Geri Sayım

72 - Fedai

"Birşeyler kazanmak için..."

dedi Aeron,

"Bir şeyler kaybetmeyi göze almak gerekir. Kayıp verilmeden kazanılan zafer yoktur."

Gülümsedi Sarah. Yağmur kıkırdadı:

"Filozofumuz iş başında!"

diye haykırdı yumruk yaptığı elini zafer nidalarıyla havaya kaldırırken.

   Kahkahalarını boğazına dizen şeyle hepsinin kalbi çarpmaya başladı. Aniden çıkan kum fırtınası büyük bir hızla artmaya başlıyordu. İki dakika içinde göz gözü görmez oldu. Herşey öylesine hızlı gelişmişti ki hepsi şoktaydı. Arabayı durdurmak zorunda kaldılar. Hiç bir şey görünmüyordu. Aracın bütün camları kumla kaplanmıştı.

"Ölümümün böyle olacağını düşünmemiştim." dedi Sarah buruk bir ses tonuyla.

"Ash!"

dedi Yağmur telaşla!

"Kim bilir nerede? Kim bilir ne halde? Onu bekleyemedik."

dedi Sarah iç çekerek.

Yağmur nefes nefese konuştu:

"Hayır hayır! Kapıyı açın!"

Gözlerini kırpıştırdı Sarah,

"Kapıyı açalım da boğulalım mı?"

dedi şaşkın bir yüz ifadesi ile.

"Ash burada!" diye kükredi Aeron.

"Aç kapıyı!"

   Sarah başını çevirdiğinde Ash'in aracın sürücü penceresine yapışmış burnu ve sımsıkı kapalı tuttugu gözleriyle karşılaştı.

Aeron kapıyı açtı. Ash kendini arabaya attı ve hızla kapıyı kapattı.

"Hayatımı kurtardın. Bunu unutmam."

dedi gözleri hala kapalı, derin nefes almaya çalışırken.

"Bu iki oldu. Üçüncüsü de yakında."

dedi Aeron.

"Anlamadım." dedi Ash.

"Anlayacaksın." dedi Aeron bilge bir tavırla.

"Demiştim." dedi Yağmur. "O felsefik bir adamdır."

Ekledi Sarah:

"Onu anlamak Jostein Gaarder'ın Sofi'nin dünyası isimli kitabını okuyup, anlamaya benzer."

Göz kırptı Yağmur:

"Aynen öyle. Öğrendin bile."

Derin nefesler alıp ciğerlerini rahatlatan Ash konuştu:

"Anlamamak ne haddimize."

Yağmur hemen atladı. Aeron'a iyice yanaşırken:

"Elbette, anlamamak ne haddimize. Değerli büyüğümüz, saygıdeğer abimiz, çok kıymetli kurtarıcımız Aeron Amca başımızın tacı-dı..."

Sözünü tamamlayamadan Aeron'un sert bakışlarıyla karşılaştı Yağmur.

"Abartma."

dedi Aeron ciddi bir ses tonuyla.

Yutkundu Yağmur. Elini kaldırıp Ash'e baktı:

"Hakkaten ha! Abartma Ash. Amma abarttın artık. Yalakalığın da bir sınırı olur."