15-Kardeş kavgası

6.3K 350 43
                                    

Masher Peter'in yaralı olmasına aldırmadan, yakasından çekip yataktan aşağıya itti. Öfkeyle burnundan soluyor, yerde yatan abisine tekme atmamak için kendini zor tutuyordu.

"Neden benim sevgilimle ilgileniyorsun, elimde kalan son şeyi de alıp bana verdiğin cezayı arttırmak mı istiyorsun?" diye bağırdı Masher.

Peter suçluluk duygusuyla başını öne eğmişti, kısık bir ses ile cevap verdi. "Anlatsam da anlayamazsın. Mona ile karşılaştığımdan bu yana kalbim değişti. Onu senin yanında görmeye, bir gün bıktığında onu terk edebileceğin düşüncesine katlanamıyorum."

"Terk etmek mi?" diye bağırdı Masher. "O şimdiye kadar başıma gelen en güzel şey. Onu terk etmektense ölmeyi tercih ederim."

Peter şimdi konuşmazsa, ilerde bu konuda konuşabileceğini sanmıyordu. "Sen onun hakkında böyle hissediyor olabilirsin, ama Mona senin hakkında ne düşünüyor? Hele ailemizin ölümüne sebep olduğunu, sorumsuzluklarını, kadınları bir gecelik kullanmalarını bilse, seninle beraber olur mu?"

Masher abisinin söylediği şeylerin doğru olmasına rağmen, doğrular canını yaktığı için öfkesini kontrol edemiyordu. Yere diz çöküp Peter'in yakasını kavradı ve her kelimenin arasında yüzüne vurmaya başladı.

"Sen... Benim... Neler... Yaşadığımı... ASLA... BİLEMEZSİN"

Peter'in yakasını bıraktığında, abisi geriye doğru bilinçsizce devrildi. Masher yaptığından pişmanlık duysa bile öfkesi onu ele geçirmişti.

Mona'nın yatağının bağlantılarını sökmesi ve taşınabilir solunum cihazını takması için bir hemşireyi etki altına aldı. Beraberce yatağı koridora doğru itmeye başladılar. Yoluna çıkan insanların zihinlerini etkileyip, engel olmak yerine yardım etmelerini sağladı. Ambulansa yerleştikten sonra Mona ile bilinmeze doğru ilerledi.

**************

Timothy avcı ile buluşmuştu. Mary Jane her ihtimale karşı kask takmayı ihmal etmemişti. Hackerin istediğini yapmış ve Mona'nın çipini kontrol eden cihazı Timothy'e getirmişti.

"Bunu sana vererek büyük bir riske giriyorum ama dostlarımı kurtaracağına söz verdin ve buna inanmak istiyorum" dedi Mary Jane.

"Kardeşimle birlikte diğer avcıları da kurtaracağım. Bana güvenebilirsin, düşmanımız ortak."

"Artık CIA'in işine yaramadığımıza göre düşman olmamıza da gerek kalmadı" dedi avcı. "İnsanlara zarar vermediğiniz sürece yolunuza çıkmayız."

"Masher için garanti veremem ama Peter ve ben insanlara uyum sağlıyoruz. Köleleştirme düşüncesine sahip Zihin Efendileri mevcut, ama biz onlardan değiliz."

Mary Jane oldum olası zeki erkeklerden hoşlanırdı. Hacker, düşmanı bile olsa ona karşı hissettiklerini inkar edemiyordu. Kardeşini tehdit etmekle iyi bir başlangıç yapmamamışlardı ama belki ortak düşmana karşı savaşmak, yakınlık kurmalarını sağlayabilirdi.

Timothy, kızın kendisini dikkatle süzmesinden anlam çıkarmaya çalışıyordu. Sarışın güzellik abidesinin kendisi gibi ineklerle takılmayacağına inanıyordu. Her şeyden önce kardeşini tehdit etmiş olan bu insanlarla yakınlaşma düşüncesi, şimdilik olanaksız gözüküyordu.

**************

Masher, komadaki Mona'yı tüm insanlardan uzakta bir eve götürüyordu. Çok önceden satın aldığı dağ evini, uzun zamandır kullanmıyordu. Uzak ve sessiz bir yer olan bu evi, sığınak gibi düşünmüş ve o amaçla almıştı.

İçinde gerekli konfora sahip bu evde, Mona'nın komadan çıkmasını bekleyip, ona olan bağımlılığının geçici mi yoksa kalıcı mı olduğu konusundaki düşüncelerini netleştirecekti.

Peter'in söylediği gibi, diğer kadınlarla ilişkilerine benzer, kısa süreli bir macera olmadığını kendine itiraf etti. Mona'nın gücünü gördükten sonra onunla bir ömür geçirme düşüncesi, hem korkutucu hem de heyecan verici geliyordu.

Zamanın önemi yoktu, tek önemli şey Mona'nın uyanması ve yanı başında Masher'i görmesiydi. "O bana ait" dedi kendi kendine. "Yalnızca bana ait. Kimsenin, abimin bile ona el sürmesine izin vermeyeceğim" diye yemin etti.

Mona'yı evin en geniş odasına yerleştirdi. Kentin en iyi doktorunu çağırarak Mona'yı sık sık kontrol etmesi için anlaştı. Evi temizleyip kendisi yokken kızla ilgilenmesi için bir bakıcı da bulduktan sonra, işleri yoluna koymak için plan yapmaya başladı.

Timothy'nin kardeşini kurtarmak zorundaydılar. İstemese de Peter ile işbirliği yapacak ve Grace'i kurtarıp sevgilisinin yanına dönecekti.

Timothy'le telefonda görüştükten sonra, hackerin avcıdan aldığı cihazın kendisinde kalması gerektiğine karar verdi. Mona uyandıktan sonra gücüne kavuşması konusunda, onun da fikrini alacaktı.

*****************

"Neredeyim ben? Neden yalnızım? Neden burası bembeyaz?" diye sorular soruyordu. Mona komada olduğunun bilincinde değildi. Kendini terk edilmiş hissediyordu. Bazen sesler duyuyordu ama konuşmaya çalıştığında kimse kendisini duymuyordu.

"Öldüm mü? Bu ışık bahsedilen tünelin sonundaki ışık mı? Tünel nerede? Neden kimse beni karşılamıyor?"

Kendi kendine sorduğu soruların cevaplarını bulamıyor, gitgide endişeleniyordu. Masher'in yanında olmasını diledi. Sevdiği adamın yanında olması durumunda, hiçbir şeyden korkmayacağını biliyordu.

"Masher korkuyorum, lütfen bul beni. Yanıma gel ve çıkar beni buradan"

"Sevgilim!" dedi Masher'in olmasını umduğu bir ses.

"Masher, bu sensin değil mi? Beni buldun." Sevinç gözyaşları içinde etrafında dönüyor ve sevdiği adamı arıyordu.

"Benim Sevgilim, ben Peter'im." dedi aynı ses.

"Hayır, olamaz. Bu rüya olmalı, hatta kâbus. Peter, neredesin? Neden bana sevgilim diyorsun?"

Sesi tekrar duymayı bekledi. Sonsuzluk gibi gelen süre boyunca bekledi.

"Mona, aşkım!" dedi Peter'in sesi. "Sen benimsin, kardeşimi unut ve bana gel."

"Hayır, asla!" Mona hıçkırarak ağlamaya başladı.

***********

Mona'nın başucunda bekleyen Masher, kızın gözünden süzülen gözyaşını gördü, eliyle sildi. Kimbilir ne düşünüyor, ne acılar çekiyor diye içinden geçirdi.

"Korkma Mona, yanındayım bir tanem. Seni koruyacağım, endişelenme ve bir an önce uyan lütfen."

***********

Mona, Masher'in sesini duydu, içini sevinç kapladı. Kendisini terk etmemiş olduğunu anladığında, sevdiği erkeğe bir kez daha hayranlık duydu. Sesini duyuyordu ama kendisini göremiyordu.

"Her şey sana bağlı Mona" dedi bir başka ses.

"Sen kimsin, ne demek istiyorsun?"

"Masher ve Peter arasında yapacağın seçim, insanlığın kaderini etkileyecek. Her şey sana bağlı."

"Ne seçiminden bahsediyorsun. Seçim olmayacak, ben Masher'a aidim. O benim kalbimin tek sahibi" dedi Mona.

"Bir kez daha düşün, kalbinde tek kişi mi var? Diğeri sana sahip olmak istiyor. Kaderinizin bir olduğuna inanıyor. Bir daha düşün Mona."

"Kimsin, bu saçmalıklarla beni etkilemeye mi çalışıyorsun. Göster kendini!"

Mona etrafına bakınırken birden onu gördü. Kim olduğunu bilmiyordu ama kim olabileceği hakkında kuvvetli bir fikre sahipti. O KÂHİNDİ.

-DEVAM EDECEK-

Y.N: Bölümü beğendiyseniz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Soru 1: Masher'in abisine nefreti hakkında ne düşünüyorsunuz?

Soru 2: Timothy ile Mary Jane ile arasında bir ilişki olmasını ister misiniz?

Soru 3: Mona kimi seçecek?

Kelime sayısı: 902

Zihin Efendileri (SY) (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin