15| 'Görümce'

3.5K 117 0
                                    


Melek Erden - Bölüm 15•

Bizimkilere ilişkimizi açıklamamızın üzerinden iki gün geçmişti. Her şey çok iyi gidiyordu. Sürekli mesajlaşıyorduk. Ama herkesin içinde değil. Sonra kurtul kurtulabiliyorsan dillerinden.

Bugün Feris İzem ile tanışacaktım. Bu tanışma şeysini uzatacaktım ama yarın kızın uçağı var. Tanışmak istediğini söylemiş Oğuz'a ısrarla. Şimdi reddetsem yanlış anlayabilirdi. Surlara yakın bir yerde kafede buluşmaya karar verdik.

Taksiden inip içeri girdim. Selena'nın ışınla etrafı taradığı gibi etrafı taradım ve nihayet sırtı bana dönük olan Oğuz'u gördüm. Umarım çok bekletmemişimdir. Beni ilk fark eden Oğuz'un yanındaki Feris İzem olmuştu. Oğuz da beni fark edince ayağa kalmıştı. Kollarını sarılmam için açınca geri çevirmeyerek sarıldım. Bu hareketini beklemediğimi söylemeliyim. Feris bize gözlerinin içi gülerek bakıyordu.

"Hoşgeldin" deyip Oğuz yanındaki koltuğa oturmamı işaret etti.

Feris İzem bana hitaben "Sen gerçek misin ya? Bu ne güzellik" dedi hayran hayran. Açıkçası şaşırmıştım.

Kardeşine "Utandırma sevgilimi" diye kızmıştı şakacı tavırla.

"Abi siz yan yana gelsenize bir" anlam veremeyerekten yan yana geldiğimizde fotoğrafımızı çekmek için izin aldıktan sonra "Annem hemen istemeye gelecek benden demesi. Bu güzellik karşısında benim bile dilim tutuldu" çok sevecen görünüyordu.

Bana biraz ailesinden ve tabi olmazsa olmaz Oğuz'un küçüklüğünü bahsetmişti derken baya iyi anlaşmıştık.

Anladığım kadarıyla ikizler Batuhan beye -Oğuzun babası-, Feris İzem ve Arhan Oğuz Arya Hanım'a çekmiş. Ama okyanus mavisi gözlerini babasından almış.

Çok yönlü tarife gibi ne istersem var MaşAllah. Hava hafiften kararmaya başlarken bizde ayaklandık. Oğuz beni yurda götüreceğini söylediğinde bizimkilerin bugün Yusuflarda toplanacağı aklıma gelince oranın adresini verdim.

Bu duruma kızıp kızmadığını yüz ifadesinden kestiremiyordum çünkü hiç bir ifade barındırmıyordu. Kıskanç olmasına saygı duyardım ama iş farklı boyutlara gelirse gerekeni yaparım.

Beni Yusuflara bıraktıktan sonra istersem yurda dönüşte beni burdan alıp yurda bırakabileceğini söyledikten sonra gitmişti.

İçimde oluşan garip duyguya aldırış etmeyip kapıyı çaldım. Birkaç defa daha çaldıktan sonra açmışlardı. Kim bilir içerde ne yapıyorlardı da kapıyı duymuyorlaydı. Merve içeri geçmem için çekilirken bizim ekibin tam kadro burda olduğunu kapıda dizilmiş ayakkabılardan anlamıştım. Salonda oturuyorlardı ve içerisi aşırı bir şekilde cips ve yemek kokuyordu. Pencereyi açıp içeriyi havalandırdıktan sonra boş koltuğa yayıldım.

Önlerindeki şişeden anlaşılan o ki şişe çevirmece oynamışlardı. Neyse ki ben yokken oynamışlardı da o saçma sapan sorulara maruz kalmayacaktım. Herkese selam verip Kübra'nın yanındaki boş yere kıvrıldım. Biraz geçmiştiki Ege sigara içmek için odadan ayrıldı. Benimle aynı ortamda bulunmaya bile tahammülü kalmamış görünen o ki. Umursamayarak Yusuf'u dinledim. Babasını ikna edip çapkınlık işlerine geri döndüğünü ballandıra ballandıra anlatıyordu. Yani artık eskisi gibi zinde olacaktı. Merve ve Kübra fakültedekilerin dedikodusunu yapıyordu.

Saçlarını kızıla boyayan Canan'ın yediği haltları konuşuyorlardı şimdi de. Ben de onlara kısa bir süre de olsa katıldım.

Her bir araya geldiğimizde yaptığımız gibi okey oynadık.

Benle Yusuf eş olduk. Merve ve Kübra oynamayayı bilmediğinden seyirciydi. Çağan Ali ve Ege eş olmuştu. Oyuna başlamadan önce Çağan Ali bizi eş yapmamak için mızmızlanmıştı ama başarısız olunca sessiz kalmıştı. Böyle yapmasının sebebi de ben ve Yusuf'un taş çalması. Hile yapmayınca da oyunun tadı çıkmıyordu ki.

Yurda epey bir geç kalmıştık bizi bu saatte içeri almazlardı kolay kolay ama hastanedeydik diye küçük bir yalandan bir şey olmaz. Bu yalanı desteklemek için de Kübra'nın koluna damar yolu açtım. Bizim de birkaç numaramız olsun.

Karayollarından geçmiş yurda varmamıza az kalmıştı ki, şarkı söylemeye bir hayli dalmış biz karşıdan gelen arabayı son anda gördük.

KALBİN EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin