exile ¬ malik

watched you walk away

Uçurumdan boşluğa düşüyormuş hissiyle birden irkilerek uyandığımda Zayn sakin olmam için saçımı okşadı. Beni uyandırmadan kalkmaya çalışmıştı, hissettiğim boşluğu da bacaklarımın arasında olmayışı açıklıyordu. Bedenim ona hemen alışırdı.

Gidip gitmediğini soracaktım ama o kadar uykum vardı ki anlamsız bir şeyler mırıldanıp kafamı yastığa geri gömmüştüm.

Dün gece ilişkimizin en sert seksini yapmıştık ve ölüyordum. Sanırım benden uzun süre doğum günü hediyesi beklemezdi artık. Ona her şeyimi vermiştim. Kalbim, kalçalarım, vücudum, güvenim.

Yarı açık gözlerimle banyoya ilerlediğini gördüm, gerisi bulanıktı. Duş aldığını seslerden anlamıştım. Üniformasını giyinirken güzel kıçını kesmiştim. Silahını da beline yerleştirmişti. Az önce sevişiyor olmamıza rağmen fit vücudunu sergileyen üniforması içinde onu gördüğümde uykum açıldı. Bu histen bazen nefret ediyordum.

Doğrulmaya çalıştığımı gördüğünde bana dönüp yanıma yaklaştı.

"Aşkım?" Uzattığım elimi tuttu. "Bir şeye ihtiyacın var mı?"

Kafamı iki yana salladım.

"Ağrı kesici?"

Kasıklarımın ağrısı başımın ağrısından bile kötüydü ama onu da istemiyordum. Tatlı bir sızı vardı her tarafımda, o yokken bir süre bana yaptıklarını hatırlatacak bir şey gerekliydi etrafımda.

"Duşa sokayım mı?"

"Hala gücüm yok. Hap getirir misin? Çekmecede."

"Ne hapı?" Cevap beklemeden anlamıştı, çekmeceye yönelip hangi günü getireceğini bulmuş ve ardından suyla birlikte bana getirmişti.

Suyu ona geri verdiğimde kaşlarını çatmıştı. "Neden içtiğini anlamıyorum. Kondom kullandım."

"Düzenli içiyorum," Örtüyü tekrar üzerime çektim. "Ne olur ne olmaz diye."

Hala anlam verememişti ama "Neyse," diyerek geçiştirdi. "Ben çıkıyorum o zaman."

"Tamam-" Aynadan kendimi gördüm ve... "Zayn..."

"Ne?"

"Tanrım... İnanamıyorum."

"Ne oluyor Earth?"

"Halime bak!" Aynayı gösterdim. "Makyajım... Çok çirkinim."

Makyajım tam anlamıyla bütün suratımda karışmış haldeydi. Bütün gece böyle göründüğüme inanmak istemiyordum. Bütün gece ne kadar güzel olduğumu, başını döndürdüğümü falan anlatmıştı üstelik. Orgazmın etkisi olduğunu umuyordum. Çünkü tekrar aynaya bakasım gelmemişti.

"İyisin. Uyu, birazdan duş alırsın."

"Olmaz," Bütün gece böyle durduğumu düşününce ağlayasım geldi. "Düzelmem lazım."

Yataktan ayrılmaya çalışmıştım ama... Sonuç hüsrandı. Doğrulmaya çalıştığım an güçsüz bedenimin geri düşüşünü keyifle izledi. Ağlayacağımı anladığında iç çekip makyaj masama ilerledi. Aldığı makyaj temizleme suyunu görünce görüşüm düzeldi.

Ben uyuklarken makyajımı silmişti. Gözlerimi temizlerken yanlış bir şey yapmamak için girdiği şekillere gülüp ona bir öpücük vermiştim.

"Gözünü kapat Earth."

"Kapalı."

"Daha sıkı. Kör olmanı istemiyorum."

"Olmam."

"Bu kadar kimyasal gözüne kaçar diye korkmuyor musun hiç?"

"Neden gözüme kaçsın?"