73-Kaçış Vakti

75 23 31
                                    


"Sür, sür, sür!"

diye haykırdı Yağmur, korkunun bütün tınılarına işlediği bir ses tonuyla.

"Sola sap!"

diye kükredi Aeron, yaşlı bedeni arabanın hızıyla, kuru bir yaprak misali oradan oraya savrulurken... Dudakları kurumuş, boğazına bir yumru oturmuştu. Kalbi sıkışıyordu. Yaşlı kalbinin bu kadar atraksiyonu kaldırabilecek seviyede olmadığı düşüncesi sardı adamın kıvrak zihnini.

Arkalarından gelen onlarca tuhaf yaratık büyük metal ayaklarını asfalt zemine vurdukça yeri göğü titretiyor, harap olmuş ve terk edilmiş caddeye büyük ve ürkütücü bir gürültü yayıyordu. Araçtaki çaresiz kalmış ekibin bedenlerinin dehşet, adrenalin ve yüksek sesin etkisiyle verdiği tepki onlara bir avantaj olarak geri dönüyordu. Yüksek sesten etkilenen kulakları daha az duyuyordu ve bu durum korkuyu normalde olacağından biraz daha az hissetmelerini sağlıyordu. Adrenalinin etkisiyle durup dinlenmeden kan pompalayan kalpleri bütün gücüyle atıyor, damarlarına ani bir hızla yayılan kan vücutlarını uyuşturuyordu. Hissettikleri dehşet beyinlerini çözüm üretmeye yöneltiyordu.

"Vücutlarınız uyuştu bile değil mi?"

dedi Aeron bilge bir tavırla.

"Evet."

diye yanıtladı Ash şaşkın ve bir o kadar da korku dolu gözlerle yaşlı adama bakarken.

"Korkmayın, bu son derece normal."

dedi Aeron.

"Adrenalin hormonu bu. Böbrek üstü bezleri tarafından salgılanır. Bu hormon kan şekerinin yükselmesine neden olur ve salgılandığında vücutta çok çeşitli etkileri olur. Bronş düz kaslarda gevşeme, kalp kası damarlarının genişlemesi, kan basıncının artış göstermesi, kalp kaslarının kasılma gücü, kalbin dakikadaki atım sayısı, karaciğerdeki glikojenolizin hızlanması sonucunda kan - glikoz oranında ve metabolizma hızında meydana gelen artış, adrenalin hormonunun bazı etkileridir."1

Ash şaşkın gözlerle Aeron'a baktı:

"Ölümle burun burunayken bile bilgiçlik taslamaktan vazgeçmiyorsun."

Yağmur Aeron'ın zihninin esrarengiz derinliklerini dolduran bütün bilgileri oksijen misali içine çekmek istercesine, büyük bir hevesle sordu:

"Peki neden salgılıyordu vücut bu hormonu? Yani yararı neydi, Aeron Amca?"

Mahcup bir tavırla gözlerini devirdi:

"Ah, çok saçma göründüğünün farkındayım. O kadar okul okudum ama son dönemlerde yaşadıklarımdan sonra herşeye ara verdim. Eskisi gibi değilim. Sanki başka biriyim. Uzak kaldım herşeyden. Uzaklaşmak hafızaya düşman resmen. Bazı bilgileri gerçekten unutmuş olmalıyım."

Aeron durakladı.

"Uzak kaldığın için değil, o şeytan doktorlar tarafından içine düzenli bir şekilde girmeye maruz bırakıldığın makine sebep oldu buna saf kızım. Böyle bir saldırıya iyi bile dayanmış beynin."

diye düşündü Aeron. Ama bu düşüncelerini sesli bir şekilde dile getirmeyi uygun bulmadığı için düşüncelerinden sıyrılmaya çalıştı.
Kurumuş dudaklarını ıslattı ve Ash'i umursamadan dingin bir ses tonuyla konuşmaya devam etti Aeron:

"Tekrarlanmayan bilgiler unutulmaya mahkûmdur, unutma bunu kızım. Adrenalin sempatik sinir sisteminde bulunan adrenerjik reseptörlerin oldukça önemli bir uyarıcısıdır ve hipoglisemi, stres veya bazı uyaranlara cevap olarak, böbreküstü bezlerinde salgılanır. Adrenalin hormonunun kontrolü, temel olarak beyin tarafından sağlanır. Travma, stres ve şok gibi durumlarda bu hormon, beynin verdiği emirle kana çok yüksek bir oranda salgılanır. "1

Karşısında bilgili bir insan bulmanın hevesiyle Sarah da konuşmaya katıldı:

" Macera ve extrem olaylarda da salgılanan adrenalin hormonunun asıl görevi ise, organizmayı acil hareketlere hazırlamaktır. Adrenalin hormonu insanın hayatta kalma içgüdüsünü tetikler ve beyninin daha iyi çalışmasını sağlar. "

Ash merakla dinlemeye başlamıştı konuşmayı. Aklına takılan şeyi sormadan edemedi:

"Bu hazırlama işlemi nasıl gerçekleşiyor peki?"

Aeron Ash'in ilgisini cezbedebilmenin gururuyla konuşmanın devamını getirdi:

"Bu hazırlama eylemi gerçekleşirken, hormon vücutta kanın iç organlardan ve deriden kaslara sevki, karaciğerde yer alan glikojenin glikoza dönüşmesi ve nabız artışı gibi bazı işlemlerde bulunur. Bütün amaç organizmaya acil olarak bir enerji kaynağı sağlamak.

Böbreküstü bezleri tarafından salgılanan bu hormonun seviyesi heyecan, korku, stres ve şok gibi durumlarda çok üst düzeye çıkar. Bu durumlar yaşanırken, vücutta noradrenalin salgılanır ve organizmanın sakinleşmesi sağlanır. Kan damarları genişler. Kan basıncının artar, kalp atış hızı artar, göz bebekleri büyür ve kan şekeri yükselir. Bu hormon salgılandığında organizma tehlikelere karşı dikkatli hale gelir."1

Yağmur büyümüş gözbebeklerini pencereden dışarıya doğru yöneltti.

"Belli ki hepimizde adrenalin tavan. Sizce bu hayatta kalmamızı sağlayacak mı gençler?"

dedi titrek bir sesle.

Yaratığın tek bir adımı bir insanın en az beş adımına denk gelebilirdi Yağmur'un tahminlerine göre. Adrenalin araçtaki herkesin damarlarına hükmetmiş, hepsinin akciğeri tuttukları nefesle kabarmıştı.

Sarah bir sağa, bir sola saparak ve keskin dönüşler yaparak etraflarını saran ürkütücü şeylerden kurtulmaya çalışıyordu. Ancak çabası nafileydi. Robotik yaratıklar öyle hızlıydı ki, onları geride bırakmak mümkün değildi.

Aklına gelen fikir ile göğsü daraldı Yağmur'un. Normal şartlar altında asla mantıklı gelmeyecek olsa da şuan bu fikir dünyanın en mantıklı fikriymiş gibi geliyordu Yağmur'a.

"Köprüye sür!"

diye haykırdı Yağmur ilerideki köprüyü işaret ederek. Sarah anlamsız bir ifadeyle Yağmur'a baktı.

Yağmur, "Sür!" diye kükredi tekrar. Sarah vitesi değiştirdi ve gaza yüklendi. Köprüye doğru büyük bir hızla ilerlemeye başladı. Köprüye geldiklerinde derin bir nefes aldı Yağmur:

"Yüzme bilmeyen var mı?"

Bütün gözler kocaman açılmış bir şekilde Yağmur'a dönmüştü.

"Herkes emniyet kemerlerini açsın. Sarah kapının kilitlerini aç. Ani bir şekilde direksiyonu kır ve boğazın sularına at aracı."

Sarah'ın ağzı kurumuştu. Zorlukla konuştu:

"Yağmur, sen ne diyorsun?"

Önlerine geçen bir kaç robotik yaratık yollarını kesti. Yağmur derin bir nefes aldı ve direksiyona uzandı. Sarah'ın sonuçsuz kalacak çabalarını görmezden gelerek direksiyonu kırdı. Araç köprünün kenarına tehlikeli bir şekilde ilerlerken,

"Ne olur beni affedin, başka şansımız yok."

dedi Yağmur, fısıltıya dönüşen bir sesle.

"Adrenalin."

dedi Aeron'a ve Sarah'a umutlu gözlerle bakarken.

"Bütün vücudumu saran bu hormon umarım anlattığınız gibidir..."

Aracın arka tekerlekleri köprünün güvenli zeminiyle vedalaşırken, hepsinin bedeni hayatta kalma içgüdüsüyle, yer çekimine meydan okumak istercesine geriye doğru çekildi. Ancak aciz ve ölümlü bedenler için yer çekimine karşı koyacak bir teknoloji henüz geliştirilmemişti. Vücutları araçla birlikte boğazın derinliklerini boylarken, doğru şeyi yapıp yapmadığının muhasebesini yapıyordu Yağmur.

Ya bütün ekibin kahramanı olacaktı bu yaptığıyla, ya da bizzat kendisinin ve bütün dostlarının katili...






_______________

1 http://www.bilgiustam.com/adrenalin-hormonu-nedir/

Geri SayımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin