Kısa kılıç, hançer, uzun kılıç, ağır kılıç ve daha birçok çeşit kılıç vardı. Ersa, şimdilik normal boyutta bir kılıç almayı istiyordu. Orta ve uzun boyut arasında. Gözleri kılıçları dolaşırken kırmızı renk ile süslenmiş bir kılıç gördü. İstediği boyuta uyuyordu ve kabzası kan kırmızısı renk ile parıldıyordu, kabzanın altı ise siyah renk ile süslenmişti.
Kılıcın kabzasını tutarak ağırlığına baktı. Pek de ağır gelmemişti ve keskinliği de fena değil gibiydi. Tezgahın başındaki orta yaşlı adama kılıcı gösterdi. ''Fiyat ne?''
Adam kılıca gülümseyerek baktı. "Güzel bir kılıç. Yüz kahverengi sikke fiyatı."
Ersa, pazarın piyasasını bilmiyordu ama bu seviyedeki kılıçların fiyatının bu kadar pahalı olduğunu düşünmüyordu. Adamı denemek için fiyatı düşürdü. "Almam gereken şeyler var daha. Elli sikke verebilirim."
"Bu kılıç diğer kılıçlara göre sağlamlık ve keskinlik olarak daha iyi. Seksen sikkeden aşağıya veremem."
Ersa, adamın söylediğini duyunca içinden gülerek düşündü. Az önce yüz sikke demiştin.
Kararlı bir sesle fiyatı düşürmeye çalışıyordu.
"Elli sikkeye anlaşalım."
Adam sıkıntılı bir durumda gibi Ersa'ya baktı.
"Kesinlikle olmaz."
"En son kaça verirsin?"
Adam bir süre düşündükten sonra cevapladı. "Yetmiş sikke de anlaşalım. Bundan daha fazla da indiremem."
Ersa, adamın daha da indirim yapabileceğini düşünse de uzatmadı.
"Tamam alıyorum."
Yetmiş sikkeyi çıkardı ve adama verdi. Adam kılıcı Ersa'ya verdi.
"Oldukça iyi bir kılıç aldın. Kullanınca fark edeceksin."
"Umarım dediğin gibi olur."
Ersa silahı halledince tezgahlara göz gezdirmeye başladı. Bir zehrin iyi olabileceğini düşündü. Canavar avlarken çok büyük bir yardımı olurdu ve zehrin en iyi kendini okçulukta gösterebileceğini biliyordu. Okçuluğa biraz yönelmesinin fena olmayacağını düşündü.
Ersa kılıcı belinde asılı dururken hap, bitki ve benzeri ürünler satan bir tezgaha geldi. Tezgahtaki her şeyi biliyordu ve genel değerleri hakkında da fikri vardı. Yıllarını bu konulara harcamıştı. Kısa bir süre düşünerek istediklerini dile getirdi. "Dört ateş boğazı otu, iki yabani kayısı, yüz gram delia tozu ve bir kutu derin lera sıvısı istiyorum."
Tezgahtar kız Ersa'nın söyledikleri ile şaşırmıştı. Tüm bunlar ile ne yapacağını merak etti. Hızına yetişmeye çalışarak istediklerini tezgahtan çıkardı. Kısa bir süre hesap yaptıktan sonra Ersa'ya fiyatı söyledi. "Otuz sikke tutuyor."
Ersa sakin bir ifadeyle kızı süzdü. "Otuz sikke biraz fazla. Piyasa değerlerine göre yirmi sikke ideal olmalı değil mi?"
Kız biraz şaşırmıştı. Tezgahta her zaman biraz yüksek fiyat söylerdi ama on yaşlarındaki bir çocuğun toplam değeri doğru bir şekilde analiz etmesi beklenmedikti.
"Pekala, yirmi sikke uygundur."
Ersa, yirmi sikkeyi kıza verdi ve kızdan malzemeleri alarak ayrıldı. Taşıdığı eşya sayısı arttıkça çanta alması gerektiğini fark etti. Kısa bir aramadan sonra yeşil renkli bir çantayı beş sikkeye aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kralı
FantasyYıldızlardan gelen bir çocuğun Armedia kıtasında ortaya çıkmasıyla kader çarkı yeniden oynadı. Tarih tekerrür etti, seçilmişler kaderleri için sınandı. Evren hayatta kalmak için yeni bir çağı başlattı. Bilinmeyen geçmişe sahip kahramanımızın neler y...