46| 'Yeni Hayat'

1.4K 47 0
                                    

Feride Hilal Akın - Yok Yok

•Arhan Oğuz Güneri & Melek Erden - Bölüm 46•

Günler Hızla birbirini kovalamış ve ikimizin iş başı yapacağı gün gelmişti. İlk görev yerim Diyarbakır'dı ve ikincisi burası olması sebebiyle azıcık heyecanım vardı.

Melek'imle diğer günlere nazaran bu sabah erken kalkmıştık. O, hazırlanırken ben ondan önce aşağı inip mutfağın yolunu tutmuştum. En sevdiği şeyi yani menemen yapıp sofraya yerleştirirken her baktığımıda adeta cenneti yaşadığım kadın belirdi.

"Nasıl bir aşk ki seni her gördüğüm an bir kere daha aşık oluyorum" demişti boynuma sarılırken.

"Evlilik aşkı öldürür lafı boş mu yani?" Gözlerinde öyle güzel bir ışıltı vardı ki kelimelerle anlatılmaz ve dahası bu ışıltının sebebi olduğumu bilmek bambaşka bir histi.

Göz hapsine aldığım kadınım ekmeği bölüp menemenine bandırdı. "Bunu söyleyen en büyük yalancı, net" sabahları onunla uğraşmanın zevkli olduğunu söylemiş miydim?

"Biraz haklı mı sanki?" Anında yüzü düşen kadınıma baktım. Ağzına aldığı lokmayı güçlükle yutkunurken "Sıkıldın mı?" Demişti çekinerek.

Ona doğru eğilip yüzünü avuçlarım arasına aldım. "Asla! Ne dedim nefesim solana, kalbim çürüyene kadar seni seveceğim" yüzü gülümserken "Ah! unutmadan bugün hastaneden sonra yemek kursuna gideceğim haberin olsun"

"Ne gerek var? Yardımcı tutarız hiç olmadı ben yapıyorum, yapmaya devam da ederim" gözlerini kaçırırken

"Oğuz, kaç defa konuştuk yardımcı birini istemiyorum. Hem nereye kadar sen yapacaksın? İşten geldiğinde ne kadar yorulduğunu bilmiyor muyum. Bunun üstüne bir de sana ev işlerini yüklemek istemiyorum"

"Melek'im ben yoruluyorum tamam da sen evde mi oturuyorsun? Beraber çalışıyoruz ve ev işleri dediğin yabancı birinin evi değil ikimize ait olan evin işleri. Eğer o çatının altında seninleysem ve mutluysam gerisini boşver" yemek yapmayı bilmiyor diye kendini eksik görmesini istemiyorum. Bu hayatı beraber paylaşacaksak birbirime yardımcı olmalıydık.

"Peki gitmemi istemiyorsan gitmem ama evde senden staj göreceğim kabul mü?"

"Hm bak güzel fikir. Verdiğim eğitimin karşılığını nasıl yapacağız?" Gözlerini kısarken "Edepsiz adam seni! İnsan hiç karısından eğitim parası alır mı?!"

"Melek'im alacağım karşılığın para olacağını nereden çıkardın? Eğitim karşılığında öpücük istiyorum sadece"

"Sen çok fena bir adamsın biliyorsun değil mi" telefonuna bakarken ani bir çığlık attı "Oğuz! Daldık konuşmaya geç kaldık" masayı toplamadan apar topar çıktık. Neyse ki hastane evimize yakındı.

Arabayı bahçeden çıkarırken gaza kökledim. "Oğuz yavaşla karşıdan biri gelir göremezsin Allah korusun" dediğini yapıp hız limitini indirdim. Hastanenin önünde arabayı durdurduğumda şans dileyip dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra hızla hastaneye girmişti.

MELEK

İlk günümün verdiği heyecanla başhekimliğe gittim. Kısa bir bekleyişin ardından konuşabilmiştim. Çok hoş bir bayandı. Hastane hakkında ufak bir bilgilendirme yapmasının ardından birkaç aylığına acilde çalışmamı, ardından istediğim bölüme geçebileceğimi söylemişti. Memnuniyetle onayladıktan sonra acilin giyinme odalarına geçtim.

Uzun zamandır giymediğim formalarımı giyindikten sonra acil müdahale odasına geçerken atandığım ilk günü hatırladım. Diyarbakır'daki ilk çalışma günümü.

KALBİN EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin