59- Uyanma Vakti

142 43 23
                                    


Denisa hastane odasındaki yatağında isteksizce uzanıyordu. İçindekileri bir an önce dışarı atmak, bildiklerini anlatmak istiyordu. Doktoru odanın kapısında Sarah ve Yağmur ile görüşüyordu.

"Durumu fazlasıyla ilginç. Ameliyat esnasında olanlar, beyninde bulduğumuz sıvı, anesteziye cevap vermemesi... Gerçekten diyecek bir şey bulamıyorum. Bunlar tıp tarihinde bir ilk. İsterseniz başka bir hastaneye de götürün. Ancak ben durumu anlayacak başka bir doktor olduğunu düşünemiyorum. Zira bu olay tıp tarihinde benzeri görülmemiş, duyulmamış bir olay."

Sarah doktorun söylediklerini es geçti ve sadede gelmeye çalıştı:

"O'nu görebilir miyiz?"

"Tabii." dedi Doktor.

"Ancak hep birlikte girmemiz lâzım yanına." dedi Yağmur.

Doktor "Teker teker girseniz daha uygun olur." diye cevapladı.

"Beraber girmemiz gerek. Denisa özel bir vaka. Kuralları bu seferlik es geçsek Doktor?" dedi Sarah.

Doktor zorlukla kabullendi ve:

"Uzun sürmesin." dedi sadece.

Sarah, Yağmur ve Ash odaya girdiler. Hemen Denisa'nın yanına koştular. Denisa gülümsedi:

"Oh be! Sonunda geldiniz. Yoksa kalan ömrüm boyunca beyaz önlüklülerden başka kimseyi göremeyeceğimi sanacaktım."

"Ruhun daraldı değil mi?" dedi Yağmur.

"Hadi anlat!" diye söze karıştı Ash.

"Orada neler oldu?"

Yağmur dirseğini Ash'in boşluğuna geçirdi:

"İnsan bir nasılsın diye sorar, öküz herif! Kız beyin ameliyatından çıktı."

Ash utanmıştı. Yağmur gözlerini devirdi.

"Nasılsın Denisa? Canın acıyor mu? Çok üzgünüm gerçekten. Seni buna biz zorladık. Özür dilerim."

Denisa omuz silkti:

"Boşver bunları." dedi sadece.

"Bu... Bunu tarif etmesi çok zor. Bu çok farklıydı." diye ekledi bir süre sonra. Kelimeleri özenle seçiyor, kendini ifade etmekte fazlasıyla zorlanıyordu.

"Bir anda başımda bir ağrı hissettim. Şakaklarımdan enseme kadar yayılan yoğun bir ağrı. Önce ensemde, boynumda, el ve ayaklarımda, sonra da bütün vücudumda feci bir uyuşma... Kulağıma farklı farklı sesler gelmeye başladı. Konuşmalar, cümleler, ne olduğunu bilmediğim aletlerin sesleri, çığlıklar, ağlama sesleri gibi... Vücudumun ürperdiğini ve sonrasında da hafiflediğini hissettim. Sanki ayaklarım yere değmiyor gibiydi. Sanki orada değilmişim, hatta dünyada değilmişim, hiç var olmamışım gibi." dedi.

"Bu fazlasıyla tuhaf!" diye haykırdı Yağmur telaşla.

"Bırak da devam etsin kız, Yağmur. Sonra ne oldu Denisa? Devam et lütfen." dedi Sarah.

Denisa'nın gözleri dolmuştu:

"Sonra..." dedi zorlukla yutkunurken.

"Sonra bir adam belirdi. Gerçek gibiydi. Sanki gerçekten oradaydı. Bir adım atsam değecekmişim gibi. Tek gözü bir tuhaftı adamın. Bembeyazdı. Tek gözlüydü anlayacağınız. Fazlasıyla ürkütücü görünüyordu. Bu bir filmin sahnesiydi ve ben sanki onun olduğu o sahneye misafir oyuncu olarak gelmiştim. Ancak kimse beni görmüyordu. Orada öylece duruyordum. Ne konuştuklarını duyuyor, ne yaptıklarını görüyordum. Ancak onlar beni görmüyordu. Adam yavaş adımlarla ilerledi. Yanına bir başka adam geldi. Konuşmaya başladılar."

Geri SayımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin