Artık beni tanıyan ve ilk geldiğimdeki gibi sorun çıkarmadan beni içeri alan askere gülümseyip binaya doğru yürüdüm. Beni içeri almadan önce Zayn'in arka taraftaki alanda eğitimde olduğunu haber vermişti.
Oraya ziyaretçi alınıp alınmadığını bilmiyordum ve bilsem de gidebileceğimden emin değildim. Üç hafta sonra ilk defa yüzünü görecektim. Boşanma dilekçemi vermek için. Doldurup imza atması gerekiyordu. Yeterince uzun beklemiştim.
Neredeyse on gününü görevde geçirmiş, geri döndüğünde ise eve hiç uğraşmamıştı. Sadece geldiğine dair bir mesaj almıştım, hepsi bu kadardı. Ayrı kalmaya alıştırmaya çalışıyor gibiydi kendini. Ya da imza atmaktan kaçıyordu. Sonsuza kadar kaçamazdı.
Evi bana bırakmak konusunda kararlıydı. Her şeyini bana bırakmak konusunda kararlıydı gerçi. Benden sevgim dışında hiçbir şey istemediğini söylemişti.
Babamla tekrar kavga etmişlerdi ama neyse ki ufak çaplıydı. Tartışma pek alevlenmeden Zayn'i ortamdan uzaklaştırabilmiştim. Boşanmayacağımıza inandırabildiğim babam gitmeyi seçmişti zaten sonunda. Şimdi elimde dilekçeyle Zayn'e doğru yürüyordum.
Binanın önünde nöbette olan bir askere yaklaştığımda göz ucuyla bana bakmıştı.
"Eğitim alanına giriş yasak mı?"
Bana alay eder gibi kaşlarını kaldırarak baktığında binadan çıkan Sam'le aynı anda birbirimizi görmüştük.
"Yenge! Günaydın!"
Nöbetçi asker ona döndü. "Yenge mi?"
Samuel onun kafasına yavaşça vurdu. "Komutanın karısı, gerizekalı."
"Malik?"
Kafamı salladım, eski karısı diye düzeltme isteğimi bastırabilmiştim.
"Gel, eğitim alanına geçelim yenge. Komutana bakmaya geldin herhalde?"
"Evet. Bir şey konuşmam lazım."
Kafasını sallayıp adımlarını hızlandırdığında onu takip ettim. Düşündüğümden daha uzun olan yolun sonu kocaman bir yeşillik ve dev parkurlarla dolu bir alanda bitmişti. Hayranlıkla etrafıma bakarken en uç köşede tanıdık yüzleri fark edebilmiştim sonunda.
"Birazdan bitirir. Şöyle oturabilirsin beklerken."
Daha dikkatli baktığımda bile Zayn'i görememiştim. Otururken "Nerede?" diye sordum, o da yanıma oturdu.
"Parkurda biri varsa diğer tarafta süre tutuyordur. Görünür şimdi."
"Sizin timin eğitimi değil mi?"
"Evet."
"Sen?"
Bacağını havaya kaldırdı. "Raporluyum," Kafamı salladığında eğitim alanına geri dönmüştü. "Biraz daha yaklaşalım istiyorsan."
"Dikkat dağıtmak istemem."
"Merak etme, işi varken etraftaki kimseyi fark etmez."
Ayağa kalktığında ardından yürümeye başlayıp ona yetiştim.
"Çocuklar görüp haber verirse?"
"Ses çıkaramazlar," Güldü. "Komutan eğitimde konuşmayı sevmez."
Birkaç bank geçip olduğumuz yerden o tarafa baktığımda Albert ve Gerald çoktan beni fark etmişlerdi. Tam ağızlarını açtıkları an Zayn'in sesini duydum.
"Hadi! İki dakikayı geçti!"
"Komutanım-"
"Yapabildiğin gerçekten bu mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
exile ¬ malik
Fanfic"Artık vatanım değilsin..." diye mırıldandı üniformalı genç adam sevdiği kadına bakarken. "O zaman ben şimdi neyi koruyacağım?" - soldier zayn au. ©𝘇𝗮𝗶𝗻𝗳𝘁𝗺𝗲 {26072020} [dedicated to @irwinslotus] - #1 in zayn