Merakını daha da cezbeden bu durum karşısında daha da ilerlemekten kendisini alıkoyamamıştı. Adım adım düzeneğin olduğu yeri geçti. Adımını attığı an da bedenine yayılan enerji ile hafiften titredi. Gözlerini anlık refleks sonucu kapattıktan sonra birkaç kez kırpıştırarak açtı.
Havada varolan yoğun enerji nefes alışveriş hızını arttırmıştı. Hızlı hızlı soluklanırken kanının kaynadığını hissetti. Kan dolaşım hızı, kalp atış hızı, nefes alışveriş hızı, her biri normalden çok daha hızlıydı. Hücrelerinde süratle ilerleyen kırmızı enerjiler çevrelerine yaydıkları enerji ile vücut sistemini eski hale getirdiler.
Genç adam kendine geldiğinde ancak etrafına bakabilmişti. Karanlık ormanın kasvetli ortamının aksine; yemyeşil, ferahlatıcı bir yerdi gözleri önüne serilen yer. Beklendiğinden çok daha farklı bir manzara ile karşılaşan genç hayranlıkla çevresini inceledi. Geneli tek katlı evlerden oluşan bir köydü. Bitkilerle donatılmış düzenli bir yapısı vardı.
Kuşların neşeli sesleri ile birlikte insanların sohbet sesleri de kulaklarına ulaşıyordu. "Hey, sen kimsin?"
"Sana diyorum, kırmızı kıyafetli çocuk!"
Genç adam köyü izlemeye dalmışken huzurunu bozan kişiye döndü. On altı, on yedi yaşlarında birkaç gençti seslenenler.
"Bana mı seslendin?"
Kızgın bir ifadeye sahip genç cevapladı. Köyünde böyle birini daha önce görmemişti ve kılık kıyafetleri kendisini küçümsemesine neden oluyordu. "Evet. Soruma cevap ver. Kimsin ve burada ne işin var?"
"Kim miyim? Bunu bende bilmiyorum." Genç adamın kendisi ile dalga geçtiğini sanan genç sinirli bir halde bağırdı.
"Kavga etmek istiyorsun herhalde! Enerjin bile olmadan büyüklerine saygısızlık ediyorsun."
Genç adam sakin bir yüz ile genci süzdü. "Benden büyük görünmüyorsun."
Kendisini arkadaşlarının yanında utandırması gencin harekete geçmesine neden oldu. "Se-sen! Gerçekten seni öldürmemi istiyor olmalısın!"
Gencin tepkisi ile genç adam kaşlarını çattı. Genç kendisine saldırıya geçtiğinde birkaç adım geri çekildi ve gelen yumruktan kurtuldu. Saldıran genç ve arkadaşları karşı tarafın çevikliği karşısında şaşırdı. Enerjisi olmayan birinden beklenmeyen bir çeviklikti. "Kimsin sen?"
Genç adam usanmış bir tonda yanıtladı. "Bilmiyorum."
Benzer cevaba sinirlenen genç kendisini sakinleştirdikten sonra başka bir soruya geçti. "Niçin buradasın?"
Bu noktada duran genç adam, soruyu soran genci ve yanındakileri süzdü. Onlara söylemeli mi, söylememeli mi diye düşündü. Kendisine sorun çıkarmaya çalışan bir grup serseri gibilerdi. Bu sorun Javier'a da yansır mı endişeliydi. Belki de onu dinlemeli ve düzeneğin dışında kalmalıydı. Şimdilik onlara bir şey söylememesi gerektiği fikri baskın geldi. "İşim olduğundan dolayı. Durumumun sizle bir alakası yok."
Genç adamın cevabına genç ani bir saldırı ile tepki verdi. Genç adam gelen saldırıdan kaçamadı ve kaçınmaya çalışması ile göğsüne gelen yumruk omzuna isabet etti. Yumruğun etkisi ile dengesini kaybetti ve geriye savruldu. Toprağa çarpan bedeni kanının kaynamasına sebebiyet vermişti. Saldıran genç kibirli bir ifade ile sordu. "Şimdi durumun bizi ilgilendirir mi?"
Sözleri ile karşısında genç adamın gözleri kısıldı. Neden bu kadar sinirlendiğini anlamadı. Kendisine karşı herhangi bir hakarette de bulunmamıştı. Javier'ın köyü olduğu için yanlış bir şey yapmamalıydı. Ayağa kalktı ve üstünü silkeledi. Gence bir daha baktığında gözlerine sakin bir tavır hakimdi. "Bitti mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kralı
FantasyYıldızlardan gelen bir çocuğun Armedia kıtasında ortaya çıkmasıyla kader çarkı yeniden oynadı. Tarih tekerrür etti, seçilmişler kaderleri için sınandı. Evren hayatta kalmak için yeni bir çağı başlattı. Bilinmeyen geçmişe sahip kahramanımızın neler y...