62| 'Vecd'

1K 36 0
                                    


Bölüm 62 - Melek Efgan•

Oğuz'la birlikte evimize geldik. Kapıyı çaldığımızda açan Reha şaşkınlıkla ikimizin yüzüne bakakalmıştı. En çok da onu şaşırtan Oğuz'un yüzüne yaydığı gülümsemesiydi hiç şüphesiz. Otuz iki dişi görünüyordu nispet yapmak istercesine avuçlarına hapsettiği ellerimizi havaya kaldırıp gözüne sokmak istercesine salladı. Reha'nın yerinde ben olsam daha büyük bir tepki verirdim muhtemelen, aylar önce yüzünü dahi görmek istemeyen bendim neticede ve şu an el eleydik karşısında.

Sorar gözlerle Reha'nın bakışları ikimizin arasında gidip geliyordu. Deran Reha'nın kucağına atlayarak ellerini birbirine çırparak "Aşgım babbam ve aynem bayıştı!" Diye şakımıştı neşeyle. Gözlerinden dahi mutluluğu okunuyordu. Onun bu hallerinin hiç farkına varmamıştım. Kızım babasına özlem doluydu.

"Ö-öy-le mi? Buyu-run eve o zam-an" Reha neden değişmişti ki birden bire? Bakışları buz kesmiş, sesi titriyordu. Bir gariplik vardı ama çözecektim.

"Sağ olasın" Oğuzda kaşlarını çatmış Reha'nın değişen ruh halini anlamlandırmaya çalışıyordu.

"Iı şey ben üzerimi değişsem?" İkisi de beni onaylarken ben odama geçtim. Üzerime kırmızı basic bluzumu ve siyah taytımı geçirdikten sonra hala kurumamış saçlarımı tepeden sıkı bir topuz yaptım. Bu esnada odanın kapısı çalmış içeri Reha girmişti.

Konuya direk bodoslama dalarak "Melek nasıl oldu?" Diye sordu. Ellerinden tutarak yatağa oturttum. Ona açıklama borçluydum çünkü hep en yakınımda o olmuştu. Beni ve çocuklarımı kendi ailesiymiş gibi koruyup kollamıştı. Baştan sona Oğuz'dan duyduklarımı anlatınca şaşkınlıktan bal gözleri açık kalmıştı. "Yani karıcım beni aldatmış oluyorsun? Bunu da davada hakime bildirip tazminat alacağım!" Öpüşme kısmını kast esiyordu. Neşeyle söylediklerine kahkaha attım.

"Kocacım sen de başka kızlara bakarak beni aldatıyordun! Ben bunca sene ses çıkarmadım" tatlı tatlı atışmamızı bölen elbette ki Oğuz'dan başkası değildi. Kaşlarını çatmış, elleri yumruk haldeydi bakışlarının odağında Reha vardı. Bu adamın derdi neydi ki Allah aşkına?

"Bölmüyorumdur umarım?"

Reha daha fazla gıcık etmek istercesine "Farkındaysan yatak odamız burası, izin alman gerekmez miydi" ne çatlak bir kuzenim vardı benim böyle?

"Sevgili karın ufak ancak Öykü'nün inanacağı oynunuzu ifşa ettiğimi söylemedi mi yoksa sana?" Aman Allahım Oğuz muydu şu laf sokan?! Bu adamda epey ilerleme vardı.

Dumura uğramış Reha gözlerini kısarak hala açık vermemek için uğraşıyordu. "Tabi canım eminim sen her şeyi öğrenmişsindir, şimdi bizi karımla yalnız bırakır mısın? Umut tek kalmasın" Oğuz bir şey diyecek oldu ki bakışları beni buldu. Ardından sinirle içeride beklediğini özellikle belirterek odadan çıktı ve ardından kapıyı çekip kapattı. Reha ise kendine birkaç parça üst alarak keyifle banyoya adımladı. Son kurduğu cümleye ise istemsizce gözlerim kocaman açıldı. "Sakın başka çocuk yapalım demeyin! Umut daha çok küçük! Ve Deran'ın böyle bir travma atlatmasını istemiyorum!" Yanımda duran yastığı tam kafasına isabet ettirerek fırlattığımda sıyrılarak kapıyı çekmişti. Şapşal!

Bir bardak su doldurup salona geçtiğimde içtiğim su boğazımda kaldı. Oğuz ve Umut birlikte oyuncaklarla oynuyor bir yandan da Deran babasının saçlarını şekillendirmeye çalışıyordu. Bir yandan Deranla ilgilenirken bir yandan da Umutla ilgileniyordu. Onların bu hallerini gizlicene çekerek telefonuma kaydettim. Bu fotoğrafı çıkartıp bir yerlere astırmam lazımdı.

"Oğluşum" Umut sesimi duyar duymaz elindeki arabaları yere atıp paytak adımlarla yanıma geldi. Onu kucaklarken Oğuz'un hayran bakışları bir an olsun üstünden ayrılmıyordu.

KALBİN EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin