Peter’in düzelip düzelmediğinden emin olmayan Masher, şüpheyle bakmaya devam ediyordu. Mona umutla Peter’in düzeldiğine kendini inandırdığından, şimdiden vicdanı rahatlamış hissediyordu.
Peter çevresindeki herkesin kendisine garip bir biçimde bakmalarını yadırgamıştı. Tek istediği yalnız kalıp dinlenmekti ama önce arkadaşlarından özür dileyip aklı başında değilken yaptıklarını affettirmeliydi.
“Ben…” diye söze başladı ama Sam araya girdi.
“Hoş geldin adamım, aklın başına gelmiş gibi görünüyorsun. İçimizdeki adam senin dinlenmen gerektiğini söylüyor. Bence onu dinlesen iyi olur.”
Sam’e minnetle bakan Peter, diğerlerinin kabul etmesi umuduyla bekledi.
“Hadi odayı boşaltalım da Peter dinlensin, konuşacak çok zamanımız olacak” dedi Timothy ve odayı terk etmeleri için arkadaşlarına işaret etti.
Masher isteksizce odadan çıkarken, Mona’nın oyalandığını fark ettiyse de bir şey söylemedi. Mona hariç tümü odayı terk etmişti, kız Peter’in yanında duruyor ama bir şey söylemeye cesaret edemiyordu.
Peter konuşmayı başlatan taraf oldu. “Hepsi geçti Mona, artık kendini suçlamaktan vazgeç lütfen” derken Mona’nın elini tutup sıktı.
Kız bu temastan dolayı irkildi ama elini çekmedi. Geçen bu zaman zarfında suçluluktan ötürü de olsa Peter’la çok vakit geçirmişti. Şimdi aklı başına geldi diye hemen terk edemezdi. Masher’in abisini affetmesini sağlamalı ve Peter’in kendini toparlamasına yardımcı olmalıydı.
“İyileşmene sevindim Peter, seni bu hale düşürdüğüm için üzgünüm.”
Mona başını eğmiş mahcup gözlerle Peter’a bakıyordu. Peter öfkeli ve aklı başında değilken Mona ile ilgili fanteziler kurmuştu. Aklına gelen düşünceleri kovmak ister gibi başını salladı, kızın elini bıraktı.
“Hepsi geçti, şimdi eskisi gibi Masher’in yanında olmalısın” derken içinden aksini söylüyordu. Kızın artık yanında kalmayacağının farkındaydı ve bu onu üzüyordu ama her aklı başında insan gibi, kardeşinin sevgilisine âşık olmaması gerektiğinin farkındaydı.
“Bende çıkayım, böylece dinlenme fırsatı bulursun” dedikten sonra Mona odadan çıktı.
Yalnız kalan Peter uyumak yerine düşünmeye başladı. Öfkeli benliği kendisini bastırmışken çaresizce yaşadıkları aklına geldi. Bir daha bunların olmamasını dileyerek kardeşi ile arasını nasıl düzelteceğini bulmaya odaklandı.
***************
Mona dışarı çıktığında, Masher’in kendisini beklediğini gördü. Konuşmak istediği konuların neler olduğunu biliyordu ama henüz kendini hazır hissetmiyordu.
Erkeğin kendisiyle konuşmasına izin vermeden yanından geçmeye çalıştı ama erkeğin bileğini tutarak kendisini durdurmasına engel olamadı. Zihin gücünü kullanmak istemediğinden kolunu çekmeye çalıştı ama başarılı olamadı.
“Ne konuşmak istiyorsan, sonra konuşalım. Peter’in iyileşmesiyle rahatladım ve tekrar gerilmek istemiyorum.”
“Ben sadece…” diye başladığı cümleyi tamamlayamadan Mary Jane yanlarına geldi. Umarsızca Masher’in koluna girip gözlerini Mona’ya dikti.
“Selam Mona, görüşmeyeli kilo mu aldın, kalçaların biraz büyümüş sanki.”
Mary Jane’in iğnelemesi ve Masher’in koluna girmesi Mona’yı çileden çıkarmıştı. Tam gücünü kullanacakken erkek kolunu diğer kızdan kurtardı ve Mona’ya dönüp “değmez, yapma” dedi. “Aramızda bir şey yok, olmadı ve olmayacak.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Efendileri (SY) (Düzenleniyor)
Ciencia Ficción70 bölüm olarak final yapan kitap yeni bir kurgu ile baştan yazılıyor. Duyurudan sonraki yeni eklenen bölümler # işareti ile belirtilecektir. İki kardeş, bir hacker ve harika bir kız. Tümünün ortak özelliği zihinlere hükmedebiliyor olmaları. Kendi...