60- Savaşın Ayak Sesleri

187 49 34
                                    


Jeff cihazın başında bir şeyler yapıyordu. Dubleks evinin üst katındaki odaları askerleri için ayırmıştı. Odalara ranzalar koyarak bir nevi yatanakhaneye çevirmişti. Cihazı kapattı ve yandaki odaya doğru yürüdü. Kapıyı açtı ve odayı şöyle bir süzdü. Donakalmış bedenlere çarparak geçip odadan bir kutu çıkardı. Kutunun içerisinde mini bir laptop ve bir kumanda vardı. Laptop ile kumadaya belirli kodlar girdi. Daha sonra oluşturduğu robotik askerlerin yanına gidip enselerindeki düzeneğe uzandı. Kodları sırayla askerlere de girdi. Artık askerlerin zihni ile Jeff'in bilgisayarı ve kumandası eleştirilmişti. Şimdi geriye kalan tek şey bu askerleri kullanmaya başlamaktı.

Yeni askerler istiyordu Jeff. Sayı yeterli değildi O'nun için. Bütün dünyaya hakim olmak ve bütün teknolojiyi elinde tutmak istiyordu.
Yeni askerler oluşturmak için yeni bedenlere ihtiyaç vardı. Bilgisayarını açtı. Kripto programını açtı ve belirli cümleleri girerek şifreledi. Sonrada bunları robotik askerlerinin veritabanına kaydetti. Jeff'in amacına göre, veritabanlarına işlenen emir ile bu askerler, askeri bilgisi olan, bedensel olarak güçlü kişileri bularak etkisiz hale getirip Jeff'e getireceklerdi. Böylece Jeff onlara da aynı düzeneği yerleştirerek ordusunu genişletecekti. Emri verdi ve Jeff'in sıradan bir insan gibi görünen robotik askerleri yeni hedefleri bulmak üzere dışarı gittiler. Ordunun tamamlanmasına ve büyük savaşa çok az kalmıştı.

Jeff elinde tuhaf bir alet ile askerlerden birine doğru ilerledi. Aletin uç kısmını adamın saçlarına yapıştırdı. Aleti çalıştırdı. Adamın simsiyah olan saçları bir anda bembeyaz oldu. Sonra aletin ucuna bir aparat taktı. Vantuz benzeri bir aparat. Aletin ucunu adamın bir gözüne doğru yaklaştırdı ve irisine yerleştirdi. Aleti çalıştırdı ve adamın simsiyah olan gözleri bir anda bembeyaz oldu.

"Kör sanacaklar. Kimse anlamayacak. İfşa olmayacaksın. Olmazsa göz bandı takarız ne dersin? Hem vücudun yeniden melanin sentezleyecek ve gözün normale dönecek. Çünkü sen normalsin. Benim gibi değilsin."

dedi ve kahkahalarla gülmeye başladı. Robotik askeri cevap dahi vermiyor, öylece bekliyordu.

Düzenli bir şekilde melanin hormonunun vücudundan alınması o kişinin de bedensel dengesini bozacak ve problemlere sebep olacaktı oysa ki... Düzenli bir şekilde, robotik askerlerinin bedeninden melanin pigmenti çekmeye çalışıyordu Jeff. Melanin, normalde deride, saçlarda, göz zarlarında, beynin bazı bölgelerinde, melanik denen bazı urlarda bulunan ve tirozinin yükselmesiyle oluşan koyu renkli biyolojik pigmenttir.

Melaninin esas görevi, deriyi UV'nin zararlı etkilerinden, UV'yi absorbe ederek korumaktır. Azlığında saçlarda, sakallarda, gözlerde ve tende beyazlama görülür.

Jeff bir albinoydu. Albino, diğer bir adıyla albinizm genetik bir hastalıktır. Albino hastalığı, renklenmeyi sağlayan melanin pigmentinin azlığından veya hiç olmamasından kaynaklanır. Melanin pigmenti, vücutta birden faza görevi olan renk pigmentidir. Bu pigment, hipofiz bezinden salgılanarak, vücutta üretilir. Deri, saç, sakal ve göze renk verir. 1

Jeff hayatı boyunca bu tuhaf hastalığın çilesini çekti. Okuduğu okullarda sırf bu nedenle dışlandı, hakarete uğradı ve kimseyle arkadaşlık kuramadı. Lisedeyken arkadaşları ona lakap bile taktı: Casper. Fazlasıyla dışlanan Jeff zamanla herkesten uzaklaştı, sessiz sakin, başarısız ve kimseyle konuşmayan silik bir birey haline geldi. Zamanla bu durum O'nu psikolojikmen yıprattı ve sonunda Jeff değişik psikolojik rahatsızlıklarla ve sanrılarla tanıştı.

Bu duruma daha fazla dayanamayan Jeff kendince bir yöntem geliştirdi. Normal insanları kaçırıp onların vücudundaki melanin pigmentlerini alarak kendi bedenine enjekte edip bu hastalığın semptomlarından kurtulmayı hedefledi. Kaçırdığı insanları robotik askeri haline getirdi ve onlardan düzenli olarak melanin pigmentini alarak kendine enjekte etti. Yeterli miktarı aldığında hastalığının semptomları bir süreliğine geçiyor ve Jeff gayet normal bir insan olarak görünüyordu. Jeff uzun zamandır bu yöntemle insanların arasına karışıyordu.

Geri SayımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin