32| 'Teklif'

2.2K 78 4
                                    

•Arhan Oğuz Güneri - Bölüm 32•

Beynimi kemiren bu düşüncelerden nasıl kurulacaktım. En iyisi anneme danışmak. Anneme seslenmemle yanıma gelmişti hemen sağ olsun. Yavuz ve Melek uyuduğundan rahat konuşabilirdim. "Annem Melek hastanedeyken nasıldı?" Bu soruyu sormam bile ona ihanet etmiş gibi hissetmeme neden olmuştu.

"Sağ olsun bir an olsun bizi yalnız bırakmıyordu" dedi annem minnet barındıran bir tonda

"Gitmekten bahsetmedi mi hiç?"

"O nasıl laf oğlum duymamış olayım. Bizi gönderip senin başucunda sabahlıyordu" annem bu kadar sert ve kati konuştuğuna göre Melek böyle bir şey düşünmemişti bunu tahmin etmiştim ama neden? Neden neden istemişti o tayini!

Annem alnıma bir öpücük bırakıp giderken sabah adam akıllı kendisine sormak en iyisi olacaktı. Annemler hep birlikte kahvaltı yaparken ben koltukta uzanmıştım. Yemekten sonra bir bahaneyle Melek hariç herkesi göndermem gerekiyor. Bu haldeyken ben çıkamayacağıma göre onların çıkması gerek. Babama annemi yürüyüşe çıkarırsa ona iyi geleceğini günlerdir hastane ve evde bunaldığını söyleyerek evden çıkmalarını sağlamıştım. Yavuz zaten bir arkadaşa gitmişti. Melek ile yalnız kaldığımızda yanımdaki boş koltuğa geçip "Bir isteğin var mı?" Diye sordu.

"Evet var. Hastanede öptüğünden istiyorum"

Gözlerini kocaman açıp "Ne! Hastanede ben mi öpmüşüm? Hadi canım" öyle bir telaşa kapıldı ki o an hissettiklerimin rüya değilde gerçek olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

"O zaman kontrolüme gelen güzel hemşiredir tüh sen sanmıştım" gözlerini kısıp keskin bakışları eşliğinde

"Hangi güzel? Benden başka hemşire odana girmiyordu bile"

"Ben bilmem doktorun ilaçlarımı kestiği gün biri gelip beni öptü" alnımda öptüğü yeri gösterirken, küçük bir çocuk gibi kollarını birbirine dolayıp göğsüne yasladı. Daha sonra "Onu bunu boşver sana bir şey söylemem lazım" sesi kötüleşmişti sonlara doğru. Onu rahatsız eden bir şey vardı. Yerimde yavaşça doğrulup yüzünü avuçlarım arasına aldım.

"Ne oldu bitanem?"

"Hani ben kaçırıldıktan sonra annemlerle misafirhanede kalmıştım bir gece" hatırladığımı belirtircesine başımı salladığımda devam etti "O gece işte babam bana Diyarbakır'da çalışmama artık müsaade etmeyeceğini söylemişti. Ben pek ciddi olduğunu sanmıyordum. O yüzden sana da söylemedim. Senin uyandığın gün de Sağlık Bakanlığından zarf gelmişti bana. Tayin isteme talebiydi ve kabul edilmişti. Babam benden habersiz tayin istemiş ve birkaç güne gitmem gerekiyor" babası mı yapmıştı? Ben o istedi sanarak dünden beri içim içimi yiyordu.

"Ne olacak güzelim gidersin" zihnimde yer edinen kötü düşünceleri sıyırıp atarken alnına buse kondurup "Tatil günlerimiz de bir araya geliriz. Seni yalnız bırakmayacağıma emin olabilirsin" dedim zorlukla gülümserken. Oysa ki gitmesini zerre istemiyordum.

"Sen ne yapacaksın bu halde? Annenler yakın zamanda giderler"

"Ben de onlarla giderim. İyileşince dönerim"

"Hayatta gidemezsin. Yağmur'la yalnız bırakamam seni!" A benim kıskanç sevgilim ne yapacağım seninle. Parmak uçlarımda bir karıncalanma hissi yer edindi. Mutluluk buydu. Sevdiğim kadının ne olursa olsun doğruyu söylemesiydi. Kendime çekip sarıldım. Huzur kokuyordu bu kadın.

KALBİN EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin