56| 'Dilhun'

951 35 14
                                    

Medya; Yalın- Deva Bize Sevişler

•Melek Güneri - Bölüm 56•

Hazırladığım yemekleri ve pastayı arabaya yüklerken bir yandan da kızımı bebek koltuğuna yerleştirdim. Uzun bir zaman sonra Oğuz'a sürpriz yapıp iş yerine gideceğim. Hamile olmadan önce bir defa gitmiştim. Şimdiyse kızımla babasına sürpriz yapacağız.

Şöför koltuğuna geçtiğimde dikiz aynasından Öykü'yü kontrol ettim. Araba yolculuklarını çok seviyor kendileri. Emniyet kemerimi de taktıktan sonra arabayı çalıştırdım. Ankara'nın ayazı yüzünü göstermeye başlamıştı.

Sessiz yolculuktan sıkılıp radyodan bir şeyler açtım. Ritim tutarak eşlik ettim. Şarkı söylemek terapi gibi bir şey çok rahatlatıyor. Emniyet müdürlüğünün otoparkına park ettikten sonra aracımı içeri girdim. Beni kapıda karşılaması için Ali'den yardım istemiştim. Sarmaları duyunca koşa koşa geleceğini söylemişti.

Ali kucağımdaki Öykü'yü alınca yüküm hafifledi. Birlikte asansörlere ilerledik. Onların ekibinin olduğu kata geldiğimizde asansör durmuştu. Birlikte indiğimizde onun odası hemen karşıma çıkmıştı. 'Başkomiser yardımcısı Arhan Oğuz Güneri' yazıyordu odanın tabelasında. Ali Öykü'yü ekibin yanına götürürken ben Oğuz'un odasına ilerledim. Kapıyı tıklatma gereği duymadan açtığımda karşımda gördüğüm manzara sinirlerimi tepeme çıkarmıştı.

Oğuz masasında oturmuş, masasında dediğimde yani koltuğundaydı. Yeliz de hemen dibinde eğilmiş dosyadan bir şeyler gösteriyordu. Öyle bir eğilmişti ki göğüslerini Oğuz'un gözüne gözüne sokuyordu. Hem ne o öyle formasının önü açıktı?

"Ihm! Bölmüyorumdur umarım?" İmayla soruma sinsice gülümseyen Yeliz'i yolmak istedim. Oğuz ise hemen ayaklanıp dibimde bitmişti.

"Hoşgeldin karım. Bu ne hoş sürpriz böyle?" Çenemin bitimine kondurduğu öpücükle sırıtma sırası bendeydi. O benim kocam! Kimseye yar etmem onu işte o kadar! "Hayatım? Kızımız nerede?" Bir an bu yelloz yüzünden kızımı unutmuştum iyi mi?!

"Sizinkilerin yanında. Ali götürdü" hiç beklemediğim bir tepki verip "Sen kızımı onlarla yalnız mı bıraktın? Yok artık" deyip odasından çıkmıştı. Arkasından ben de çıktım. Tabi çıkmadan Yeliz'e alaylı bakışımla 'Kocamı hiç sana bırakır mıyım yelloz!' Demiştim.

Oğuz kızını Hüseyin'in elinden alırken "Lan işiniz yok mu sizin? Hemen de kızımın başına çöreklenmişsiniz?" Öyle sert uyarmıştı ki ben bile korkmuştum vallahi. Sen kalk el kadar bebeği kıskan olacak iş mi kocacım?

"Aman aman komiserim yemedik kızınızı buyurun" Samet abi Öykü'yü babasının kucağına bırakmıştı. Neyse ki ciddi olmadığını anlamışlardı. Belimden tutarak odasına götürdüğünde arkadan ıslık çalmışlardı. Odaya girdiğimizde arkadan kapıyı kapattı. Neyse ki o yelloz odadan çıkmayı akıl etmişti.

"Bebeğim haber vermedin?"

"Sürpriz olsun istedim" okyanusları kalbimi delip geçiyordu.

"Ya burda olmasaydım" ah bu adam beni hiç mi tanımamış?

"Aşkım sence ben hiç tedbirsiz gelir miyim? Asla!" Kapı eşiğine bıraktığım poşetleri alıp masasına koydum. Poşetlerden çıkardıklarımla gözleri açılmıştı. En sevdiği şeyleri yapıp getirmiştim neticede. Biraz daha odasında durduktan sonra ekibin yanına geçtik. Tek başına yiyemeyeceği kadar çoktu.

Ali "Yengem sen bu işi biliyorsun" görende yıllardır yapıyorum sanar.

Gürgen "Yeliz baksana tatlarına çok efso olmuş" Yeliz hanım tok olduğundan yemek istememişti. Aman yemezsen yeme seni mi dert edicem. Delinin zoruna bak!

KALBİN EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin