Medya; Emircan İğrek- Gömleğimin Cebi
•Melek Efdal/ Arhan Oğuz Güneri- Bölüm 59•
Deran babasının boynuna atlayarak sımsıkı sarıldı. Yanımdaki Reha'nın kolunu sıktığımın dahi farkında değildim. Kulağıma eğilerek "Bebeğim istemiyorsan çıkabiliriz" ne Hayır! Bunca yol gelmişim. Asla!
Yüzüme sahte denebilecek gülümsememi yerleştirdim. "Hayır. İyiyim" az ilerimdeki Oğuz'u göz hapsine aldım. Kızını kucaklayıp sarmalamıştı. Kokusunu içine çektiğini fark ettiğimde gözlerime inanamadım. Bu adam değil miydi kızını istemeyen neden şimdi böyle davranıyordu?
Deran'la birlikte yanımıza gelip elini uzattı. "Merhaba, nasılsınız?"
Reha'nın kocam olduğunu biliyordu. Deran'la ilk buluşmasında öğrenmişti ya da ben öyle zannediyor da olabilirim. Çünkü duyduğunda hiç şaşırmamıştı.
"İyiyiz Oğuz'cum sen nasılsın?" Reha'nın rahat tavrının onun sinirlerini bozduğunun farkındaydım.
"Ben de iyiyim" bakışları pusetin içindeki Umut'a kaydığında adeta zaman durdu benim için. Sormamasını umuyordum. Sorarsa yalan söylemek zorunda kalacaktım. Ağzında bir şeyler gevelemiş başka bir şey konuşmamıştı. Kucağındaki Deran'ı almak istediğimde kızım mızmızlanmıştı. Kollarını babasının boynuna sımsıkı dolayıp gelmemek için ısrar ettiğinde çaresizlikle bıraktım. Oğuz'da onun kalmasını istediğinde yanlarından ayrıldık.
Biraz ilerledikten sonra Kübra ve Yavuz'u görünce onlara ilerledim. Geleceklerinden haberim yoktu! "Melek!" Kübra'nın hasret dolu sesiyle özlemle sarıldık.
"Canım nasılsın?" Yavuzla da tokalaşıp bize ayrılan yere oturduk. "İyiyim sen nasılsın? Fıstık gibi olmuşsun! İnanamıyorum çok özlemişim seni" Kübra tam bir çılgındı. Anne olmuştu ama üniversitede tanıştığımız ilk günkü gibiydi.
"Ben de sizi çok özledim" Umut'un mızmızlanma sesi kulaklarımı doldurunca pusetinden çıkardım. "Yaa Melek paşam ne büyümüş!" Sakinleştirdiğim Umut'u kucağına alarak sevmeye başladı. "Baksana Yavuz çok yakışıklı değil mi? Keşke Aslan'ı getirseydim"
"Sahi Aslan nerede?" Kübra ve Yavuz'un bir oğlu olmuştu. Başka bir çocuğu uzun zaman istemediklerini söylemişti en son. Çünkü Aslan baya yaramazlık yapıyordu.
"Kaynanamlara bıraktık" Yavuz'un ailesi İstanbul'da yaşıyordu.
Yavuz ve Reha kendi aralarında muhabbet etmeye başladığında Kübra beni Yavuz'un duymayacağı bir köşeye çekip "Ne oldu kapı önünde ne konuşuyordunuz öyle?"
"Deran babasını görünce bizi bırakıp ona gitti. Sonra selamlaştık falan. Umut'a baktı, bir an oğlu olduğunu anlayacak diye ödüm koptu" Kübra da gerçekleri biliyordu. Ama asla kimseyle paylaşmayacağını da biliyorum.
"Kız onu sormuyorum. Reha'yı görünce bozulmadı mı bir şey demedi mi?" Kübra dedikodu malzemesi istiyordu anlaşılan.
"Saçmalama Kübra! Adam beni sevmiyor ki kıskansın. Onun için sadece kızının annesiyim" Ellerimle oynamaya başladığımda Kübra omzuma nazikçe vurarak "Melek sen hala onu seviyorsun!" Diye haykırmıştı. Keşke bağırıp herkese ilan etmeseydin.
"Unutmaya çalışıyorum ama olmuyor, ben onu sevdim çok sevdim! Ama yaptıklarını hiçe sayamam. Hem o beni istemiyor bile!" konuştuğumuz konu çok saçma sapandı.
"Melek bana defalarca seni sordu, nasılsın? Reha sana nasıl davranıyor gibisinden. Bilmiyorum ben de anlayamadım niye böyle davrandığını. Sen gittikten sonra hiç Yeliz'le bir araya gelmediler. Acaba diyorum o kadın yalan söylemiş olabilir mi?" Hah! Saçmalık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİN EKSENİ
ChickLit•2018 wattys son liste adayı Polis #1 Bir hemşire ve bir polisin aşkı ne kadar tuhaf olurdu ki? GERÇEKLERDEN ESİNLENEREK YAZILMIŞTIR!! 18.09.2017