+100 vote sınıırrr
İstemsizce tebessüm ederken elimdeki ultrason fotoğrafındaki küçük siyah noktayı parmağımla okşadım.
Zayn'in bebeği istemeyeceğini düşünerek kendimi üzmem en büyük aptallığımdı. Dün banyodan çıktıktan sonra duygusal bir gece geçirmiş ve bu sabah için de bir hastaneden randevu almıştık. Belli etmemeye çalışıyordu ama deli gibi heyecanlıydı. Doktor ultrasonla kontrol ederken karşımda ayakta duruyordu ve sessiz odada kalp atışlarını duyabiliyordum. Ve heyecanlı olduğu zamanlarda yaptığı gibi dudaklarını birbirine bastırarak ekranı izlemişti.
Doktorun söylediğine göre üçüncü haftamı bitirmiş, dördüncü haftamın içindeydim. Bebeğimin boyu sadece iki milimetreydi. Dördüncü hafta bittiğinde minik bir kalp oluşmuş olacağını öğrenmiştim.
Bugüne kadar hissettiğim belirtileri anlattığımda hepsinin normal ve sağlıklı olduğunu söylemişti. Rahmim büyümeye başladığı için çoğu zaman regl olacakmışım gibi hissettiren karın ağrılarıyla uğraşmak zorunda kalacakmışım, o gece hissettiğim şey de buymuş.
Bunu düşünürken canım milkshake çekti. Milkshake ve çikolatalı pasta. Zayn evin yoluna doğru sapmadan önce onu durdurdum. Hızını yavaşlatırken ne olduğunu sordu.
"Rooftop'a gidelim mi? Canım milkshake çekti. Ve pasta. Ya da kek. Çikolatalı."
"Aşeriyor musun şu an?"
"Sanırım..."
Keskin bir dönüş alıp Rooftop'a doğru giden yola girdiğinde gaza bastı. Dümdüz giderken yollar boştu. Gözlerini yoldan çekip birkaç saniyeliğine bana baktıktan sonra tekrar yola dönüp sırıtmaya başladı. Elimde olmadan ben de güldüm.
"Neden sırıtıyorsun?"
Gülümsemeye devam ederken tekrar bana baktı. Sonra vitesteki elini karnıma yerleştirdi. "İlk defa kendi çocuğuma milkshake alıyorum herhalde kızım. Bırak da gülümseyeyim."
"Ağlayacağım."
Gerçekten.
Karnımın üzerindeki elini Rooftop'a gelmemizle çekmişti. Beraber kafeye girip güzel bir yere oturduktan sonra gelen garsona istediğim şeyleri söyleyip geriye yaslandım. Sandalyeleri değiştirmişlerdi ve bu şekilde kesinlikle daha rahat olmuştu.
"Fotoğrafları versene." dedi telefonunu ve arabanın anahtarını masaya bırakırken.
Çantamdan ultrason fotoğraflarını çıkarıp ona uzattım. İşaret parmağını fotoğrafta gezdirirken ciddiydi. Böyle ciddiyetle ne düşündüğünü merak ederken gözleri benimkilerle buluştu, izlediğimi görünce gülerek kafasını resime geri eğdi.
Büyük bir gülücük suratıma yerleştiğinde elini kaldırıp işaret ve baş parmağı arasında ufak bir boşluk bırakarak bana baktı. "Bu kadar," Kocaman gülümsemesi dışında gözleri parıldıyordu. "Küçücük." dedi eliyle işaret ederken.
"Ve çok tatlı şimdiden." dedim gülümsemeye devam ederken.
Üç fotoğraftan ikisini bana geri verdi, diğerini cüzdanına yerleştirirken büyük ihtimalle bakışlarım yüzünden açıklama gereği hissetmişti. "İşe giderken yanımda götüreceğim."
Gülücüğüm yavaşça soldu. "Ne zaman gideceksin?"
Zayn'in kahvesi ve benim pastamla milkshake'im geldiğinde "Ne zaman ararlarsa." diye cevap verdi.
İç çektim ve pastayı ittim. Artık yemek istemiyordum. Kahvesinden bir yudum aldığında gözgöze geldik. "Yesene."
"İstemiyorum."
![](https://img.wattpad.com/cover/234517879-288-k140293.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
exile ¬ malik
Fanfiction"Artık vatanım değilsin..." diye mırıldandı üniformalı genç adam sevdiği kadına bakarken. "O zaman ben şimdi neyi koruyacağım?" - soldier zayn au. ©𝘇𝗮𝗶𝗻𝗳𝘁𝗺𝗲 {26072020} [dedicated to @irwinslotus] - #1 in zayn