•Melek Erden - Bölüm 33•Sabah hep birlikte ailecek kahvaltımızı yaptıktan sonra hastaneye geçtim. Artık eskisi gibi acilde nöbet yapmıyorum servis hemşireliğine geçtim. Tabi siz ne ara Gaziantep'e geldiğimi soracaksınız uzun uzun anlatayım sizlere.
Hastaneden aranıp gelmem gerektiğini söylenince mecburen mezuniyet gecemden sonraki gün soluğu burada almıştım. Hasta bir nişanlım olduğu için mezuniyete gitmeyeceğimi söylesem de Oğuz ısrarla gitmemi söylemişti. Kendisi beden ölçülerime uygun bir elbise dahi seçmişti. Tabi onun belirlediği standartlardaydı.
Yanımda olabilmek için hasta haline aldırmadan gelmişti. Herkesin gözü onun üstündeymiş gibi hissetmiştim. Ve ister istemez kıskançlık krizine kapılmıştım.
İşin kötü yanı arkadaşlarımdan ayrılmaktı tabi ki. Vedalaşmayı sevmesem de her biriyle tek tek vedalaştım. Hele Ferhat'ın ağlamamak için kendini tuttuğuna yemin edebilirim. Kübra ile aynı şehirde yaşadığım için pek üzülmemiştim ama Rengin, Berra, Yusuf, Çağan Ali, Merve'den ayrılmak hiç kolay değildi. Bu iki yılda kazandığım diğer güzel şeylerdendi.
Mezuniyetten sonraki sabah Oğuz ve yaveri Yavuz'u kapıda bulmuştum. Ayaklanabiliyordu lakin yarası henüz kapanmadığı için doktor 3 aylık rapor vermişti.
Ona sarıldığımda omzunu ıslattığım için azar işitmiştim. Ben günlerce göremeyeceğim onu adamın sorun ettiği derde bak! Neyse işte o günlerin ardından bir ay geçti. Her gün gruptan muhakkak konuşuyorduk. Arayı hiç açmamıştık. Oğuz da doktorunun verdiği 3 aylık rapordan sonra İstanbul'a geçmişti benden hemen sonra. Ben de yoldayken Feris İzem'i arayıp muhbirim olmasını teklif etmiştim. Ben orda olmasam da bir an Oğuz ve Yağmur'u yalnız bırakmaması konusunda anlaşmıştık.
Bir ay olmuştu geleli ama hâla alışmamıştım buralara. İki yılda çok alışmışım Diyarbakır'a. Babamla da tayin isteme mevzusundan dolayı aramız açıktı. Annem aracılığıyla beni ne zaman istemeye gelebileceklerini öğrenmiştim. Ki iki gün sonra geleceklerdi. Nasıl heyecanlıyım sormayın. Bu gece de bizim kızlar bize gelecek.
Hastaneye her gün yürüyerek gidiyorum çünkü evimize yürüme mesafesi kadar yakındaydı. Beynime üşüşen düşüncelere engel olmadım. Oğuz evlenme teklifi yapacağını ima etmişti ama iki gün sonra istemeye gelecekler hâla ses seda yok. Yoksa yüzüksüz istenmeye gelinecek ilk kız mı olacağım?
Ben anca Oğuz gibi saf katık bulurdum kendime evlenecek. Soyunma odasına girip üzerimi değiştirdikten sonra hasta odalarını kontrol etmem gerektiğinden hemşire odasından aldığım çizelgelerden tek tek baktım hastalarıma.
Mesaim bitince de hastaneden çıkıp otogara geçtim. Kızları almam gerekiyordu. Babamın arabasını almıştım yanıma. Aynı hastanede olmamız bazen işe yarıyor. Otogara geldiğimde beklemeye başladım o sırada müstakbel nişanlım aradı beni. Sesi hiç heyecanlı değildi. Yoksa sıkılmış mıydı benden?
Bana doğru gelen 3 cadıyla telefonu kapatmak zorunda kalmıştım. "Meleeek" Berra'nın yine hayvan gibi böğürmesiyle bazı gözler bize dönmüş olabilir.
"Hoş geldiniz!" Dedim özlemle
"Hoş bulduk bebeyim" diyen Rengindi. Yusuf ve Çağan Ali'yi davet etmiştim ikisi isteme günü geleceklerini söylemişti ama Merve ailevi sorunlarından dolayı gelemeyecekti. Kübra akşama doğru geçecekti bize.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİN EKSENİ
ChickLit•2018 wattys son liste adayı Polis #1 Bir hemşire ve bir polisin aşkı ne kadar tuhaf olurdu ki? GERÇEKLERDEN ESİNLENEREK YAZILMIŞTIR!! 18.09.2017