"Khalid'i ver istersen."
Ayesha kapıyı açarken iki puseti de aynı anda taşıyan Zayn'e doğru fısıldamıştım.
Sanki elinden zorla alacakmışım gibi daha çok kendine çekti. "Ben taşırım, sen yeterince taşıdın."
Hastaneden neden gecenin bir yarısında çıkış yaptığımızı kimse anlayamamıştı ama iki günün ardından evime geldiğim için mutluydum.
İçeri girerken en az Omar kadar uykuluydum. İki gündür o da perişan olmuştu. Ayesha'yla eve gidebileceğini ya da Matias'la falan dönebileceğini söylememize rağmen kuzenlerini bırakmak istememişti. Başlarından ayrılmıyor, uyurken sürekli izliyordu.
Ayesha hem Omar'ı tutarak hem de ışıkları açarak yukarı çıktığında onu takip edip sonra yatak odasına girdik. Pusetleri yere bıraktıktan sonra ceketini çıkarmıştı.
"Duşa girecek misin?"
"Evet."
"İlk ben gireyim. Uyumak istiyorum."
"Dikişlerin?"
"Doktorla konuştum. Sorun yok."
"Sen git," Gururla baktı. "Biz burada takılacağız beraber."
Gülüp banyoya adımlamadan önce ona bir öpücük vermiştim. Hızlı olmaya özen göstererek işlerimi hallederken bir ağlama sesi duyulmuştu. Sesi bu kadar gür çıkabilenin Khaan olduğunu bildiğimden kendi kendime güldüm. Beş - on dakika sonra üzerimi giyinip banyodan ayrıldığımda Khalid yatağın ortasındaydı.
Kafamı yana çevirdiğimde ortadaki boşlukta dolanan Zayn'i gördüm. Az önce ağladığını duyduğum Khaan omzundaydı, sırtını okşarken kulağına Urduca olduğunu anladığım bir şarkı mırıldanıyordu.
Göz göze geldiğimizde gülümseyip şarkısını yarıda kesti. Yaklaşıp Khaan'ı da yavaşça yüzüstü Khalid'in yanına bırakmıştı.
"Urduca mı söylüyordun?" diye fısıldadığımda kafasını salladı.
"Dün de ağladığında söylemiştim, duyunca susuyor."
Birkaç dakika sessizce artık rutinimiz haline gelen çocukları izleme işimizi bitirdiğimizde ben uyuyakalmadan önce duşa girmesi için onu banyoya itmiştim. Çocuklardan zorla ayrılmıştı.
Zaten küçücük yer kaplıyorlardı. Yanlarına kıvrılıp ikisinin de sırtını okşadım. Yakınımda olduklarında göğsümde büyük bir rahatlık oluyor, gözümün önünde olmadığı anlar ise elim ayağıma dolaşıyordu. İlk kez tattığım bu hisleri çok seviyordum, hızlı alışmıştım.
İkisi de yüzüstü uyuyordu. Yanaklarında da parmağımı gezdirdikten sonra hemen önümde olan Khaan'ın kafasına minik bir öpücük bırakmış ve gözlerimi kapatmıştım.
Uyandığımda ilk baktığım şey ikisinin de sağlamda olup olmadığıydı. Uyudukları yerden hareket etmediklerini görünce rahat bir nefes verip geriye doğru esnedim ve gözlerimi ovuşturdum. Kendime geldiğimde yatağın yanındaki koltukta oturmuş, kollarını bağlamış ve ciddi bir surat ifadesine sahip Zayn'le göz göze gelmiştim.
"Günaydın."
Selamıma karşı içten bir gülücük yerleştirdi suratına. "Günaydın."
Doğrulup sırtımı başlığa yasladım, saat yedi bile değildi.
"Hiç uyanmadılar mı?"
"Khalid uyandı. Altını değiştirdim."
"Sen uyumadın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
exile ¬ malik
Fanfiction"Artık vatanım değilsin..." diye mırıldandı üniformalı genç adam sevdiği kadına bakarken. "O zaman ben şimdi neyi koruyacağım?" - soldier zayn au. ©𝘇𝗮𝗶𝗻𝗳𝘁𝗺𝗲 {26072020} [dedicated to @irwinslotus] - #1 in zayn