14| 'İlk Buluşma'

4K 129 3
                                    

Medya; Arhan Oğuz Güneri

Melek Erden - Bölüm 14•

Oğuz beni yurda bıraktıktan sonra bir süre kapıda bekledi. Herhalde içeri girip girmediğimden emin olmak için beklemişti.

Botlarımı dolabıma yerleştirip danışmadan yurda girdiğime dair gereken imzayı da attıktan sonra merdivenleri acele etmeden yavaş yavaş çıktım. Çünkü odada beni bekleyen savaştan haberim var.

Tek ümidim bu defaki işkencelerinin hafif olması.

2. katta koridorun sonundaki odamıza geldiğimde kapıyı ayıcıklı anahtarımla yavaşça açtım. Başımı kapıdan içeri doğru uzattığımda ranzalarında usulca takılan kızların başları korku filmlerindeki gibi bana dönmüştü. Rengin kötü kötü gülümseyerek "Hosgeldiniz Melek hanım gözümüz yollarda kaldı"

"Hoşbuldum kızlar" dedim ben de bilmemezlikten gelip. Şuan kalbim horon tepiyordu adeta korkudan. Adımımı yavaşça içeri atıp kapıyı kapattım. Kilitlemedim tabiki burda benim canım söz konusuydu!

Berra taktığı kulaklığı çıkarıp "Gelsene niye kapıda dikiliyorsun?" he benim alnımda da salak yazıyordu. Oldu canım.

"Yo-Yok böyle iyi" Kübra'ya beni kurtar bakışları attığımda gülümseyerek "Sen bunları hak ettin" demez mi vay yaktım seni Kübra!

Rengin koğuş ağası tavrı ile "Sen bir geç şöyle alayım ifadeni"

"Anlaşabiliriz aslında kızlar bence hiç gerginliğe gerek yok" usul adımlarla odanın ortasına geldim.

"Söylesene nasıl kıydın o sarmalara? O el değmemiş bebeklere?" Dedi isyan edercesine Rengin

"Sarmalar için bir şey diyemeyeceğim ama" Kübraya yurda getirmesi için verdiğim valizi açıp içinden kocaman bir saklama kabı dolusu pasta, tatlı çıkardım "bunları paylaşabiliriz tabi Kübra'ya hiçbir hisse düşmüyor çünkü bir numaralı satış trendi oldu kendileri" dedim omuz silkip Kübra'nın gözlerini kısmış bana kötü bakışlarını es geçtim.

Bakışlarımı Kübra'dan çekip elimdeki saklama kabına çevirmiştim ki elimin öylece hava da asılı kaldığını görünce bakışlarımı oda içinde gezindirdim ve hainleri buldum. Yere örtü sermiş hunharca pastaları gömüyorlardı. Onlara göz devirip çok özlediğim yatağıma serindim. 1 hafta boyunca doyasıya yemiştim zaten.

Bugün yaşadıklarımı düşündüm. Her şey gerçek miydi hâlâ emin olamıyorum. Ben ve Oğuz. Değişik hisler uyandırıyordu içimde, bu aşk değildi eminim ama neydi? Beni düşüncelerimden sıyıran o ses Kübra'dan başkası değildi.

"Kız erteleyip duruyorsun şu polis çocuk olayını gel de bir anlat" kafamdaki soruları bir kenara itip ona döndüm.

"MaşAllah pasta, tatlıları görünce beni unuttunuz" Berra göz devirip

"Kendini bir tatlılarla kıyaslamadığın kalmıştı helal!" ağzı dolu doluydu.

"Bence ben bu konuyu ses kaydı yapayım her sorana dinleteyim. Bu nedir arkadaş her gelen anlat diyor. Ne çok sevmeyenim varmış da haberim y..." diye çemkirecektim ki yediğim terlikle tek solukta olan biten her şeyi noktasından virgülüne kadar anlattım. Rengin muazzam bir anne adayıydı. Adeta annemin gençleşmiş versiyonuydu.

Kübra kalp gözlerle bakarken, Rengin ve Berra benden böyle bir şeyi beklemiyor gibiydi. Ne yalan söyleyeyim ben de kendimden böyle bir performans beklemiyordum. Daha önce hiçbir ilişkim olmadı ondan beklemiyor gibiydiler yanlış anlaşılmasın sonra canım.

KALBİN EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin