19-Pişmanlık

5.6K 310 59
                                    

“Artık dönmeye hazır mısın?” diye sordu bir ses.

“Nereye?” diye sordu Mona.

“Gerçekliğe” dedi ses ve güçlü bir ışık parladı.

Mona kafasını kaldırdığında, karşısında Kâhin’i gördü. Etrafına göz gezdirdiğinde, komadayken bilincinin var olduğu beyaz dünyayı gördü. Kâhin, Mona’nın başını elleri arasına almıştı. (bakınız bölüm 16)

Ellerini çektiğinde, Mona bilinçsizce başını salladı. “Hayır olamaz, yeniden komada olmam mümkün değil.”

“Komadan hiç çıkmadın ki. Anlamıyorsun değil mi? Seçiminin sonucunu görmeni istedim” dedi Kâhin. “Sana geleceğini gösterdim.”

“Tüm gördüklerim, yaşadıklarım hayal miydi?”

“Seçimin konusunda kararlıysan, başına gelecekleri gördün. Peter’in veya Antony’nin ölümü ile sonuçlanabilecek olası geleceğini yaşadın.”

“Seçimim yanlış mıydı? Peter gerçekte ölmedi mi?” diye sordu Mona, umut dolu bir sesle.

“Seçiminin doğru veya yanlış olduğuna sen karar vereceksin. Sonuçlarına katlandıktan sonra her seçim doğrudur. Aynı seçimi yaparsan büyük bir ihtimal, aynı sonucu alırsın.”

Mona bir yandan Peter’in gerçekte ölmediğine sevinirken, diğer yandan yaptığı seçimin sonuçlarına katlanamayacağını düşünüyordu. Peter’i seçseydi bunların başına gelmeyeceğini inanıyordu.

“Uyandığımda Peter’i seçersem, Masher nasıl tepki verecek?” diye sordu.

“Bunu da gerçeklikte yaşayarak öğreneceksin. Şimdi hazırsan UYAN!” diye bağırdı Kâhin.

***************

Birisinin başını okşadığını hissetti. Gözlerini açtığında şefkatle başını okşayan Masher’i gördü. Gözlerinde oynaşan damlaları fark ettiğinde kendisi için ne kadar endişelendiğini anladı. “Üzgünüm” dedi erkeğine.

Masher konuşmaması için parmağını dudağına bastırmayı düşündü, onun yerine dudaklarını bastırmayı uygun buldu. Henüz bir gün geçmiş olmasına rağmen, Mona’yı sonsuza kadar kaybetme korkusunu yaşamıştı ve bu katlanabileceği bir acı değildi. Abisi ile yaptığı kavga yüzünden araları daha çok açılmıştı. Bu konudan Mona’ya bahsetmek istemedi.

Mona kafasını yana çevirdiğinde, Masher şaşkınlıkla baktı kızın mavi gözlerine. Yaş dolu gözleri ile Masher’a bakmadan, sessizce iç çekerek ağlıyordu.

“Neyin var bebeğim? Sonunda uyandın, bunların sevinç gözyaşları olması lazım. Uyanmana ne kadar sevindiğimi anlatamam.”

Telefon çaldığında Masher ekrana baktı, gördüğü isim karşısında yüzünü buruşturdu. Mona, Peter’in aradığını biliyordu. Telefonu erkeğin elinden aldı ve cevapladı.

“Merhaba Peter, bende aramanı bekliyordum. Uzun uykumdan uyandım ve biraz kendimi toparlayınca hastaneye ziyaretine geleceğim. Beni merak etme ve uslu dur lütfen” dedi.

Telefonu kapatıp, kaşlarını çatmış olan Masher’a uzattı. Adamın kızgın bakışları karşısında önce gözlerini aşağı çevirdi. Sonra Kâhin’in gösterdiklerini hatırlayınca, yapması gerekeni yapmaya karar verip adamın gözlerine baktı.

“Neler oluyor Allah aşkına sevgilim” dedi Masher.

“Peter ile yaşadığımız CIA baskınında fark ettim, abine değer veriyorum” derken içten içe Masher’i kırdığı için üzülüyordu. Kendisinden soğuması için daha ileri gitmeye karar verdi.

“İlk tanıştığımız günden bu yana Peter’den hoşlanıyorum, sırf senin abin olduğu için uzak durmaya çalıştım ama artık onun yanına, ait olduğum yere gideceğim.”.

Masher duyduklarına inanamıyordu. Mona’yı sarsarak, kendine gelmesi için tokatlamak istiyordu ama saçma konuşmalarına rağmen hasta olduğu için yapamadı.

“Kendine gel Mona, komadayken beynine yeterli miktarda oksijen mi gitmedi. Saçmalamayı bırak lütfen.”

Mona hedefine bu kadar yaklaşmışken, içi kan ağlayarak son darbeyi vurdu. “Seni hiçbir zaman sevmedim. Kendini beğenmiş, kadınlarla düşüp kalkmayı zafer sayan birisin. Artık çık hayatımdan.”

Masher öfkeyle etraftaki eşyaları fırlatmaya başladı. Mona’nın sözleri beyninde tekrarlanıyor, azabı katlanıyordu. Peter’dan nefret ediyordu. Önce ailesi yüzünden verdiği ceza vardı, şimdi de kız arkadaşını çalmıştı. Hastaneye gidip, Peter’i öldüresiye dövecek ve hayatından çıkmasını söyleyecekti.

Mona, adamın ayağa fırlamasından nereye gidebileceğini tahmin etmişti. Çekmeceleri karıştırıp telefonunu buldu. Peter’i arayıp, buluşmak için Masher’in tahmin edemeyeceği bir yer söyledi ve telefonu kapattı.

Halsiz olduğundan, zorlukla üstünü giyindi. İnternet üzerinden taksi hizmetlerine ulaştı ve GPS’inden aldığı koordinatları söyleyerek bir taksi çağırdı.

Bakıcı kadının tüm ısrarlarına rağmen, taksiye yalnız başına binip Peter ile buluşmaya doğru yola çıktı.

**************

Timothy Masher’i aradığında cevap alamamıştı. Peter’i arayıp neler olduğunu öğrenmek istedi. Mona’nın uyandığı haberini aldığında çok sevindi. Cihazı Mona’ya verip Grace’i kurtarmasını sağlayabilirdi.

Peter’den buluşma adresini aldı ve yola çıktı. Buluşma yerine önce Mona gelmişti. Timothy’nin geldiği görünce çok şaşırdı. Hacker, Peter’la konuştuğunu söyleyip, kardeşini kurtarması için Mona’dan yardım istedi. Cihazı verdiğinde Mona ona merak etmemesini, önce Peter’la konuşması gerektiğini, sonrasında beraberce kardeşini kurtarmaya çalışacaklarını söyledi.

Timothy içi rahatlayarak orayı terk etti. Peter biraz sonra buluşma yerine ulaştığında, hacker çoktan gitmişti. Mona cihazı kullanıp çipi aktive etmeyi düşündü ama Peter’in zihnine erişmesine fırsat vereceğini düşünüp vazgeçti.

Peter taksiden indiğinde, koltuk değneğinin izin verdiği hızda Mona’ya doğru ilerledi. Tam karşısına geldiğinde bir an duraksadı, ardından kızı kendine çekip sarıldı. Mona şaşırdıysa da bozuntuya vermedi.

Peter’in beyni kendisinin yüzünden zarar görmüştü. Durumunun ilerlememesi için hezeyanlarına dikkat etmeliydi.

“Merhaba Peter, gördüğün gibi ayaktayım ve uyanınca hemen seni görmek istedim.”

“Antony’nin telefonuna sen cevap verince, hem çok şaşırdım hem de sevindim. Senin de bana karşı kayıtsız olmadığını biliyordum” dedi kendinden emin bir sesle.

Mona, Masher’in adı geçince kısa bir an hüzünlendi. Karşısındaki erkeğin görmesini fırsat vermeden yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirerek “bırak şimdi kardeşini, biraz bizden konuşalım” dedi.

Peter sevinçten yerinde duramıyordu. Âşık olduğu kadının hislerine karşılık vermesi ile içi içine sığmaz olmuştu.

Mona’nın telefonu titredi. Gelen mesajı okumak için telefonunu çıkardığında ekranda tek bir kelime vardı.

AFERİN

Gönderen kişinin Kâhin olması onu hiç şaşırmamıştı.

-DEVAM EDECEK-

Zihin Efendileri (SY) (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin