crossing so many lines

1.7K 200 251
                                    

Günlük hatırlatma, sizi seviyorum 👉👈

Geçen bölümdeki iyi dilekleriniz için çook teşekkür ederim 💖

Fatih terimin bir sözü vardır... Nerede kalmıştık?

Elimdeki boşanma dilekçesinde bir kez daha göz gezdirdiğimde yazanları kelimesi kelimesine ezberlemiş haldeydim. Birazdan eve gelince bunu görecekti. Bunu görecek ve yine asla kestiremediğim bir tepki verecekti.

Kendi mahkemesini bir şekilde atlatmış ve iptal edebilmişlerdi ama bizim mahkememize her türlü girecekti. Kararlıydım. Artık bu hayatı yaşamak istemiyordum. Kayıplarla doluydu.

Boşanma kararımdan önce eve uğramayan adam, şimdi evden çıkmıyordu. Rahatsız etmemeye çalışsa da evin içinde peşimde dolandığını da fark ediyordum. Fiziksel olarak yanımda olduğunda her şeyin düzeleceğini mi sanıyor? Selam verdiğimde karşılık alamadığım o adam nerede? Her şey için çok geç.

Matias artık beni ikna etmeye çalışmayı bırakmıştı. Kim'e ilk haber verdiğimde şaşırsa da ne olursa olsun beni destekleyeceğini söyleyip ilk günden beri yanımda durmaya devam etmişti. Annemse hayatının en güzel günlerini yaşıyordu, odamı temizlemeye başlamıştı bile. Ben demiştim, diyordu gözleriyle.

Zayn son günlerde fazla içmeye başlamıştı. Normalde alışkın olmayan vücudu birden yüklenen sigara ve alkole başta tepki gösterse de her zaman olduğu gibi hızlı bağışıklık kazanmıştı. İşe geçen hafta dönmüştü zaten, sarhoş değildi ama içip gidiyordu. Kendini öldürtecekti, biliyorum.

Kuzeni Borhan'ı arayıp onu biraz almasını ve dertleşmesini söylemiştim. Borhan ne kadar denese de asla onunla dışarı çıkmamıştı. Elimden başka bir şey de gelmiyordu. En fazla bu kadar karışabilirdim artık hayatına.

İyi olmak istemiyordu. Beni istiyordu. Onun için de biraz geç kalmıştı.

Dilekçeden bakışlarımı çekebilmemi sağlayan telefonuma döndüğümde ekrandaki isim gerilmeme sebep oldu. Ayesha halanın neden beni aradığını anlamak zor değildi. Zayn sonunda haber vermişti. Şimdi vazgeçirmeye çalışacaklardı. Gerilmiştim çünkü onu çok seviyordum, ne diyeceğimi bilemeyerek aramayı kabul ettim.

"Alo?"

"Merhaba Earth, nasılsın güzel kızım?"

Derin bir nefes alıp gülümsedim, görmeyecek olsa bile. "İyiyim halacığım, sen?"

"İyi olduğuna inanayım mı?"

"Olmaya çalışıyorum diyelim."

"Borhan aradı da beni, o anlatmasa bilmeyecektim hiçbir şeyi. Zayn'i arayıp sordum, doğru diyince şaşırdım. Boşanıyor musunuz?"

Gerçekten konuşmak istemiyordum ama kendimi zorladım.

"Evet."

"Merak etme, neden diye soracak son kişi bile değilim. Boşanmayın da demeyeceğim. Sadece senin nasıl olduğunu sormak istedim. Zor bir zamandan geçtiğini biliyorum."

Gözlerim dolmuştu çünkü resmen ilk defa biri beni ilk sıraya koymuştu, diğer problemlerimizi umursamamıştı.

"Teşekkür ederim," dedim yanağımı silerken. "İyi olmaya çalışıyorum."

"Earth... Zayn de öyle mi?"

"Aynıyız. O dışarı yansıtmayı tercih etmiyor."

"Borhan içiyor dedi. Aradığımda sordum ama cevap vermedi."

exile ¬ malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin