4| 'Piknik'

6.6K 189 4
                                    

•Melek Erden - Bölüm 4•

Sabah anlaştığımız gibi erkenden kalktık. Neyse ki Rengin uyanmadan yurttan çıkabilmiştim de dünki işkencelerini üzerimde uygulayamamıştı.

Üzerime, havalar pek sıcak olmadığından yarım kol, sarı bluz ve siyah tayt geçirmiştim. Saçlarımı tepede sıkı olmayacak şekilde bağladım. Pikniğe gidiyordum en nihayetinde rahat olmalıydım. Belki lazım olur diyerekten hırka da aldım yanıma.

Yurdun önünde Çağan Ali'nin arabasını görünce poşetlerimizi alıp çıktık. Arkada ben, Kübra, Merve ve Ege sıkışarak oturmuştuk. Direksiyonda araba sahibi Çağan Ali, yanına da Yusuf oturmuştu.

Yolda Merve ve Kübra dün uyuyamadığını söylemiş ve uyumuştu. Yusuf ön koltukta oturduğundan kendini dj ilan etmişti. Açtığı şarkılarla kendinden geçiyordu adeta. Ege telefonuyla uğraşıyordu. Çağan Ali yolun bir an önce bitmesini diliyordu. O dua ettikçe Yusuf ses volümünü kaldırıyordu.

Yusuf mükemmel sesiyle şarkılar söylüyordu "Waa waa..."

"Yusuf aga lütfen şarkıyı katletme hem bu sesle kargalara taş çıkarırsın" Sabahın köründe bu enerji nereden geliyordu be helal olsun.

"Seni cezalandırıyorum Çağ! Waa waa" Yusuf onu umursamayıp şarkısına devam edince Çağan Ali göz devirip tekrardan yola odaklandı.

Uykusu gelmeyen ben de Yusuf'a katılınca Rihanna kariyerine zirvede veda etti. "Waa waa" en sonunda dayanamayan Çağan Ali müziği kapattı

"Bu nedir arkadaş söyleyeceksen tam söyle waa waa dan başka bir kelime kullanmıyor mu kadın?" Yusuf müzik çaları tekrardan açıp

"Çağ yavru seni kınıyorum" Çağan Ali delici bakışlarını Yusuf'un üzerine dikip

"Bir daha Çağ de hele bir bak nasıl yürütüyorum seni" uslu bir çocuk gibi sustu diyemeyeceğim çünkü sessizliği en fazla 2 dakika sürdü. Rihanna'nın Work şarkısını söylemeye çabalıyorduk.

Şarkı bitince Ersan Er'den devam etti "Tanrıım nerdeen sevdiim! nerden düştüm bu belaya yandım isyan ettim!.." uykusundan huysuzca uyanan Merve

"La bir uyutmadın Yusuf! Konser mi veriyorsun ne mi yapıyorsan bizden uzakta yap lütfen!"

Yusuf acıtasyon yaparak "Tamam kardo sustum sizde! burada bir halk ozanı bulunuyor kıymetimi bilmiyorsumuz" Merve'nin tam da önünde oturduğu için Merve istediği gibi ensesine bir tane patlatmıştı. "Na böyle susarsın!"

Yusuf ölümcül bakışlar eşliğinde önüne dönmüştü. Kübranın uykusu ağır olduğundan bu seslere tabi ki uyanmadı.

1 saatlik daha yolculuktan sonra varabilmiştik. Geldiğimiz yerin adını bilmiyorum. Sadece etrafta yemyeşil çimenler ve ağaçlar var. Ama merkezden epey bir uzaklaştığımızı biliyorum. Bizim dışımızda sadece birkaç aile vardı. Son baharın son demleriydi. Soğuklar gelmeden tadını çıkarmak gerekiyordu.

Gölgelik olan bir ağacın dibine kurmuştuk örtümüzü. Kafama gelen topla arkamı döndüm. Yusuf yine Yusufluğunu konuşturuyordu mübarek. Uslanmaz bir çocuk gibiydi. Topu elinden alıp getirdiğimiz mangalayı oynadık. Yusufu yenince Ege beni alt edemezsin diye bana meydan okumuştu. Bu tür gazlara çabucak düştüğüm için teklifini kabul etmiştim. Ve tabi ki ona yenilmiştim. Zalimin oğlu çok iyi oynuyordu.

KALBİN EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin