Ersa'nın üç adamı sanki çok basit bir işlemmiş gibi öldürdüğünü izleyen iki kız hem şaşkınlık hem de korku duyuyorlardı. Akıllarından geçen tek bir şey vardı. Bu çocuk nasıl bir canavardı? Bir insan canını hiçbir şeymiş gibi almıştı.
Ersa adamları öldürdükten sonra bir daha dönüp bakmamıştı bile. Bu kişiler ona göre canavarları öldürdüğünden daha çok ölümü hak ediyordu. Tuhaftır ki onlara karşı en küçük acıma duygusu bile yoktu. Bu insanlarla kıyaslayınca canavarların ölümü hak ettiğinden şüphe ediyordu.
İki kıza nazik bir gülümseme ile döndü. Yaşananlardan dolayı şok olmuş olmalılardı.
"İyi misiniz?"
"E-evet, ikimizde iyiyiz."
Kızlar Ersa'dan iyi bir tepki alınca istemsizce kekelemişti. Ersa yerdeki üç gence döndü ve nabızlarını kontrol etti. İki kızında arkadaşlarının durumu yeni akıllarına gelmişti. Hızla yerdeki gençlerin yanına koştular. Ersa on beş yaşlarındaki çocuğu kontrol etti ve içini karartan bir sonuç aldı. Çocuk ölmüştü.
Diğer ikisinin nabzını da kontrol etti. İki genci de kontrol ettiğinde başka bir ölü daha bulduktan sonra nabzı atan bir beden buldu. Hemen sevinçle denge yüzüğünden tıp malzemelerini çıkardı.
İlk olarak birkaç hapı ezdi ve sıvı ile karıştırdıktan sonra çocuğa içirdi. Sonrasında karın bölgesinde bulunan derin kılıç yarasını tıbbi bezle temizledi ve birkaç hapı karıştırıp toz haline getirdikten sonra çevresine sürdü. Bu şekilde acısı hafifleyecek ve yaranın durumu stabil hale gelecekti.
Yüzükten tıbbi iğneyi ve özel yapım ipleri çıkardı. İşleme başlayacakken kızlardan biri tereddüt ettikten sonra sordu.
"Ne yaptığını biliyor musun?"
Ersa kızın endişesini anlıyordu. Bu nedenle "Merak etme. Sorun olmayacak." dedi. Normalde böyle yaraları daha önce kendisinde tek tedavi etmişti. Teoride her şeyi mükemmel bir şekilde biliyordu. Ersa'da teoriye uyarak yarayı tedavi etti.
Kız bu yaşta mucizevi şeyler gerçekleştiren çocuğa baktı ve rahatlatıcı sesini duyunca tıbbi işlem yapabilmesini mantık olarak imkansız buldu ama ona istemsizce güven duydu.
Ersa ciddiyetle yarayı dikmek için yaklaşık bir saatini harcadı. Arada akan kanları silmesi için diğer kızlardan yardım talep etti ve dikim işlemine devam etti.
Çocuğu tedavi etmeyi bitirdiğinde endişeli bir yüzle izleyen iki kıza döndü. "Şuanda iyi durumda. Bu durumda yabani ormanda fazla kalmamalı ve iyice dinlenmeli."
İki kız hemen onayladı. Ama düşündükten sonra nasıl ayrılacaklarını bilmiyorlardı. Ayrıca yanlarında yaralı bir kişi vardı.
"Şey, şuan ki durumumuzda kendimizi koruyamayız. Bize güvenli bölgeye kadar eşlik edebilir misin?" Kız, karşısındaki çocuktan bu kadar çok iyilik istemenin aşırı olduğunu biliyordu ama yalnız başlarına çok tehlikeli olurdu. Ersa'nın reddedeceğinden korkan iki kız beklenti dolu yüzle ona bakmaya başladılar.
Ersa zaten çok zaman kaybetmişti. İlerlemesi gerekiyordu ama bu kişilere olanlar bir bakıma kendisinin suçuydu. Bu nedenle isteklerini kabul edecekti. Kısa bir iç çekti ve "Güvenli bir alana ulaşana kadar size eşlik edeceğim." dedi.
İki kızda çok sevinçli bir yüze büründüler.
"Teşekkürler, sana minnettarız."
Ersa yerdeki iki bedene baktı. İki kız da onunla eş zamanlı ölü bedenlere dönmüştü. Ağlama isteklerini zar zor tutuyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kralı
FantasyYıldızlardan gelen bir çocuğun Armedia kıtasında ortaya çıkmasıyla kader çarkı yeniden oynadı. Tarih tekerrür etti, seçilmişler kaderleri için sınandı. Evren hayatta kalmak için yeni bir çağı başlattı. Bilinmeyen geçmişe sahip kahramanımızın neler y...