İki saat süren yolculuk onları hanların bulunduğu bölgeye ulaştırmıştı. Ersa, kızların yönlendirmesine göre onları takip etti ve büyük lüks bir hana girdi.
İki kat yukarı çıktıklarında oda numarası 213 olan kapıyı açtılar. İçeride iki kişi endişeli bir görünümde bekliyordu. Kırklı yaşlarda görünen bu kişiler odanın kapısının açılma sesini duydukları gibi gözleri kapıdaki kişilere kaydı.
Endişeli görünümleri şaşkınlık ve sevinçle karşılanmıştı.
"Layue, Hona."
Yüksek sesle iki kızın isimlerini bağırdılar.
Kızlar hemen gözleri yaşarırken ustalarına doğru koştular. Bu sırada Ersa'nın taşıdığı genci gören ve iki kişinin eksik olduğunu fark eden ustalar kaşlarını çattı. İki usta hemen Ersa'dan baygın çocuğu aldılar ve vücudunu kontrol etmeye başladılar. "Alan ve Bart nerede? Ayrıca Loyd neden bu halde?"
Bir usta Loyd'u tedavi ediyorken diğeri ciddi bir ifade ile kızları sorguluyordu. Layue ve Hona gözlerinden akan yaşlarla yabani yolda neler yaşadıklarını ustalarına anlattılar.
"Ormanda dikkatli bir şekilde hareket ediyor, seviyemizi aşmadan kalfa evre canavar ve usta evre başlangıç seviyedeki canavarları öldürüyorduk. Birbirimizi koruyarak tecrübe kazanırken üç kişi birden ortaya çıkıp bize saldırdılar. Adamlar bizi hazırlıksız yakaladıklarından karşılık veremedik. Alan ve Bart saldırıya uğradıktan sonra Loyd bizi korumaya çalıştı ama-"
Ağlamaktan bu sırada konuşmakta zorlanan kız zar zor konuşmasını devam ettirdi. "Üç kişiye karşı bir şey yapamadık. Üçünü de—ughh"
Olayı anlayan usta kızı teselli etti. Kızın daha fazla anlatmasına gönlü el vermedi. "Tamam anladım. Kendini zorlamana gerek yok."
Gözleri kederli bir ifadeye bürünmüştü ama ortam elverişli olmadığı için duygularını gösteremiyordu. Sadece kaşları çatılmış halde bir süre kendini zapt etmeye çalıştıktan sonra Ersa'ya döndü. "Ve bu kim?"
"Haydutlar bize de saldıracağı zaman bizi kurtaran kişi."
Usta şaşırmış bir yüzle kızlara baktı. "Bu çocuk mu sizi kurtaran?"
İki kızda minnettar bir ifadeyle anlatmaya başladı. "Evet usta. O çok güçlü. Bizi kurtardıktan sonra Loyd'u da o tedavi etti."
"Doğru usta. O olmasaydı kurtulamazdık."
Ustaları inanamayan bir ifade ile Ersa'ya göz gezdirdi. Sonra yanında Loyd'u tedavi eden dostuna döndü.
"Durumu nasıl Mersey?"
''Tedavi mükemmel bir şekilde yapılmış. Hayati tehlikesi yok, ama tedavi eden kişi hiç enerji kullanmamış. Enerji ile destek olacağım. Bu sayede daha hızlı iyileşecek."
Bu sözlerden sonra iki ustada tuhaf bir ifadeyle Ersa'ya döndü. Görünüşe göre kızların anlattıkları doğruydu. Bu çocuk bir dahi olmalıydı. Ersa ise daha fazla oyalanmak istemiyordu. Gözler ona dönmüşken saygılı bir tonda konuştu. "Herhangi bir sorun yoksa benim ayrılmam lazım."
"Bekle genç adam. Nereye gideceksin? Sana minnettarız. Öğrencilerimizi kurtarmışsın. En azından burada bir süre kalmalısın."
"Evet ustamız haklı Ersa. Dinlenirsin hem."
"Lütfen kal."
Ustanın ve iki kızın ısrarı karşısında Ersa ne dese bilememişti. Ama eğitimini aksatmak istemiyordu. Bu yüzden kararlı bir ifadeyle reddetti. "Üzgünüm. Yolculuğuma devam etmem lazım. Çok fazla oyalandım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kralı
FantasyYıldızlardan gelen bir çocuğun Armedia kıtasında ortaya çıkmasıyla kader çarkı yeniden oynadı. Tarih tekerrür etti, seçilmişler kaderleri için sınandı. Evren hayatta kalmak için yeni bir çağı başlattı. Bilinmeyen geçmişe sahip kahramanımızın neler y...