60| 'Yeis'

871 39 37
                                    

Medya; Yüzyüzeyken Konuşuruz- Ölsem Yeridir

•Arhan Oğuz Güneri - Bölüm 60•

"Do-dok-tor bey bu imkansız! Olamaz bu!" Doktorun bakışları bir benim bir Reha'nın arasında gidip geliyordu.

Boğazıma bir yumru oturmuştu. Bu sabaha kadar bir umudum vardı. Geri dönerdi bana. Ama şuan olduğumuz durum bambaşkaydı. O tekrar hamileydi ve beni tamamen sildiğini gösteriyordu.

"Reha bey eşiniz uyansın ultrasonla bakalım. Ama sonuçlar bunu gösteriyor" omuzlarım düşmüş giden doktorun arkasından bakakalmıştım. Ardından odadan hemşire çıkmış ve Melek'in kendine geldiğini, görebileceğimizi söyleyerek uzaklaşmıştı.

Reha sanki içeride yatan onun karısı ve çocuğu değilmiş gibi bana bakıyordu. Ben mi yapmıştım lan o çocuğu! Ne diye bana bakıyordu?!

O odaya girmek için herhangi bir harekette bulunmayınca olduğum yerden kalkarak odanın kapısına adımladım. Kapıyı tıklattıktan sonra Melek naif sesiyle müsait olduğunu söyleyince içeri girdim. Rengi solmuş, dudakları kurumuştu. Baş ucundaki şişeden su doldurup uzattığımda anlamazca bana bakıyordu. Elimdeki bardağı aldığında yemin ederim kalbim sanki maraton koşmuştu.

İkimizde bir şey konuşmayınca boğazımı temizleyerek. "Tebrik ederim. Anne oluyorsun yeniden" sevineceğini zannederken şaşkınlıkla yüzüme bakakalmıştı.

"Güzel şakaydı. Reha nerede yardım etsin bana?" Karı koca fazla fazla tuhaf değil miydi? Bana mı öyle geliyor.

"Şaka değil. Doktor öyle söyledi" dümdüz bir ifadeyle bana bakıyordu. "İyi misin? Doktor çağırayım mı?" beni duymuyor gibi bomboş ifadeyle karşıdaki duvara odaklanmıştı.

"İmkansız"

"Anlamadım ne imkansız?" Neden bulmaca çözüyormuş gibi hissediyorum?

"Hamile olmam. Yani ben hamile olamam ki" verdiği tepkiler hem çok garipti hem de çok sakin. "Biz birlikte olmadık" daha çok kendi kendine konuşur gibi bir hali vardı. Bir kere de mi oluyordu sanki bu çocuk?

Te Allahım daha hiçbir şeyden haberleri yok.

"İstersen ultrasona gidelim?" Öne sürebileceğim tek mantıklı şey buydu. Kolundaki serumu çekip kenara atınca gözlerim kocaman açıldı. Canını çok severdi yani hassastı. Çabuk canı yanardı.

"Gidelim!" Birkaç dakika sonra doktor odasındaydık. Benim bu odada ne işimin olduğunu soruyorsunuzdur ben de soruyorum kendime neden buradayım? Şu son bir saattir alıklaşmıştım. Beynimin yerinde sanki pamuk gibi işlev göstermeyecek bir şey vardı.

Doktor televizyonlarda gördüğüm gibi karnına jeli sürüp aleti gezindirmişti. Allahaşkına bunlar neden bir çocukları olmasına bu kadar şaşırıyordu. Beynim hala algılamıyor. Ultrason aletini karnının her bir alanına gezdirmişti. Ben yerimde kıskançlıktan kudururken çok sevgili kocasının umrunda değildi.

"Melek hanım. Haklıymışsınız hamilelik yok. Sonuçlarda bir hata ol-" lafını bitirmeden telefonu çalmıştı. Özür dileyerek telefonu açmış. Kısa bir süre sonra kapatmıştı.

"Melek hanım soyadınız Tekiner değil mi?"

"Hayır Efdal"

KALBİN EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin