sir i think he's bleeding out

2.9K 173 212
                                    

Mutsuzum. Tatil bitti.

Aslında tam olarak bitmedi. Bugün cumartesi akşamı ve pazar gününün sonuna kadar vaktimiz olmasına rağmen yoldayız. Çünkü Leo kendini zorla pazar günü çay içmeye davet ettirmişti, Zayn direkt karşı çıksa da ben gelmesini söylemiştim. Beraberken bir aile gibi hissediyordum, etrafımızda olması beni asla rahatsız etmiyordu.

Eve vardığımızda ilk işim valizdeki bütün kıyafetleri orada yıkamış olmama rağmen tekrar çamaşır makinesine atmak olmuştu. Zayn sadece üzerini değiştirmek için odaya çıkmıştı, şu an aşağıda ne yaptığını bilmiyordum ama maç falan izlediğini düşünüp hızlıca duş aldım ve üzerime rahat bir şeyler giydim. Saçlarımı tarayıp arkaya atarak temiz ve evimde olmanın verdiği rahatlıkla aşağı indim. Salonda televizyon izliyor olmasını bekliyordum ama televizyon açık bile değildi. Mutfaktan bana seslendiğinde ona döndüm.

Elindeki büyük tabağı havaya kaldırdı. "Meyve salatası?"

Mutfağa geçip neler hazırladığına baktım. Mükemmel görünüyordu. Bir aksiyon filmi eşliğinde ışıkları kapatıp sarılarak meyve salatası yeme aktivitesi şu an yapabileceğimiz en iyi şey gibi gelmişti. Arkadan sırtını öpüp buzdolabına yöneldim.

"Nutella koymayı denedin mi hiç?"

Kafasını sallayıp ellerini tezgaha yasladı ve meyve tabağına çikolata koyuşumu izledi. Yeterince döktükten sonra kutunun dışına taşan kısmı işaret parmağımla temizledim. Çikolataya bulanmış parmağımı ona doğru uzattığımda eğilip parmağımı ağzına aldı. Kalan kısmı yedikten sonra ellerimi yıkadım ve çatal alıp salona geçtik.

Zayn bir film açana kadar koltukta yayılmış ve onu izleyerek çikolatalı meyvelere dalmıştım. Film bulması biraz uzun sürmüştü çünkü tatilde çok fazla izlemiştik, izleyecek bir şey kalmamıştı.

"Earth?"

"Efendim?" dedim ağzım doluyken.

"Captain America açsam güler misin?"

Daha açmadan güldüm. Zayn'in rütbesi yükseldiğinde Leo bunu Steve Rogers'la bağdaştırarak dalga geçmiş ve bir süreliğine Zayn'e Captain Britain diye seslenmişti. Zayn de bunun üzerine Leo'yu güzelce sarsmış ve bir daha Captain America izlemeyeceğine yemin etmişti.

"Aç. Ama yarın Leo geldiğinde anlatırım."

Filmi başlatma tuşuna basıp ışıkları kapattık ve yanıma geldiğinde bacaklarımı üzerine attım. Rahatça yerleşmek adına birkaç kez hareket edip ardından ellerini kısa geceliğim yüzünden çıplak olan bacaklarıma yerleştirdi.

"O salakla bana karşı birlik olduğuna inanmıyorum."

"Filmi açan sensin," Omuz silktim. "Laf verme o zaman ağzıma."

Televizyondan gelen ışık yüzünden yaramaz bir havayla kaşlarını havaya kaldırdığını gördüm.

"Ne vereyim ağzına?"

Kalbimin hızlanmasından nefret ediyorum ve bir gün fark edecek diye ödüm kopuyor. Ne yapacağımı bilemeyip çatala sıkıştırdığım bir sürü meyveyi ağzına soktum. Meyveleri hızlıca çiğneyip yuttuktan sonra kaşlarını çattı.

"Bu nasıl susturma yöntemi ya?"

"Sus."

"Neden?"

"Utanıyorum."

Yamuk sırıtışıyla kafasını salladı ve ekrana geri döndü. Film izleyerek bütün tabağı yediğimiz birkaç saatin ardından uykum gelmişti. Kafamı Zayn'in omzuna yaslamış ve tam dalmak üzereyken narince yanağımı okşamasıyla irkilerek uyandım. Hiç aldırış etmeden daha çok kucağına sokuldum ve burnumu boynuna gömerek gözlerimi kapattım.

exile ¬ malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin