Kafamı kaldırdığım zaman onun güzelliğinden çok yara izini merak ettim.
Ve sadece hoşbulduk diyebildim.
***
Annesi kızıyla görüştükten sonra bizi tanışalım, konuşalım diye misafir odasına aldı.Çayları ve ikramları bıraktıktan sonra kapıyı açık bırakarak yanımızdan ayrıldı.Nasıl konuşacağımı bilemedim ama o kendinden emin bir şekilde :
-Hoşgeldiniz.
-Hoşbuldum.
-Bana sormak isteğinizi sorabilirsiniz?
-Ben evlenmek istemiyorum,kusuruma bakma ne sana ne de babana zahmet vermek isterdim. Bu sadece sana özel değil ben kimseye yük olmak istemiyorum.
Kendi aileme bile yük olduğumu düşünürken tanımadığım bir insana ve ailesine ömür boyunca yük olmak istemiyorum.
-Ne-den diyebildim .
-Yüzüme bakmadın mı? Görmedin mi kocaman yara izini?Daha önce gelenler kulaktan kulağa duyuyorlar ama yüzümü görenler olmaz deyip kendiliğinden kalkıp gidiyorlar.Çok tuhaf ilk defa birisi neden diye soruyor.
O an içimden böyle yapanlara öyle sinirlendim ki nasıl böyle davranabilirlerdi.
Ama bir yandan da sevinmedim desem yalan olur.Bu kızın güzel yüreğini kimsenin görmemesine üzülsem de görebildiğim için sevindim .
-Benim için önemli değil.
-Ne demek değil ? Bugün değilse bile ömür boyu taşıyabilecek misin? Bu izi görmeye dayanabilecek misin?
-Bu benim verebileceğim bir karar benim için önemli olmadığını söylüyorum.Benim için önemli olan yüreğin.Bak Eslem bu senin için bir imtihan olmuş olabilir,herkesin yarası dışında değil ya.
-Peki bu yaranın na-sıl olduğunu öğ-renmek ister miydin?Eminim ki bu seni vazgeçirirdi.
-Eslem bak sorarken bile zorlanıyorsun,bana anlatmak zorunda değilsin.
İçimden geçen cümlenin devamı şöyleydi :
"Ama bir yandan da o yaranın nasıl oluştuğunu deli gibi merak ediyorum .Hele hele bu hususta düşündükçe öğrenmek için sabırsızlanıyorum."
İçimden geçenleri elbette söyleyemedim.Onu dinlemeye karar verdim.
-Belli ki iyi bir insansın.Kimseye anlatamadım ama bilmeye hakkın var. Küçüktüm okul çıkışı sadece yan-lış
Sesinin titremesi, kelimelerin kesik kesik olması meselesinin zorluğunu anlatıyordu.
-Eslem.
Derince bir soluk aldıktan sonra tekrar konuşmaya başladı.
-Hayır devam edeceğim bekle bir nefes alayım.Sadece yanlış bir sokağa girdim çıkmaz sokaktı.Geri dönemediğim için de çok geçti.Beni nasıl farkettiler bilmiyorum ama sonra anladım arkamdan gelenle beraber .
-Eslem bana bak.Beni bu da vazgeçirmez. Bu senin suçun değil ki.Başına ne gelip ne gelmediğini sen anlatmadan bilemesem de, hiçbir durumda bırak beni hiç kimsenin seni suçlamaya hakkı dahi yok .
-Ama nasıl?
-Şimdi beni dinlemeni istiyorum. Bana sunduğun bahaneler ya da sana göre engeller bana göre engel değil.Ben görüşmemizin uygun olduğunu düşünüyorum.Seninle evlenmek istiyorum kabul eder misin sebeplerin, amaların arkasına saklanmadan?
-Ben isterdim ama var işte.Kim bu halimle evlenmek ister ki benimle?
-Ne varmış ki halinde ?
-Bir zarar görmeden Allah'a şükür kurtardılar beni . Bağırınca susturmak için bıçak çektiklerinde yüzümdeki bu yara oluştu.Bu bıçak yarasının izi kaldı şimdi .Yine de ama -
-Amalarını kabul etmiyorum.Ben istiyorum anladın mı?
Madem ki bana güvenip anlattın bu ikimizin sırrı başka kimseye anlatma.İzin ver de sırrına ortak olduğum gibi ömrüne de kabul et beni.
Eslem meselenin nasıl buraya kadar geldiğini anlayamıyordu .Buna rağmen Asaf görüşmenin olumlu olduğu hakkında konuşmaya devam ediyordu.
-Ailelerimize uygun olduğunu söylüyorum . Yarın hayırlı bir iş için geleceğiz tamam mı?
Eslem itiraz etmekten yanaydı.Çünkü bu konuşmalar hiç gerçek gibi gelmiyordu.
-Asaf nasıl?Hala mı ? Onca sebep söyledim , şimdi tekrar soruyorum neden ben ?
-Yüzündeki yara izini değil de yüreğini gördüm diyelim.Fark ettiren Rabbime şükürler olsun.
-Peki.
(Umarım bana açtığın kapıları,gün gelir de yüreğime çarpmazsın Asaf.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşım "Yaprak Güzelim" Tamamlandı
Espiritual-Hoşgeldin gözyaşım. -Hoşbuldum Asaf'ım.Merak ettiğim bir şeyi sorabilir miyim? -Tüm sorularına özenle cevap vereceğimi biliyorsun. -Bana neden gözyaşım diyorsun? -Sen benim ömrüme verilmiş emanetsin. Sen benim sevincimin gözyaşısın. Şükür ederken...