GECE GÜNEŞİ

BÖLÜM-12

Uykunun huzurlu kollarından beni çekip alan ince sesle gözlerim isyan edercesine açıldı. Başımın yanındaki komodine uzanarak telefondan saate baktım.

Hadi ama!

Daha sabahın 7'sinde bu da neyin nesiydi. Yorganı üzerimden atarak banyodan gelen sese doğru ilerledim. Tabiki Duygu'dan başkası değildi. Bağırarak söylediği şarkıyla gözlerimi devirirken alnımı banyonun kapısına yaslayıp derin bir nefes vermiştim. Kapıyı sertçe tıklatıp beni duymasını umuyordum. Zira su sesini bile bastıran kendi sesinden beni duyması imkansızdı.
"Duygu." dedim son harfi biraz uzatarak. Kapanan su sesinden amacıma ulaştığımı anlamıştım.

"Güneşim sen misin?"
Sorduğu soruyla gözlerimi devirirken
"Benim odamda başka kimi bekliyordun acaba. Bu saatte böyle uyandırılma şerefine nasıl eriştim merak ediyorum." dedim.

Kapının kilidini açıp kafasını dışarı uzattı. Sıcak buhar odaya dolarken cevap bekleyen bakışlarımı üzerine diktim.

"Özür dilerim canım uyandırmak istememiştim. Ayrıca benim banyodaki musluk bozulmuş. Ben de ne yapayım mecbur senin odana geldim. Ne yapsaydım pis pis mi gezseydim güneşim. Aşk hayatım daha başlamadan bitse miydi? Ben burda çok kutsal bir şey için uğraşıyorum. Kokarca mı olsaydım yani?" dedi sahte bir acındırmayla.

"Biraz daha abartırsan bu seneki oscar'ı kesin sana verirler Duygu'cum. Sadece bu saatte ne duşu bu onu anlamadım. Daha saat sabahın 7'si."

"Şey, Kuzey'le ben kahvaltıdan önce yürüyüşe çıkacağız. Yani o yüzden bu saatte gelmek zorunda kaldım."

"Ah tabi ya şimdi anlaşıldı. Bir de aşk hayatı daha başlamadan bitsin miymiş. Daha ne kadar başlayacaktı merak ediyorum doğrusu."

"Öyle söyleme. Dün gece olanları bilmiyorsun." dedi asılan yüzüyle.

Evet bilmiyordum çünkü o sıralar ayyaş bedenim havuzlarda çırpınıyordu!

O anlar aklıma geldikçe biraz daha yerin dibine giriyordum. Kendi utancımı bırakıp yüzü asılan sarışınıma döndüm.

"Kuzeyle aranızda bir sorun mu oldu?"

"Sorun mu bilmiyorum Helya. Dün yemekten sonra biz hava almak için ön bahçeye çıktık. Her şey aslında çok güzeldi. Bir ara bana ' İyiki o gün yanlışlıkla o kapıyı çalmışım.' dedi. O kadar heyecanlandım ki ne diyeceğimi bilemedim. Sonra birden yüzünde ciddi bir ifade oldu ve ' Yani çok değerli bir arkadaş tanımış oldum.' dedi. Şimdi ben bundan ne anlamalıyım güneşim ? " dedi.

Kuzey'in neden öyle söylediğini bilmiyordum ama Duygu'ya karşı sadece arkadaşça yaklaşmadığına yemin edebilirdim.

"Belki de senin tepkini ölçmek için öyle söylemiştir. Fazla acele edip seni ürkütmekten korkmuştur. Ben eminim ki endişe edilecek bir şey yok. Asma o güzel yüzünü." dedim.

Onun üzülmesine kesinlikle dayanamazdım. Söylediklerim biraz olsun içini ferahlatmış olacak ki yüzü hemen eski haline döndü.

"Ayrıca beni burda lafa tutacağına hadi çık şurdan çünkü acil lavaboya gitmem gerek." Kocaman gözlerle bana bakarak kapıyı biraz daha kapattı.

"Üzgünüm güneşim daha işim bitmedi. Koridordaki ortak banyoyu kullansan olmaz mı?" dedi masum bakışlar atarak.
Ah resmen kendi odamda kendi banyoma giremiyordum. Madem ortak banyo vardı ne diye benim odama gelip güzelim uykumu bölersin ki. Ben daha cevap bile vermeden kapıyı suratıma kapatmıştı.

"Sizin için hem uykumu hem de banyomu feda ediyorum burda. Umarım aynı katkıyı senden de görürüm sarışın!" beni duyması için sesimi yükseltiğimde ne kadar kızsamda içerden gelen seni seviyorum sesiyle gülümsemiştim. Mecburen koridordaki ortak lavaboya gitmek için yol aldım. Eminim Kuzey de kendi odasında hazırlanıyordu. Aksel de bu saatte uyanmamıştır diye düşünüp hemen dışarı çıktım. Ortalıkta kimselerin görünmemesi doğru düşündüğümün kanıtıydı. Ah sanırım biraz acele etsem iyi olacaktı. Çünkü gerçekten zor durumdaydım. Banyonun kapısını açmak için kapının kolunu tutmuştum ki kapının içerden sertçe açılmasıyla ben de ileri doğru düştüm.
Tutunmak için bir yer ararken ellerimin ıslak bir beden bulmasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Kafamı yavaşça kaldırıp baktığımda Aksel kaşları havada bana bakıyordu.
Bütün vücudum taş kesmişti. Şuan ne yapmam gerekiyordu? Karşımda sadece bir eşofmanla dururken aklımı nasıl toplayabilirdim. Üstelik koala gibi adama yapışmıştım. Ellerim ıslak bedeninde karıncalanırken kalbimin sesi kulaklarımda çınlıyordu. Bütün banyo onun kokusuyla dolup taşarken gözlerim onun gece karalarına kilitlenmişti.