42-Parapsikoloji

423 179 43
                                    


Gözlerini açtı. Tuhaf duygularla dolmuş yüreği gördüğü rüyâların etkisiyle sızlıyor, içinde hissettiği yoğun özlem duygusuna engel olamıyordu. Ayağa kalktı ve pencereden dışarıya doğru baktı. Güneş pırıl pırıl parlıyor, insana huzur, mutluluk ve yaşama hevesi veriyordu âdeta.

Yüreğinde büyüttüğü özlem göğsünü sıkıştırdı. Eli telefona gitti, ancak birden vazgeçti.

Sarah son zamanlarda çok yoğun çalışıyordu ve Kevin'i hayatının bir köşesine itmiş gibiydi. Buna epeyce kırılsa da Sarah'a minik bir sürpriz hazırlayarak ilk adımı atmaya karar verdi.

~~~

Sarah çalışma odasında sabahlamıştı yine. Her yer dosyalarla, kısa notlarla ve fotoğraflarla doluydu. Projeyi geliştirme adına epey yol katetmişti aslında. Ama hâlâ bir eksiklik vardı. Ne bilmiyordu ancak ters giden bir şeyler olduğunu hissedebiliyordu. Zilin çalmasıyla irkildi. Ayağa kalktı, gerindi ve kapıyı açmak üzere odadan çıkarak merdivenlere yöneldi. Kapıyı açmasıyla yüzünün gülmesi bir oldu. Kevin elinde rengarenk çiçeklerle ve bir poşetle karşısında duruyordu.

"Selam çalışkan prenses. Günaydın. Biraz mola vermeye ne dersin?"

Sarah alay edercesine gülümsedi:

"Sen de nereden çıktın?"

Kevin getirdiği paketin içerisinden bir saklama kabı çıkardı ve kapağını açtı. İçerisinde haşlanmış yumurtalar vardı.

"Tatatatam, yumurtadan!"

Sarah gözlerini devirdi:

"Tanrım! Dünyanın en şapşal erkeğiyle beraberim."

Kevin çabucak masaya yöneldi ve elindeki paketten hazırladığı yiyecekleri çıkarırken heyecanla konuştu:

"Şapşal ama pek marifetli."

Sarah sırıttı ve

"Pek de egoist."

diye ekledi.

"Hadi kahvaltıya! Marş marş!"

dedi Kevin neşeli bir ses tonuyla. Birlikte masayı hazırladılar ve güzel bir kahvaltı yapmaya koyuldular.

~~~

Sarah masada düşünceli bir şekilde oturuyordu. Elindeki çatalı tabağındakilerin üzerinde gezdiriyordu ancak henüz tek bir lokma bile yememişti. Sarah'ın dalgın halleri Kevin'in gözünden kaçmadı.

"Aşırı dalgın görünüyorsun. Neyin var senin? Çok mu yoruyorsun kendini?"

Sarah Kevin'in cümlesiyle irkildi:

"Efendim? Bir şey mi dedin?"

Kevin iç çekti:

"Neyin var senin? Seni çok mu ihmal ettim? Tatlım biliyorsun proje nedeniyle ne kadar yoğun olduğumu değil mi? Kırılmadın umarım bana. Senin projene yardım etmek amaçlı girdim bu işe. Ancak farklı yönlere saptık sanki biraz. Araştırmaların ve ulaştığın yeni bilgiler ve yeni deneylerle ilgili pek bilgi vermez oldun bana. Kabuğuna çekildiğini hisseder gibiyim. "

Sarah derhal kendine geldi, neşeli bir şekilde gülümsedi:

"Hayır, hayır. Seninle hiç ilgisi yok. Yalnızca kafamı karıştıran konular var. Deneylerim ve projelerimle ilgili. Onları düşünüyorum."

Kevin'e söylemek istemediği şeyler vardı Sarah'ın. Söylerse O'na inanmamasından, Yağmurla ve Yağmur'a inandığı için kendisiyle alay etmesinden ve onları ciddiye almamasından korkuyordu.

Geri SayımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin