Geri Sayım

77- Hazırlıklar başlıyor

"Nefes al... Ver... Nefes al... Ver... Burundan... Ağızdan..."

Huzur dolu sesiyle, sakin bir şekilde talimatları veriyordu Aeron bahçedeki geniş alanda.

Güneşli bir gündü. Güneşin parlak ışıkları hem bedenleri hem yürekleri ısıtıyordu. Sakin, huzurlu bir bahar havası hakimdi ortama. Yere belirli aralıklarla yerleştirilmiş platformlarda yerini almıştı herkes. İçlerinde tuhaf bir his vardı. Mutluluk ve heyecan karışımı bir his. Rahat kıyafetler giyilmiş, uzun saçlar at kuyruğu şeklinde toplanıp bandanalar takılmıştı.

Parmaklarını birbirlerine kenetledi Aeron. Boynunu sağa sola hareket ettirirken parmaklarını esnetti. Diğerleri de O'nu taklit ettiler.

"Evet! İşte böyle! İyi gidiyorsunuz."

Motive edici sözler söylemeyi de ihmal etmiyordu Aeron vücudunu rahatlatmaya çalışırken. 

"Şimdi düşüncelerinizi bir yere odaklamanızı istiyorum. Bilim adamları beynimizin, biz ayaktayken yaklaşık %10 daha fazla çalıştığın dair bulgulara ulaşmışlar. Bu nedenle
Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız volta atabilirsiniz. İnsan beyni açık havada, kapalı alanlara göre daha yüksek performansta çalışmaktadır. Beyin açık havada ve ayaktayken daha iyi çalışır.

Bu eğitim sürecinde bolca zihinsel antrenman yapacağız. Bunun icin başta Sudoku olmak üzere çeşitli
bulmacalar da aldım size. Satranç oynayabilmeniz için özenle düzenlenmiş bir bölmemiz de var. Akıl oyunları zihinsel gücünüzü, motivasyonunuzu, dolayısıyla da yeteneğinizi kullanma becerinizi arttıracaktır. Meditasyon ve yoga
gibi zihin dinginleştiren teknikler üzerine de çalışacağız beraber."

Yağmur gülümsedi:

"Vay! İşte bütün bunlar kulağa hoş gelmeye başladı."

Aeron aynı sıcaklıkta bir gülümsemeyle cevap verdi Yağmur'a. Ve ciddi bir ses tonuyla konuşmasına devam etti.

"Zihinsel rutinlerinizi kırmanız gerekiyor. Normalde sağ elinizi kullanıyorsanız, bazen tutacağınız eşyaları sol elinizde tutun, bahçeye çıkarken her seferinde farklı bir yolu kullanın. Malum burada kapı bol. Ormanda gezintiye çıktığınızda eve geri dönerken baska bir yolu kullanın örneğin. En azından,
bir günlüğüne  kitabın sayfalarını sık kullanmadığınız elinizin parmaklarını kullanarak çevirin.

Beyninizi estetik görüntülerle besleyebilmeniz için evin bazı duvarlarına estetik açıdan büyük öneme sahip tablolar yerleştirildi. Bu tabloları sıkça inceleyin."

"Her birini mutlaka yapacağım. Her ne gerekiyorsa yapacağım. Söz Aeron Amca."

dedi Yağmur.

Aeron gülümsedi, Yağmur'un saçlarını okşadı:

"Bu yaşlı adam bundan son derece emin." dedi.

Etrafına şöyle bir bakındı. Bir şeyler arıyormuş gibi duraksadı. Sonra konuşmasına devam etti:

"Odalarınıza, iyi bir müzik listesine sahip MP3 çalarlar bırakıldı. Her gün bir süre sevdiğiniz bir müzigi gözleriniz kapalı dinleyin. Beyin otoriteleri tarafindan
klasik müzigin zekâyı 7 puan kadar  etkileyebildigi iddia edilmektedir.
Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa, hayatımız da ona göre şekillenir. Unutmayın kafanızda en çok neyi düşünürseniz,
hayatınızda onu çoğaltırsınız.

Ayrıca iyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır. Buna dikkat etmenizi öneriyorum. Sırf bunun için size son derece rahat, full ortopedik yataklar getirttik. Odanızın havalandırılması ve temizliği ile de Darcey her gün düzenli olarak ilgilenecektir."

Gözleriyle Darcey'i aradı. Köşede sessiz ve mütevazi bir şekilde bekleyen Darcey'ye çarptı gözü. Darcey'in gözleri herzamanki gibi yerdeydi. Suç işlemiş küçük bir çocuk gibi parmak uçlarına bakardı hep utanarak. Darcey ile tanıştığı günleri anımsadı. Eskisine oranla Darcey de değişiklikler olsa da o mahcup ve minnettar ifadeyi bir türlü atamamıştı Darcey'nin suratından. Derin bir nefes aldı Aeron. Bu derin düşünceler içinde zoraki gülümsedi ve devam etti:

"Bol ve temiz "birinci el" oksijen beyin için çok önemlidir. Bu açıdan şanslısınız. Hem ormanın içinde hem de yüksekteyiz. Oksijen seviyesinin en uygun olduğu yerdeyiz yani."

Gözleriyle bir şey arar gibi taradı etrafı bir kez daha.

"Farklı düşünme tarzları beyni geliştirir. Bu nedenle çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirmek gerekir. Bunu sağlamak için Darcy'nin ilgilendiği malikanemizin asil kedisi Tolkien size yardımcı olacaktır."

İsmini duyduğu gibi uyuduğu somyadan kalkıp koşarak geldi ve Aeron'un bacaklarına sürtündü Tolkien. Gülümsedi ve göz kırparak ekledi Aeron:

"Yardımcı olacaktır tabii, ancak eğer canı isterse."

Hepsi kıkırdadı ve Aeron Tolkien'in başını sevgiyle okşadı.

Konuşmaya devam etti:

"Kullanılmayan organ körelir. Beyninizi bolca kullanın. Beynin en tehlikeli hali, "ters çaba" kuralına göre çalıştığı anlardır.
Başınıza gelmesinden en çok korktugunuz şeye odaklanırsanız, beyin onu size çeker,
korktuğunuzu başınıza getirir! Buna ters çaba kuralı denir. Bataklıktan çıkmaya çalıştıkça,
dibe gömülmeye benzer.

Beyin kas sistemi ile degil, elektro-biyo- kimyasal reaksiyonlarla çalıştığı için, kolumuz
ya da bacağımız gibi fiziksel anlamda yorulmaz. Beyni yoran en önemli şey monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz.

Bir şeyi yapacağınıza gerçekten inanır ve beyninizi de buna ikna ederseniz, yaparsınız, emin olun.

Kitap okumak güçlü bir beyin jimnastiğidir. Zihinsel adaleleri çalıştırır. Okurken Bacon'ın
şu ilkesini izleyin:

"Kurnaz insanlar okumayi küçümser. Basit insanlar ona hayran olur.
Akıllı insanlar ise ondan faydalanırlar.
Yalanlamak ve reddetmek için okuma. İnanmak ve her seyi kabul etmek için de okuma.
Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku."

Unutmayın, beynimizi daha iyi çalıştırmak için kullanacağımız organ yine beynimiz!"

Ash, Yağmur ve Denisa dikkatle dinliyorlardı Aeron Amcalarını. Neler yapacaklarını en ufak detayına kadar öğrenmeleri gerektiğinin ve en ufak bir detayın bile öneminin farkındaydılar.

"Şimdi size nefes tekniklerini öğreteceğim. İyi dinleyin ve beni dikkatle takip edin. Yaptıklarımı dikkatlice izleyin. Siz de yapacaksınız. İyice öğrendikten sonra bu seansları yaparken kendi başınıza olacaksınız."

Hepsi başını salladı ve Aeron'u dikkatle izleyerek taklit ettiler. Her birinin zihninden farklı düşünceler geçiyordu. Ancak Yağmur öylesine derinlemesine dalmıştı ki düşüncelere ortamdan uçup gitmişti sanki. Güzel hayallere dalmıştı. Bir meltem rüzgârı gibi, güzel günleri, huzur ve barış dolu günleri getiren, kendini ve sevdiklerini korumak adına yeteneklerini geliştirmeye çabalamayacağı mutlu bir gelecek hayallerine...