Bölüm 74 : Kral

3.8K 426 36
                                    

Ersa geceyi uykusuz geçireceğini anlamıştı. Uyuyabileceğini düşünmüyordu. Antik kalıntıda ne olacağını bilemezdi. Güzel olaylar yaşayacağını umsada kötü olaylar da yaşayabilirdi. Antik kalıntıdan canlı çıkamaya da bilirdi. Birkaç tane kağıt ve kalem aldı. Kötü ihtimalleri de dikkate alması gerekiyordu. İçindeki en saf duygularla sayfaları doldurdu. Yazmak istediklerini bitirince kağıtları ayrı ayrı isimlendirdi ve yastığının altına koydu. Bu kağıtları kimsenin okumayacağı bir gelecek olmasını umdu.

İlk defa böyle duygulu bir gece geçiriyordu. Uyku desen yanından bile geçmemişti. Kendisini her şeyin güzel olacağına dair teselli etti. Her şey güzel olacaktı.

Güneşin ilk ışıklarının vücuduyla temasının getirdiği hissin tadını çıkardı. Kapısının tıklanmasıyla yataktan kalktı ve kapıyı açtı. Karmela, Ersa'nın çok hızlı bir şekilde kapıyı açmasıyla gülümsedi. Oğlunun heyecanı, beklentisinin çok üstündeydi. "Hadi kahvaltı yapalım. Kahvaltından sonra antik kalıntıya gideceğiz."

Ersa kalp atışının hızlandığını hissetti. "Tamam baba." Gözleri parıldarken mutfağa gitti. Biran önce antik kalıntıya girmek istiyordu.

Karmela arkasından onu takip etti ve Ela'nın hazırladığı masada yerlerini aldılar. "Günaydın anne."

Ela oğlunun enerji dolu yüzüne baktı ve çok iyi hissetti. "Günaydın oğlum. Hadi hemen kahvaltınızı yapın, acele etmelisiniz."

"Ersa, Alvina ortalıkta olmadığından merak etmişti.

"Alvina nerede?"

"Uykucu hanım uyuyor. Siz önden gidin, ben Alvina ile gökyüzü ormanına geleceğim."

Ersa annesinin de antik kalıntının olduğu yere gelmesini beklemiyordu.

"Sen de mi geliyorsun anne?"

"Elbette bende geliyorum. Antik kalıntı ortaya çıktı ve oğlum girecek. Nasıl gelmem?"

Annesinin gelecek olması Ersa'yı çok daha iyi hissettirmişti. Kahvaltıdan sonra Karmela ve Ersa evden ayrıldılar ve gökyüzü ormanına gittiler.

Antik kalıntının uzaktan görüntüsü Ersa'nın daha fazla heyecanlanmasını sağlamıştı. Bu yer onun hayatını belirleyecekti. Kalıntının çevresinde bir sürü görevli vardı. Giriş kısmında yeşil kıyafetleri içinde Alfa duruyordu.

Karmela'nın gelmesiyle yaptığı işi bıraktı ve ona döndü. Karmela indiğinde Ersa da yanında merakla çevresini inceliyordu. "Her şey halledildi mi, Alfa?"

"Evet patron. İşin içinde ben varken nasıl bir sıkıntı olabilir?"

Alfa'nın sözlerine karşılık Karmela gülümsedi. "Umarım öyle olur."

Ersa, Alfa'nın babası ile olan konuşmalarından bir şeyler çıkarmaya çalışıyordu. Alfa, Ersa'ya döndü ve gülümseyerek konuştu. "Ersa, beni merak ediyor olmalısın. Benim adım Alfa. Babanın arkadaşıyım. Bana amca diyebilirsin."

"Alfa, Ersa'yı senin yanına bırakıyorum. Ben işlerimi hallettikten sonra geri geleceğim."

"Tamam patron."

Karmela, Ersa'nın başını okşadı. "Alfa amcanın yanında kal ve bir yere ayrılma oğlum. Ben de kısa süre içinde döneceğim."

Ersa kafasını sallayarak onayladı ve babasının uzaklaşmasını izledi.

"Ersa, antik kalıntıyı incelemek ister misin?"

Ersa bu sözlerle büyük bir beklenti duydu.

Yıldızlar KralıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin