Haberlere göre kaçırılan kadın üç yıldır Afganistan'da gönüllü görev yapan Amerikalı bir doktordu. Bu şekilde yansıtılmıştı. Ama dört yıldan fazladır bir asker karısı olarak etraftaki telaştan kadının bir doktordan fazla önem taşıdığını anlayabiliyordum.
Beş gündür takip ediyordum. Eskiden olsa çoktan kendimi odaya kapatmış ve kafayı yemiştim. Şimdi ikizler vardı. Anneydim. Ve babalarının Afganistan'da olduğunu hatırladıkça daha da endişeleniyordum.
Bazen- Hatta çoğu zaman kendi kendime başka tim mi yoktu diye soruyordum ama sonra Zayn'in işinde ne kadar iyi olduğu gerçeği suratıma çarpıyordu.
Derin bir nefes alıp çizdiğim skeçle bakıştım. Saçma sapan şeyler çiziyordum. Normalde üzgünken daha ilham dolu olmama rağmen bu sefer karamsardım.
Oruç tutmuyor olmasını diliyordum. Yeterince zor durumda olduğuna emindim, yapmasına gerek olmadığına da.
Tam güzel bir şeyler çıkmaya başlıyor diye düşünürken bebek telsizinden ağlama sesi duymuştum. Zorla uyuttuğum Khaan olmaması için dua ederken yukarı yol aldım.
Kimin ağladığımı gördüğüm an omuzlarım düştü. Khalid'i de uyandırmaması için aceleyle yerinden alıp odadan çıkmıştım.
Uyumadan önce emzirmiştim, zorla uyumuştu, altı da temizdi. Uykuyla savaşıyordu ve nedenini çok iyi biliyordum. Babasının omzunda uyuyakalmaya alışmıştı. Zayn'e onları bazı şeylere alıştırmamasını söyleyemezdim. Nasıl açıklayabilirdim o yokken hissettiklerimizi?
Zayn'in yaptığı gibi kucağıma alıp kafasını omzuma yaslamasını sağlamayı denedim ama benim Zayn olmadığımın farkındaydı. Babacı olmaması için her şeyimi verirdim şu an.
Kafasını kaldırıp kendini sıkarak ağlamaya devam ettiğinde umutsuzca koltuğa uzandım. Karnımda otururken iç çekerek ağlıyor ve benim de elimden hiçbir bok gelmiyordu.
Sürekli etrafa bakarak Zayn'i aradı. Sonunda pes edip iç çekmeye devam etmişti. Dudaklarını büzüp ellerinin tersiyle gözlerini ovuşturduğunda yanağından akan yaşı sildim.
Elimi tutup ağlamaya devam ettiğinde tavana bakmıştım ama işe yaramadı. Doğrulup onu kollarımın arasına aldım ve beraber ağladık. Dakikalar sonra yumuşak siyah saçlarını okşarken sakinleşiyor gibiydi.
"Biliyorum," diye seslendim burnumu çekip. "O varken uykuya dalmak daha güvenli hissettiriyor, değil mi?"
Sırtını kendime çektiğim bacaklarıma yaslayıp ıslak gözleriyle beni dinlemeye başladığında gülüp yanağını öptüm.
"Babayı çok seviyorsun..." Biraz daha öpmüştüm. "Ama uyumadığını duyarsa bana kızar, biliyorsun."
Tekrar iç çektiğinde her tarafını ısırmak istedim. Ne kadar üzgün olursam olayım en ufak hareketi modumu yükseltiyordu, şu an onun da ağlıyor olmasına rağmen.
"Söylediklerimi anlıyorsun. Uyuyalım mı anneciğim?"
Kucağıma aldığımda ilk sessiz kaldığında başarıyor gibi hissettim, aynı dakika içinde tekrar ağlamaya başlamıştı.
"Lütfen uyu," diye seslendim sırtını okşarken. "Yalvarırım uyu, Khaan."
Zaten olmayan bütün enerjimi söküp almıştı. Bazen gerçekten tüm bunları kaldırabilmek için çok genç olup olmadığımı sorguluyordum. Sonra yaşadıklarım aklıma geliyor ve düşüncelerim için kendimi suçluyordum.
Yapacak bir şeyler ararken gözüme az önce çizim yaptığım iPad takıldı. Khaan'ı koltuğa bırakıp tableti aldım ve Zayn'in suratının yakından ve net göründüğü bir fotoğraf aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
exile ¬ malik
Fiksi Penggemar"Artık vatanım değilsin..." diye mırıldandı üniformalı genç adam sevdiği kadına bakarken. "O zaman ben şimdi neyi koruyacağım?" - soldier zayn au. ©𝘇𝗮𝗶𝗻𝗳𝘁𝗺𝗲 {26072020} [dedicated to @irwinslotus] - #1 in zayn