BÖLÜM-35

3K 93 1
                                    

DUYGU
Kırmızı bavulumu büyük bir çaba gösterip arabanın bagajından indirmeye çalışırken Kuzey önceki iki bavulu çoktan evin bahçesine taşımış ve yanıma gelip cekiştirdiğim bavulu hiç zorlanmadan ayaklarımın dibine koydu. Gülümseyerek teşekkür ederken yanağıma ufak bir öpücük konuşurken "Rica ederim" dedi.

"Uzun zaman oldu." dedim üşüyen ellerimi ceketimin cebine sokarken. "Ne zamandır vakit bulup gelemiyordum."

"Söylemen yeterliydi güzelim, istediğin an getirirdim seni."

"Biliyorum canım, hem böylesi daha güzel oldu. Annem Helya'yı görünce çok sevinecek." dedim. Uzun zamandır her telefon görüşmemizde sürekli ne kadar hayırsız olduğumuzla ilgili sitem ediyordu. Her ne kadar yanına gelmeyi çok istesek de bir şekilde fırsat bulup ayarlayamamıştık. Fakat dün sabah yıllık iznimi kullanmaya karar vermiştim ve işte sonunda burdaydım. Hem de yanımda arkadaşlarım ve sevdiğim adamla. Annem Kuzey'in hayatımdaki varlığından haberdardı fakat ilk defa onun karşısına birini çıkarmak üzereydim ve bu durum panimlememe sebep oluyordu ama elimden geldiğince belli etmemeye çalışıyordum çünkü yol boyunca derin düşünceler içinde olan Kuzey'in de heyecanlandığını biliyordum. Annem hep kararlarıma saygı duymuştu, beni her zaman desteklemişti. Onun varlığı arkamda koca bir dağ gibiydi. Bana güç veriyordu. Hayatta sahip olduğum en kıymetli kişiydi. Her zaman, çekinmeden duygularımı paylaşabildiğim insanın karşısına çıkarken ilk kez bu kadar tedirgin oluyordum, çünkü annem ne kadar değerliyse Kuzey de benim için o kadar değerliydi artık. Gerginlikle gülümseyen Kuzey'in elini tuttum.

"Seni de sevecek, eminim." dedim.

"Beni herkes sever, güzelim."
Elimi yumruk yaparak Kuzey'in karnına yavaşça vururken "Seni bir tek ben sevebilirim, Kuzey Bey." dedim.

Ufak bir kahkaha atarken yumruk yaptığım elimden tutup beni göğsüne çekerken yüzüm göğsüne gömüldüğü için boğuk bir gülme sesi çıktı.

"Siz ikiniz, gelmeyi düşünüyor musunuz artık." Kendimi geri çekerken Kuzey bıkkınlıkla seslenen Aksel'e baktı.

"Ben de tam kim bölecek diye merak ediyordum." dedi Kuzey tamam anlamında elini kaldırırken. "Yani, en azından annen değildi."
Sözleriyle gülümserken indirdiği bavulu sürükleyip evin bahçesine doğru ilerledik. Helya benim aksime tek bavul getirmeyi tercih etmişti. Üzerine oturduğu bavulun kulpunu tutan Aksel'in, elini çekmesi halinde yere yapışması büyük olasılık olan sevgili arkadaşım tabiki de bunun farkında olamayacak kadar kendini Aksel ile konuşmaya kaptırmıştı. Bahçe girişimizle birlikte evin kapısı açılırken gözler annemin üzerine çevrildi.

"Kızım!"
Annem özlem dolu sesiyle kollarını iki yana açarken koşarak kendimi hızla kollarının arasına bıraktım. "Annem!" Burnumu saçlarının arasına gömdüm. "Nasıl özledim, bilemezsin." dedim. Bir eliyle sırtımı diğeriyle saçlarımı okşadı. Dünyanın hiçbir yeri, bir annenin kollarının verdiği huzuru veremiyordu insana.

"Bilemezmişim! Benim yüreğim seni kucağıma aldığım ilk andan beri özlemle yanıyor küçük hanım." dedi.

Gülümseyerek kendimi geri çektim. Üzerimizdeki gözleri hatırlarken annemin koluna girerek hızla arkama döndüm. "Bak, sana kimleri getirdim." dedim. Annem ilk önce tanıdık olan simaya baktıktan sonra sırayla Aksel ve Kuzey'e baktı. "Hoşgeldiniz, Helyacım nihayet seni görme şerefine nail olduk." dedi.

"Ah, hepsi senin bu kızın yüzünden Şeyma teyzecim."

"Hey! Kabak neden benim başıma patlıyor şimdi."
Annem tıpkı bana yaptığı gibi kollarını iki yana açtı. Annem bunu ne zaman yapsa Helya'nın gözleri minnetle bakardı. Annem onu en az benim kadar seviyordu. Helya annemin açtığı kollarına sevgiyle karşılık verirken "Teşekkür ederim." dedi. Tabi bunu sadece annem ve ben duymuştuk. Aksel ve Kuzey sessizce hala tanıştırılmayı bekliyordu.

GECE GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin