Multimedya da Peter
Eve vardıklarında geç olmuştu ve herkes çok yorgundu. Timothy'nin evi, gelenleri ağırlayacak kadar büyüktü. Masher, abisi ile kalmak istemiyordu, o yüzden Tim'in odasında kalacaktı. Peter, avcının başında ilk nöbeti almıştı, dört saat sonra Timothy ile yer değiştirecekti.
Yaşadıklarından dolayı, Mona'nın sinirleri yıpranmıştı. Kardeşi kadar yakın gördüğü arkadaşı Mary Jane'nin ihanetini hazmedemiyordu. Yorgun olduğundan uyumak için bir odaya çekildi.
Masher, gece yarısı Mona'nın çığlığını duydu. Hızla kızın yattığı odaya girdi ve Mona'nın hıçkırarak ağladığını gördü. Başucundaki lambayı açıp, yatağın kenarına oturdu ve kızın başını göğsüne yasladı. Saçlarını okşuyor ve teselli edici sözler söylüyordu. Mona sakinleşince, başını kaldırıp Masher'in buz mavisi gözlerine baktı. Masher da kendisine bakan deniz mavisi gözlere odaklandı. Sonra gözlerini daha aşağıya indirip, öpülmek için yaratılmış dudaklara baktı.
Kafasını yavaşça indirirken, Mona'nın zihninde karşı koyma izleri aradı ama yoktu. Dudakları birbirine yanaşırken, Mona'nın gözlerini kapatıp nefesini dışarı verişini izledi. Dudakları buluştuğunda, Masher daha önce hissetmediği hazlar yaşamaya başlamıştı.
Bir eli ile kızın sırtına destek verirken diğer eli, kızın sağ yanağı ile boynunun arasını nazikçe okşuyordu. Elleri aşağıya kayarken, Mona'nın kendisini durdurmasını bekledi ama elleri engelle karşılaşmadan kızın göğüslerine inmişti.
Elleri hoyratça okşuyor, sıkıyordu. "Çok güzel, harikasın" diyen sesi duyduğunda gözleri korkuyla açıldı. Kollarında Mona yerine Mary Jane vardı ve kafasındaki kasktan kıvılcımlar çıkıyordu.
"Kahretsin" diyerek uyandı Masher. Mona ile yaşadığı güzel anların rüyasını görürken, avcının karışması ile kâbusa dönmüştü. Gerçi avcıda güzel ve alımlıydı ama sonuçta düşmandı. Soğuk su içip kendine gelmek isterken, düşünceleri ile avcının zihnini yokladı.
Avcının zihninde, sürekli olarak dün akşam yaşadıkları olayları düşündüğünü okudu. Hatalarını gözden geçirip kendi kendine hayıflanıyordu. Hafifçe gülümseyip odasına dönmek için ilerlerken Mona'yı merak etti. Rüyasında kızın zihnine girebiliyordu ama sonuçta bir rüyaydı.
Kızın odasının önünden geçerken, içeriden gelebilecek hıçkırık seslerine karşı dikkatliydi. İçeriden hiçbir ses gelmediğini görünce meraklandı ve yavaşça içeri girdi. "Mona iyi misin?" diye fısıldadı. Nefes alma sesi bile duymuyordu, endişe ile yatağa ilerleyip kızın yüzüne eğildi. Nefesini kontrol etmek için dudaklarına yaklaştığında, Mona hafifçe başını kaldırmış kolunu Masher'in boynuna dolayarak dudaklarına yapışmıştı. Masher ilk şaşkınlığını attıktan sonra geri çekilmeye çalıştı ama Mona'nın kolundan kurtulamadı. Gerçi kurtulmak için çok çaba sarf ettiği söylenemezdi.
"Mona" diyebildi sadece. Kızın vücudu hafif hıçkırıklarla sarsılıyordu. Daha çok teselli amaçlı hafif öpücüklerle Mona'yı sakinleştirmeye çalıştı.
"Çok korktum" dedi Mona gözlerini açmadan. "Bana sarılır mısın?"
Masher kızın yanına uzanıp nazikçe sarıldı. Kız daha fazla göğsüne sokulunca, kızın kokusunu daha net hissetti. Okyanusun kokusu burnuna dolarken kıza daha sıkı sarıldı.
İkisi de seslerinin duyulmaması örtüyü üzerlerine çektiler.
**********
Sabah uyandıklarında, Masher neden burada uyuduğunu algılayamadı ama sonrasında geceyi hatırlayınca yüzünde geniş bir gülümseme oluştu. Yanında uyuyan güzelliğe bakarken şanslı biri olduğunu düşündü.
Mona'yı uyandırmak için gözlerini yumuşak bir şekilde öpücüklere boğdu. Kız gözlerini açmadan gülümsedi ve gerindi. Gece yaşadıkları özel anları düşünüp kollarını Masher'e doladı.
"Dün gece de böyle başlamıştı" dedi Masher hıznırca. "Rövanş mı istiyorsun"
"Fena olmazdı" dedi Mona. "Ama senin, benim yanımda uyuduğunu bilmelerini istemiyorum. İnsanların bana sürtük gözüyle bakması hoş olmaz."
"Kız arkadaşımla uyudum diye kim ne söyleyebilir ki?"
"Kız arkadaş mı? Sevdim bunu, ERKEK arkadaşım" dedi Mona.
Beraberce kalkıp önce sırayla lavaboya sonra da kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittiler.
Masher avcının zihnini yokladı ve sakin olduğunu gördü. Gereğinden fazla sakindi sanki. Kahvaltılıkları dolaptan çıkarırken telefonu çaldı. Daha önce de arayan numaraydı, kâhinin numarası.
"Evet, KÂHİN, dediğin gibi oldu ve avcı kadını rehin aldık. Şimdi ne olacak"dedi.
"Sana da günaydın Antony" dedi kâhin. Masher kendisine Antony denmesinden hoşlanmazdı ama bu sefer itiraz etmedi. "Avcı kadını, Grace'i kurtarmak için takas edeceksiniz"
"Grace avcıların elinde mi?" diye şaşkınlıkla bağırdı. Timothy, Grace'in adını duyunca koşar adım gelmişti ve Masher ona zihniyle konuşulanları aktarınca, heyecanla telefondan gelecek diğer bilgileri beklemeye başladı.
"Henüz değil ama çok yakında ellerinde olacak ve sizin bunu engelleyecek yolunuz yok"
"Nerden biliyorsun" derken sorunun saçmalığını son anda fark etti Masher.
"Çünkü ben KÂHİN'im" bunu çok doğal bir şeymiş gibi söylemişti. Telefonu kapatmadan önce "Mona'ya söyle krepler yanmak üzere"
Masher Mona'ya döndüğünde kızın da kendisini dinlediğini fark etti. Ocağa sırtı dönüktü.
"Kreplerin yanmak üzere" dedi Masher. Mona aceleyle ocağa dönüp tavanın altını kapattı.
"Boşver krepleri şimdi" dedi Timothy. "Grace'i avcıların ellerine düşmeden kurtarmalıyız"
Masher öncelikle Mary Jane'in zihnine girip Grace hakkında bildiklerine baktı. Hiçbir bilgi bulamadı. Diğer avcıların irtibat telefonlarına baktı ve gördüğü numarayı tuşladı.
"Azman sen misin?" diye sordu Masher. Karşısındaki kişi boğa gibi burnundan soluyordu.
"Farecik şu anda biraz meşgulüm. Küçük tatlı kızı ziyaret etmek üzereyim."
"Grace'e dokunma ne istediğini söyle" dedi Masher eliyle Tim'e sakin ol işareti yapıyordu.
"Mary Jane'i serbest bırakın, yanımıza gelir gelmez Grace'in peşinden ayrılırız" dedi avcı.
İçinden lanet okuyan Masher, Tim ile bakıştı "tamam, serbest bırakıyoruz ama Grace'in peşini bırakacağınıza söz verin" dedi.
Avcı, "Söz veriyorum Antony" dedi ciddiyetle. "Arkadaşımız bizim için çok önemli, onun hayatı üzerine kumar oynamam"
Anlaşmanın kendi üzerine düşen şartını yerine getirmek için Mary Jane'i serbest bırakmak amacıyla odaya gitti. Mona üzüntülü gözlerle eskiden arkadaşı olan kişiye bakıyordu.
"Neden arkadaşım gibi davrandın" dedi.
Avcı cevap vermek yerine sırıttı. Masher sorunun cevabını kızın zihninde aradı. Cevabı bulduğunda şaşkınlıktan yere çöktü. Mona'ya şaşkın gözlerle bakıyordu. Cevabı hiç öğrenmemiş olmayı diledi...
-DEVAM EDECEK-
Y.N: Bölümü beğendiyseniz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
Soru 1: Mona ve Masher'in yakınlaşmasını nasıl buldunuz?
Soru 2: Kâhin gerçekten her şeyi biliyor olabilir mi?
Soru 3: Masher avcının zihninde ne gördü?
Kelime sayısı: 863
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Efendileri (SY) (Düzenleniyor)
Ciencia Ficción70 bölüm olarak final yapan kitap yeni bir kurgu ile baştan yazılıyor. Duyurudan sonraki yeni eklenen bölümler # işareti ile belirtilecektir. İki kardeş, bir hacker ve harika bir kız. Tümünün ortak özelliği zihinlere hükmedebiliyor olmaları. Kendi...