Anne olarak geçirdiğim sekiz gün boyunca öğrendiğim onlarca şey arasında kafama en çok takılan, Zayn'le birlikte bile bu kadar yorulduysam Zayn görevdeyken ne yapacağımdı.
Büyümüş hissediyordum. Her geçen gün, yaptıkları en ufak hareketleri bile bana yeni bir şeyler öğretiyordu. Hayata dair hiçbir şey bilmediğimi biliyordum artık.
Zayn ise rahattı. Uykusuzluğa ve zor şartlara alışkın olmasına bağlıyordum. Kendimi iyi hissetmem, dinlenmem ya da yorulmamam için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Dışarı gözüyle baktığımda onun da mümkünmüş gibi daha da olgunlaştığını görüyordum. Mutlu olmasının dışında ise pek bir değişiklik yoktu. Yıllardır çocuk bakıyormuşçasına sakin ve rahattı.
Baba oluşunun tadını çıkarıyordu.
İşin çoğunu Zayn yapıyor olmasına rağmen geceler benim için çok uzun geliyordu. Bu kadar yorgun oluşuma anlam veremiyordum.
Ayesha doğumun etkisi olduğunu söylemişti. Birkaç ay daha böyle hissedecekmişim. Sorun değildi. Bebeklerime kavuştuğum için mutlu ve her türlü acıyı çekmeye razıydım.
Annem, Matt'le birlikte sadece iki kez uğramıştı, kısa süreli ziyaretlerdi ikisi de. Zayn evde olduğu için çekiniyordu (!). Zayn işe başladıktan sonra daha sık gelmeye çalışacağını biliyordum. Gelmesini istemiyordum açıkçası. Yorgunum der, geçiştirirdim.
Bebeklerim ise doğdukları güne nazaran fazlasıyla kendilerine gelmişlerdi. Kilo alıyorlardı, Khaan kardeşine yetişmişti. Yüzleri tombullaşmış, kocaman açtıkları ela gözlerini sergilemekten çekinmiyorlardı.
Hala çok hareket ettikleri söylenemezdi ama Khaan tahmin ettiğim gibi daha hareketliydi. Ve tabii sekiz günlük çocuklarla eğlenebilmeyi başaran biri vardı evde. Zayn. Nasıl yaptığını bilmiyordum ama ikisini de kendine güldürmeyi başarıyordu.
Omar da Zayn'den arta kalan zamanlarda onlarla ilgilenmeye çalışıyordu. Bir an önce büyümeleri için yaptığını söylemişti. Doğdukları gibi futbol oynayamayacaklarını fark ettiği an çok üzülmüştü. Neyse ki şimdi alışmıştı duruma. Sessizce büyümelerini bekliyordu.
"Zayn?"
Khaan'ın gövdesi Zayn'in kafası kadardı. Onu yatağa yatırmış ve yanına uzanmıştı. Khaan uyanık, Zayn'in dudakları onun yanağında ve gözleri kapalıydı. Kolunu ağırlık yapmayacak şekilde üzerine atmıştı.
"Hm?"
"Uyumadan onu da emzirmem gerek. Getir hadi."
Uykuya dalan Khalid'i yanıma bıraktığımda istemeye istemeye kalkıp Khaan'ı kucağıma bırakmıştı.
"Uykun mu geldi?" diye sordum Khaan'ı emzirmeye başlarken. Kaç gündür uyumuyordu?
"Hayır." Khalid'in alnını öptü, sonra saçlarını nazikçe okşadı.
"Uyuyor gibiydin."
"Sadece onlarla uzanıp gözlerimi kapatmayı seviyorum."
Bunu söylerken aynı şekilde Khalid'in yanına uzanmıştı. Çok sürmedi, ben Khaan'ı emzirirken telefonu çaldığı için balkona çıktı. Kimin aradığını görememiştim ama yanımda konuşmamasından dolayı işle ilgili olduğunu biliyordum. İzninin son günlerini kullanıyordu. Son birkaç gündür telefonunun susmayışından belliydi. Gidecekti yakında.
İçim sıkıntıyla dolduğunda göğsümü düzelttim ve bebeklerimi iki yanıma yatırıp ben de uzandım. Gözlerimi kapatıp Zayn'in nasıl huzur bulduğunu düşünmeye çalışmıştım.
Balkonun kapısı kapandı.
"Vay be," Gözlerimi açıp ona baktığımda üçümüze bakıyordu. "Sen karını o kadar sakın ellerden, sonra git iki erkekle paylaş. Hayata bak."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
exile ¬ malik
Fanfiction"Artık vatanım değilsin..." diye mırıldandı üniformalı genç adam sevdiği kadına bakarken. "O zaman ben şimdi neyi koruyacağım?" - soldier zayn au. ©𝘇𝗮𝗶𝗻𝗳𝘁𝗺𝗲 {26072020} [dedicated to @irwinslotus] - #1 in zayn