Multimedyada Timothy
"Kardeşinle burada karşılaşmıştım Antony" dedi bir ses, Arkasından gelen sesin kime ait olabileceğini tahmin eden Masher aniden koşmaya başladı.
"Kaçabilirsin Antony Speedman ama saklanamazsın. Sende kardeşinle aynı kaderi paylaşacaksın" diyordu arkasındaki ses.
Masher arayı 30 metre kadar açtıktan sonra yavaşladı ve durdu. Arkasını dönerek "Kaçtığımı da nereden çıkarıyorsun avcı bozuntusu" dedi Masher.
Avcı olanlara anlam veremeden, hafif bir şaşkınlık edasıyla tek kaşını kaldırmış bir şekilde Masher'a baktı.
"Abinden daha cesursun, hakkını vermek lazım" dedi. "Seni de abin gibi ise yaramaz bir bok çuvalı haline getireceğim Zihin faresi"
"Dene bakalım" dedi Masher gülümsemesini saklamadan.
Avcının görüş alanında hareketlenmeler olmaya başlamıştı. Masher'ın daha önce dağılın emrini ittiği insanlar, yavaş yavaş toplanmaya ve avcının çevresini sarmaya başladılar.
"Arkadaşlarımı da davet ettim, umarım sakıncası yoktur" dedi alay ederek.
Masher'in bu hamlesini öngöremediği için içinden küfür etti avcı. Avcı iken av durumuna düşmek onun için çok aşağılayıcı olmuştu. Uğruna savaştığı insanlar, Masher'in bir emriyle kendisine saldıracaklardı. Onları öldüremez veya yaralayamazdı, çünkü kurallar böyleydi. Kahrolası kurallar...
Masher kendisinden beklenen hareketi yaptı ve insanların zihinlerine avcıyı yakalamaları emrini itti. Kendini riske atmadan avcıyı yakalayacağı için de içten içe böbürleniyordu. Avcı kapana kısılmış bir aslan gibi kendi çevresinde dönüyor, bir çıkış yolu arıyordu. 30 kişiden fazla kadınlı erkekli grup çemberi daraltıyordu.
Başka çıkış yolum yok. Kahrolası kuralların canı cehenneme diye düşündü ve harekete geçti. Kendisine en yakın adamlara hücum ederek, onları yere yıktı. Arkasından sarılmaya çalışan bir kadının kafasına dirseğini geçirdi, peşinden "Pardon bayan!" dedi.
Öndeki adamın kasıklarına sertçe vurdu, yanında ki adamın yumruğu çenesine aynı zamanda inmişti. Adamın yumruğu avcıya hafif gelmiş olmalı ki hızını azaltmadan sağlı sollu yumruk atarak ilerlemeye devam etti.
Masher'in yüzündeki gülümseme solmaya başlamıştı. Daha sert saldırmaları için insanlara talimat gönderdi. Avcı yorulmaya başlamıştı ama pes ederse, Masher'in kendisine merhamet etmeyeceğini bilecek kadar tanıyordu.
Son bir gayretle önündeki 3 kişiyi de yanlara savurup çemberi yardı. Koşarak kaçıyordu ama arkasındaki grup kendisini takip etmeye başlamıştı. Grup Masher'dan yaklaşık 500 metre kadar uzaklaşmıştı. Bazı insanlar takibi bırakmış şaşkınlıkla etraflarına bakmaya başlamışlardı. Masher demek etki gücüm bu kadarmış diye düşündü. 500 metreden fazla uzaklaşanlar Masher'ın etkisinden kurtulup yavaşlıyorlar ve neden koştukları hakkında düşünmeye başlıyorlardı.
Avcının elinden kaçmasına üzülen Masher, en azından kolay lokma olmadığını göstermenin gururunu yaşıyordu. Avcı ile bir dahaki karşılaşmasında, avcının bu kadar hazırlıksız gelmeyeceğinin de farkındaydı.
*****
Mona duydukları hakkında düşünüyor ama hala inanmakta zorluk çekiyordu. Hele garsonun yaptığı amuda kalkma denemesinin, Masher'in garsonla anlaşmış olabileceği ihtimalini aklına getiriyordu.
Kendisini etkilemek için bile olsa, adam bu kadar çılgınca bir oyun tertipleyecek birine benzemiyordu. Hele buz mavisi gözleri ve baştan çıkarıcı gülümsemesi ile istediği kadını elde edebilecekken...
