Bölüm Şarkısı; The Script- Hall Of Fame
•Arhan Oğuz Güneri - Bölüm 16•
Bugün Melek'im ile Feris'imi tanıştırmıştım. İkisi birbirleriyle nasıl kaynaştılarsa benimle muhattap bile olmamışlardı. Bu duruma sevinsem mi üzülsem mi şaşırmıştım doğrusu. Uzun bir süre oturmuştuk. Hava hafiften kararmaya başlayınca Melek'im onu Yusuflara bırakmamı isteyince evinin adresini alıp oraya bırakmıştım. Tek dileğim dün hastanenin önündeki çocuğun orda olmamasıydı. Melek'ime nasıl baktığını elbette ki görmüştüm. Ve o bakışların anlamını da çok iyi biliyorum.
Bu konuyu uzun uzadıya Melek'ime sormayı not edinmiştim. Her neyse Melek'im yurda geçtiğini bildiren bir mesaj atınca rahatladım. Ve uyku için direnen bedenimi uykunun derin kollarına bıraktım.
Sabah erkenden kahvaltımızı edip havaalanına geldik. Ferisime sıkıca sarılıp vedalaştım. Kısa bir süre kalsada alışmıştım ona. Eve geldiğimde onu görmemek tuhaf gelecekti. Sulu gözlülükle "Abi sen de gel İstanbul'a lütfen. Hem ne zamandır yoksun. Herkes özledi bak" kollarımı ufacık bedenine daha sıkı sarıp kokusunu içime çekerken
"Tamam güzelim söz veriyorum izin alabildiğim an oradayım"
"Umarım yalnız gelmezsin" vermek istediği mesajı elbette ki anlamıştım. Yarım saat sonra uçağına bindirmiştim. Ona fark ettirmesemde buraya gelişi benim için çok iyi olmuştu. En yakın zamanda annemlerin de ziyaretine gitmem şarttı.
Devriyeyi teslim almadan önce Melek'imin sesini duymak her şeye bedeldi.
Sorunsuz geçen bir devriye elbette ki düşünülemez. Hele ki itin çakalın kol gezdiği sokaklarda olağan şey değil. Uyuşturucu ticareti yaptığını belirlediğimiz bir eve baskın yapmıştık narkotik şube işbirliğiyle. Yüzlerce sahibini bekleyen paketlere el koyup incelenmek üzere narkotik şubeye teslim ettikten sonra aldığımız istihbarata göre Sur önünde bir karışıklık varmış.
Yarın sabaha kadar olan nöbetimizi orda devraldık. Elbette ki saat değişimi yaparaktan.
Yavuz yanıma gelerek "Evime kavuşuyorum desene"
"Kavuşuyorsun da bir sorun var"
Korkmuş yüz ifadesiyle "Ne gibi?"
"Dağınık bir ev mesela? Ben düşünebiliyorum ya sen?"
"Ulan bıktım senin dağınıklığından. Kim bilir mis gibi evimi ne hale getirmişsindir"
"Sürpriz" Yavuz'un titizlik takıntısı vardı. Nerde olursa olsun temizliğine dikkat ederdi. Onunla ev arkadaşı olma nedenlerimden biri de buydu tabi ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.
Sabah uykusuzlukla devriyeyi teslim edip eve geldik. Yavuz benden önce eve girip kontrol etmişti. Tabi ona dediğim gibi dağınık değildi, Feris İzem gitmeden bir iyilik yapmıştı sağ olsun. Üzerimdeki montu çıkarıp bir kenara atıp odama giderken. Arkamdan gelen Yavuz'un söylenmelerini kulak ardı ettim. Uyandığımda saat nerdeyse ikindiye geliyordu. Günlük rutin işlerimi hallettim. Biraz geç olsa da.
Meleğim bugün nöbetçiydi. Onu görmek iyi gelirdi diyerekten hazırlanmaya başladım.
Gözlerimin rengini açığa çıkaracak siyah kapüşonlu ve siyah dar pantolonumu giyinip saçlarımı arkaya doğru şekil verdim. Lacivert montumu ve araba anahtarlarını alıp yola çıktım. Yolda gördüğüm bir çiçekçide durup aldığım papatyalarla yoluma öyle devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİN EKSENİ
ChickLit•2018 wattys son liste adayı Polis #1 Bir hemşire ve bir polisin aşkı ne kadar tuhaf olurdu ki? GERÇEKLERDEN ESİNLENEREK YAZILMIŞTIR!! 18.09.2017