KALBİN EKSENİ

25| 'Dilfiruz'

•Arhan Oğuz Güneri - Bölüm 25•

Sabah gelen patırtı sesleriyle yerimde dönerken yastığı kulağıma dayayarak sesleri kesmeye çalıştım ama nafile, boşuna. Yol yorgunu olmama bile acımıyorlar bu cadılar. Yorganı üzerimden atarak odamdaki banyoma yöneldim. Yüzüme su attıktan sonra saçlarıma şekil verdim. Dolabımın karşısına geçip açık mavi tişörtümü ve siyah pantolonumu üzerime geçirdim.

İstanbul'a dün gece geldik. Diyarbakır'dan gerekli izinleri alabilmiştik neyse ki. Melek'in o yaşanan kötü olay sonrası travma yaşamaması için bir süre hastaneden uzak olmasının ona iyi geleceğini düşündük. Her ne kadar kendi arabamla gelmek istesem de Melek kabul etmemişti. Israrlarına karşın arabamı Yavuz'a bırakıp ilk uçakla buraya gelmiştik.

Ailesi Gaziantep'e gitmeden önce onlarla konuşup ona bir tatilin iyi gelebileceğini söyledim. İlk başta ikna olmasalarda tatlı dilimle ikna edebilmiştim. Çünkü Melek'in yaşadıkları çok ağırdı Ege denen o şahsı eskiden sevmesi bir yana en yakın arkadaşlarındandı ve onu kaçırmıştı. Akli dengesinin yerinde olmasını bırakın Melek'i sevdiğini söyleyip ona zarar verebilirdi. Neyse ki sağ salim kurtulmuştu.

Ege şerefsizini de yakalamıştık istediğim gibi tam anlamıyla dövemesemde bir daha Melek'in karşısına çıkamayacaktı.

Merdivenlerden inerken sesler artmıştı. Hara ve Hare ortalığı savaş alanına çevirmişti. Madem bir işi beceremiyorsunuz mutfakta ne işiniz var?

Babam bir köşede kitap okuyormuş gibi onları izleyip gülüyordu. Annem de sahte bir kızgınlıkla onlara kızıyordu. Bu sahneyi özlediğimi itiraf ediyorum. "Oy benim paşa oğlum mu uyanmış" dedi annem unlu ellerini yanaklarıma koyarken

"Annem üç yaşında çocuk mu seviyorsun? Ne yapıyorsun" Sitem ederek "Sen benim tabi ki paşa oğlumsun"

Kavgaları biten ikizler "Anne abim geldi yine bizi unuttun. Bizi neden paşa kızım diye sevmiyorsun?"

Babam kollarını annemin beline dolayıp "Annenize haksızlık etmeyin hepinizi eşit derece seviyor. Arhan Oğuz uzakta olduğu için böyle tepkiler veriyor"

Merdivenlerden inen Melek ve Feris İzem'i görünce annem "Melek kızımı unuttuk Batuhan, hep sen bizi oyaladın. Hadi kızım sen geç içeri. İkizler sizde beni takip edin bir börek açamadınız" İkizler zaten aynı odada kalıyordu Melek'te yalnız kalmaması için Feris'le kalmıştı gece. Hatta bir ara annem beni ve babamı evden gönderecek gibi olmuştu. Melek rahat edemez diye. Benim bildiğim kaynanalar gelinlerini sevmezlerdi yoksa benim annem mi anormal?

Annem ve ikizler mutfağa giderken biz içeri geçmiştik. Bugün hava aşırı güzeldi yemeği bahçede yemek harika olurdu. Annemin büyük uğraşlarla hazırlattığı kahvaltıyı ettikten sonra annem gelinimi görsün elalem diyerek Melek'i anaannemlere götürmüştü.

Aslında onun nispet yapmak istediği kişi İlke teyzemdi. Kızını benimle evlendireceğini söyleyip duruyordu ben küçükken. Tabi kızı benden 1 yaş büyük olduğu için annem kabul etmiyordu.

Hanımlar evden çıkınca benle babamda erkek erkeğe takılmak için dayımı aradık. Buluşacağımız yeri kararlaştırdıktan sonra biz de evden çıktık. Dayım ve annem aslında ikizler. Yani bir nevi ikizlik bizim ailede genetik. Dayım ile babamın dostluğu baya eskiye dayanıyor ha bir de Burak amcam var. Üçünün çocukluktan beri gelen sıkı bir dostluğu var.