Aklına, Masher'ın kendisinin kaçırıldığını bildiği geldi. Bu oyun olamazdı, olmamalıydı. Masher'la tekrar konuşması gerektiğini düşünüp telefonunu çıkardı. Masher'ın numarasına dokunurken, hala doğru yapıp yapmadığı konusunda kendisi ile çelişiyordu.
*****
Masher avcının geri dönmeyeceğine emin olacak kadar bir süre bekledikten sonra, nehrin kenarından uzaklaşmaya başladı. Titreşen telefonunu cebinden çıkarınca Mona'nın aradığını gördü. Merakla karışık ilgiyle, aramayı cevapladı.
"Masher bu akşam konuşabilir miyiz?" dedi Mona.
"Çok yorgunum, konu önemli değilse sonra görüşebilir miyiz?"
Mona kısa bir tereddütten sonra "peki yarın bana vakit ayırabilirsen, abinle tanışıp kaçırılma hakkında görüşelim istiyorum" dedi.
"Peter'i her ne kadar sevmesem de, kaçırılmasının seninle bağlantısını merak ettiğim için sizi görüştüreceğim" dedi Masher. Telefonu kapatmadan hemen önce ekledi "Sana buluşma yerini mesaj atarım yarın sabah 10:00 gibi seni oradan alırım."
Mona'nın da avcılar tarafından kaçırılmış olma ihtimalini düşününce, onunda bir zihin efendisi olabileceği fikri aklına geldi. Eğer öyleyse, neden hatırlamıyordu...
*****
Timothy bilgisayarlarının başında çılgınlar gibi araştırma yapıyordu. Peter gözleri ile takip etmekten yorulmuş ve kanepeye uzanarak uyuklamaya başlamıştı.
"Buldum!" diye bağıran Timothy, Peter'ın kanepeden sıçramasına yol açmıştı.
"Ne buldun Tim, bu kadar heyecanlanacak ne var?"
"Diğer zihin efendileri ile haberleşiyordum ve avcı ile karşılaşan birini buldum. Arkadaşım Simon'ın yazdığına göre avcı atletik yapılı bir kadınmış ve elinden zor kurtulmuş."
"Yanlışlık olmalı Tim, benim karşılaştığım avcı erkekti ve insan azmanı gibi bir şeydi." dedi Peter.
"İnsan azmanı ile bende karşılaştım ama son anda elimden kurtuldu" dedi içeri giren Masher.
Peter ve Timothy merakla Masher'e baktılar. Avcı ile karşılaşıp onu yakalamaya çalışacak kadar çılgınca bir fikre kapılmış kişi, sadece o olabilirdi zaten. Masher daha fazla merakta bırakmadan avcı ile yaşadıklarını anlattı. Sonra Mona'nın yarın buraya geleceğini ve Peter'le tanışmak istediğini ekledi.
İki farklı avcı olduğunu anlayan üçlü, daha da fazla olabilecekleri fikrini de göz ardı etmeyeceklerdi. Diğer zihin efendilerinden gelecek cevaplarla, olayın daha da karmaşık hale gelmesi muhtemeldi.
"Hepimizi teker teker avlayacaklar" dedi Peter karamsar bir sesle.
"Sen beceriksizliğin yüzünden yakalandın, ama beni yakalayamacaklar" dedi Masher nefretle. Peter'ın bıkkın bir yüz ifadesi ile cevap vermeye tenezzül etmemesi, Masher'i daha da kızdırmıştı. Tam üzerine yürüyecekken bilgisayarın hoparlöründen alarm sesi geldi.
Hepsi birden ekrana doğru baktılar. Ekranda yazan yazıyı görünce Masher'ın kanı dondu.
"KAÇABİLİRSİNİZ AMA SAKLAMAZSINIZ ZİHİN FARELERİ"
-DEVAM EDECEK-
Y.N: Bölümü beğendiyseniz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
Soru 1: Mona neden kaçırıldığını hatırlamıyordu?
Soru 2: Mona neden kaçırılmıştı?
Kelime sayısı: 800
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Efendileri (SY) (Düzenleniyor)
Science Fiction70 bölüm olarak final yapan kitap yeni bir kurgu ile baştan yazılıyor. Duyurudan sonraki yeni eklenen bölümler # işareti ile belirtilecektir. İki kardeş, bir hacker ve harika bir kız. Tümünün ortak özelliği zihinlere hükmedebiliyor olmaları. Kendi...