Medya; Pera - Ağla
•Melek Güneri - Bölüm 57•
Gözlerimden adeta ateş topları fışkırıyordu. Hesap sorarcasına ikisine bakıyordum. Yeliz pişmiş kelle gibi bakarken Oğuz tedirgindi.
"Melek bak sandığın gibi değil gözümün nuru" Oğuz kendini savunmaya geçerken katil olmamak için kendime telkinler veriyorum. Düşmanıma apaçık meydanı bırakacak göz yok bende.
"Bir sorun mu var sevgilim?" Sakince verdiğim karşılığa Oğuz şaşırmış olacak ki açıklamalara başladı. "Aşkım Öykü'yü kucaklamıştı ki üzerine kusuverdi. Ben de senin kıyafetlerinden verdim hemen" aferin benim kızıma. Annesinin kızı düşmanı kundaktayken bellemiş.
"Olur öyle arada. Nerede şimdi kızım? Çok özledim onu" diyerek odayı taramaya başladım ve nihayet beşiğinde olduğunu fark edebildim. Onu kucaklarken hala Yeliz'in odada bulunduğunu fark ettim. Ondan sonra odayı dezenfekte etmemde fayda vardı.
"Canım odayı boşaltsanız ben de üzerimi değiştirsem?" Diyerek imalı bir bakış attım. Şu odada Oğuz olmayacaktı da saçını başını yolacaktım.
"Melek'cim elbiselerini yarın yıkadıktan sonra gönderirim" lafını bölüp aman sen de kalsın mikropların bulaşmıştır dememek için zor tuttum kendimi. Sonra kocama "Oğuz'cum ben gidiyordum zaten. Yarın görüşürüz" diyerek kırıta kırıta çıkmasın mı? Ay valla gına geldi. Hemen Oğuz beyde arkasından uğurlamak için çıktı. Her ne kadar arkalarından gitmek istesem de kendime engel olabildim.
Üzerlerimi çıkarmaya başladım sinirle. Hah! Yarın görüşürüzmüş! Sen kim oluyorsun be yelloz! "Aferin kızıma. Oh ettin. Sen çok akıllı bir bıdıksın" vallahi benden çıktığı o kadar belli ki övmelere doyamıyorum.
"Aşkım bak sandığın gibi değil" Oğuz misafirini yolculayıp kendini aklamaya geçmişti.
"Ne sanmışım ben?" Bilmez gibi davranıyordum ki üste çıkmasın.
"Yanlış anlamadın mı?" Şaşkınlıkla sorduğu soruya imada bulunmazsam olmaz.
"Ne var ki bunda canım. Alt tarafı kocamı yatak odamda başka bir kadınla buluyorum ve kadın benim kıyafetlerimi giyinmiş. Yanlış anlayacak ne var ki bunda değil mi?" Seni öyle bir yakarım ki haberin olmaz Oğuz efendi!
"Yemin billa sandığın gibi değil aşkım. Bu civarlarda işi vardı. Araba da sende olduğu için bırakmak istedi kıramadım. Getirince de Öykü'yü görmek istediğini söyledi ne yapsaydım. Red mi etseydim. Öykü de üzerine kusunca seninkilerden verdim. Sonrası bildiğin gibi"
"Evde onca misafir odası varken neden bizim odamızda giyindi? Allah'ın cezası bir taksiye atlayıp gelemez miydin? Kıramamışsın bak bak ben öyle bir kırarım ki bir daha düzeltemezsiniz. Evime dönüyorum ve kocama asıldığını fark ettiğim kadınla kocamı odamda tek başlarına görüyorum. Tabi bunda yanlış anlayacak hiçbir şey yok çünkü ben salağın tekiyim. Ayakta mı uyutursunuz siz beni!" İçimden adeta bir volkan patlamıştı. Olduğun yerde sinirden tir tir titriyordum.
"Özür dilerim karım. Ne desen haklısın. Salağın teki benim ama fazla olmuyor mu? Kadıncağıza kullandığın ithamlar?" her zaman aynı konuşma! Ne dersen haklısın. Ne geçiyordu elime? Ne oluyordu böyle diyerek konunun üstünü örtüyordu her seferinde. Ve ve bana o yellozu savunuyordu. Herkes haklıydı bir ben haksızdım!
"Bu tavırlarından cidden yoruldum. Beni yalnız bırakır mısın?" Bir şey söyleyecek gibi oldu ama vazgeçip sustu ardından odadan çıktı. Onun çıkmasıyla kapıyı kilitledim hemen. Sonrada dolaptan büyükçene sırt çantası aldım. Birkaç tane kendi kıyafetlerimden ve Öykü'ye lazım olabilecek birkaç bir şey aldım yanıma. Çantayı usulca pencereden aşağı bıraktım neyse ki ses çıkarmamıştı. Taksi çağırıp rahat bir şeyler geçirdim üstüme. Kızımı da pusetine yatırıp odadan çıktım. Hazırlandığımı fark eden Oğuz önüme geçerek engel olmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİN EKSENİ
ChickLit•2018 wattys son liste adayı Polis #1 Bir hemşire ve bir polisin aşkı ne kadar tuhaf olurdu ki? GERÇEKLERDEN ESİNLENEREK YAZILMIŞTIR!! 18.09.2017