exile ¬ malik

fighting dragons with you

Annemin evde olmamasını fırsat bilerek çocukları Matias'a bırakmıştım ve saçımı boyatmak üzere yoldaydım. Sabahın köründe benden başka kim kuaföre giderdi ki?

Doğum yaptıktan sonra spor dışında ilk kez kendimle ilgileniyordum. Heyecanlıydım, hem tek başıma kaldığım için, hem de saçlarım için.

Zayn dört gündür evdeydi ve gece çağırmışlardı. Dört gün boyunca hangi renge boyatacağıma karar vermede bana yardımcı olmuştu. İlk boyatmak istediğimi fark ettiğimde koyulaştırırım diye düşünüyordum ama Zayn tam tersine ikna etmişti beni kolayca. Şimdi zaten sarı olan saçlarımın rengini daha da açtırmaya gidiyordum.

Sarı saçlarımın onu azdırdığını söylemişti dün gece gitmeden önce. Biraz daha sarışın olmaktan başka ne yapabilirdim?

Aklım tamamen çocuklardaydı, Zayn'le telefonda konuştuğumda bana sakin olmamı ve biraz kendimle ilgilenmemi söylemişti. Öyle yapacaktım. Stres yapmayacaktım. Dayıları onlara iyi bakardı ve annem de nasıl olsa evde değildi. Anneme güvenmeyişim içimi acıtıyordu.

Her neyse. Düşünmüyorum.

Çok uzun zamandır görmediğim kuaförüm büyük bir neşeyle beni karşıladığında boya hazırlanana kadar sohbetin dibine vurmuştuk.

"Tanımasam ikiz doğurdu demem. Şu haline bak kızım, nasıl başardın bunu?"

Çıkardığım ceketi oturduğum koltuğun koluna bırakırken güldüm. "Sanırım biraz takıntı yaptım kendi kendime. Doğumdan sonra direkt spora başladım."

"Hamileyken attığın fotoğraflarla aşk yaşıyordum. Çocukları hiç paylaşmıyorsun! Fotoğraflarını göstermek zorundasın Earth."

Gülerek telefonumu çıkardım ve çocukların fotoğraflarını göstermeye başladım. Zayn çok yakın olmadığımız birine çocukları gösterdiğimi bilse beni keserdi. Ama çok eğlenmiştik, biri çocuklarımı sorunca susamıyordum. Yaptıkları en küçük şeyi bile ezbere bildiğimi onlar hakkında konuşurken fark ediyordum.

"Böyle güzel ve tatlı çocuklarım olsa profilimin her yerine koyardım Earth."

Telefonu çantama atıp kafamı salladım.

"Tabloların bir kısmını Instagram üzerinden sattığım için profilime çok kişi giriyor. Babamız böyle şeyleri pek sevmez, o yüzden paylaşmamı istemedi. Biraz büyüsünler, o zaman bakacağız."

"Ya... Zayn alıştı mı baba olmaya?"

"Yemin ederim o kadar rahat ve uyumlu ki sanki daha önce on çocuk büyüttü... Asla zorlanmıyor. Evde olduğunda çok rahat oluyorum, her işe koşturuyor."

"Zayn'de gerçekten baba olmak için doğmuş bir hava vardı zaten."

Kafamı sallayarak onayladım. Aile kurmak için yaratılmıştı ve bu aileyi benimle kurduğu için çok şanslıydım.

"Saçını boyatmak nereden esti?"

"Hamileyken düşünüyordum aslında ama Zayn izin vermedi. Bebeklere bir şey olacağını düşünüyordu. Hafiften kendime gelmeye başlayınca artık boyatayım dedim."

"Zaten sarısın, pembe falan mı yapsak?"

Buna sadece gülebilirdim. Eve pembe saçla gidersem Zayn'in tepkisini hayal edemiyordum.

"Koyu yapacaktım aslında. Zayn fikrimi değiştirdi."

"Sarışın seviyoruz sanırım."

"Evet," Güldüm. "Heyecanla fotoğraf bekliyor şu an."