Zihin Efendileri (SY) (Düzenleniyor)

7-Mona kaçırılıyor

Multimedyada Mary Jane

Gece olaysız geçmişti. Masher sabah olunca Mona ile buluşmak için buluşma yerine doğru yola çıktı.

Mona geceyi uykusuz geçirmiş ve sabaha kadar kendisinin kaçırılmasının, Peter'le bir alakası olup olmadığını düşünmüştü. Güneş doğduktan sonra yataktan çıkmış ve erken bir kahvaltı için buzdolabını karıştırmaya başlamıştı. Kapı çalınınca saatin çok erken olmasından dolayı tedirginliğe kapıldı. Görüntülü diafondan bakınca yakın arkadaşı Mary Jane'i gördü ve kapıyı açtı. Giriş katında oturduğu için arkadaşının hemen geleceğini düşünerek kahvaltısına döndü.

Mary Jane ile 5 senedir yakın arkadaştılar. Şu anda oturduğu evi bulmasına o yardım etmişti. Kendisiyle aynı yaşta olduğundan, iyi anlaşıyorlardı. Sarışın, yeşil gözlü, atletik, afet bir kızdı. İkisi beraber süslenip sokağa çıktıklarında, erkeklerin gözleri yuvalarından oynuyordu.

Kapının kapanma sesini duyunca, kapıya doğru döndü "Hoş geldin canım" dedi. Karşılamak için ilerlerken aniden durdu. Mary Jane'nin arkasında iki adam durmuş kendisine bakıyorlardı. Biri insan azmanı gibi diğeri ise normal görünüyordu.

"Neler oluyor Jane" dedi Mona korku dolu gözlerle.

"Sevgilinle buluşmak için mi erken kalktın. Heyecanlı mısın?" diye sordu karşısındakinin sorusunu cevaplamadan.

"Hemen çıkın evimden, sende Jane hemen defolun" dedi Mona olayın garipliğinden dolayı sinirlenmiş ve korkumuştu.

"Sakın ol güzelim" dedi adamlardan biri. "Öfkelenince çok güzel oluyorsun"

Mona cep telefonunu çıkarıp polisi aramak istedi ama Mary Jane atılarak telefonu elinden aldı ve kendi cebine koydu. Mona olanlara anlam veremese de başına hoş şeylerin gelmeyeceğini anlamıştı.

"Jane lütfen, neler oluyor. Bu adamlarda kim?" diye sordu yalvaran gözlerle.

"Biz avcılarız Mona, sizin türünüzü avlıyoruz" dedi ve elindeki şok tabancası ile Mona'yı bayılttı.

**********

Masher üçüncü kez Mona'yı arıyordu. Buluşma yerinde bekliyor ve 15 dakika geciktiği için sabırsızlıkla volta atıyordu. Telefona cevap vermemesi Masher'i hem sinirlendiriyor hem de meraklandırıyordu. Evini de bilmediği için beklemekten başka bir yolu yoktu. Telefonu çalınca heyecanla açtı.

"Mona nerde kaldın, ağaç oldum burada"

"Daha çok beklersin" dedi bir kadın sesi alay ederek. "Sevgilin bizim elimizde"

"Siz kimsiniz, Mona'ya ne yaptınız" diye bağırdı. İçinde bir yerlerde Mona'nın incindiği düşüncesi kalbini sızlatmıştı.

"Şimdilik sadece misafirimiz ama durumu senin tavrına göre değişebilir."

"Ne istiyorsunuz" dedi Masher, bir yandan sakinleşmeye çalışıyordu.

"Seni, Peter'i ve hackeri istiyoruz" dedi kadın.

Masher kadının saydığı isimleri bilerek seçtiğini anlamıştı. Zihin Efendileri'nin peşinde olan avcılardan biri olmalıydı. Kadının ağzından bilgi alabilmek umuduyla konuşmaya başladı.

"Sanırım avcılardan biri ile konuşuyorum. Sizin gibi meşgul insanlar bizden ne ister merak ettim."

"Hadi ama Antony Speedman. Oyunu bırak, sizin gibi zihin farelerinin islah edilmesi gerek. Hatta senin hadım edilmen gerektiğini düşünüyorum"

Masher, tam adını bilen ve hadım edilmesi konusunda şaka yapmadığına emin olduğu kadın karşısında soğukkanlılığını zor koruyordu.

"Tamam bizim türümüzü biliyorsunuz ama kendi ayaklarımızla gelip teslim olacağımızı sanacak kadar salak olamazsınız. Hele bir köle için ASLA."

Kadını kışkırtmanın iyi bir fikir olmadığının farkında olan Masher daha fazla hakaret etmemek için kendini tuttu.

"O zaman Mona ile vedalaş Antony, konuştuklarımızı duyduğu için bir köle olarak senin hayatından ebediyen çıkacak."

"Masher ben, ben an-anlamıyorum" diye kekeledi Mona. Gözleri dolmuş, dokunsalar ağlayacak gibiydi. "Bana değer verdiğini sanıyordum."

Masher konuşmanın dinletildiğini düşünemediği için kendine lanet okudu.

"Mona, hayır yanlış anlama, sadece sana zarar vermesinler diye öyle söyledim. Sen benim için çok değerlisin"

"Bu konuyu da hallettiğimize göre artık teslim olma şeklini konuşabiliriz" dedi telefondaki avcı.

"Tamam beni alabilirsiniz ama Peter ve Tim, Mona'yı tanımıyorlar. Bu yüzden teslim olmazlar"

"Şimdilik seninle başlayalım yakışıklı, sonra seni kurtarmak için sevgili abin de gelecektir"

Masher abisinin hala kendisini suçladığını bildiği için kendisini kurtarmak adına kılını kıpırdatmayacağından emindi.

"Tamam" dedi "Teslim olacağım ama Mona'nın kılına zarar gelirse sizi pişman ederim"

Kadın kahkaha attı. "İşte senin kahramanın Mona" dedi.

Mona uzaktan gelen çığlığıyla "Hayır gelme lütfen bunların tuzağına düş..." derken telefon kapandı.

Masher Mona'nın bağırdığını duymuştu, ama ona zarar gelmesini istemediği için avcıların istediklerini yapacaktı.

*********

"Masher hala dönmedi, başına bir şey gelmiş olmasın" dedi Timothy endişeli gözüküyordu.

"Telefonunu aramayı denedin mi bende numarası yok" dedi Peter. Kardeşi ile görüşmediği beş yılın ardından, hala iletişim kuramıyorlardı.

Timothy telefonla Masher'a ulaşmaya çalışıyordu. Çalan telefon, uzun bekleyişten sonra açıldı.

"Tim, bende yanına doğru geliyorum. Avcılar Mona'yı kaçırdı. Bizi teslim olmaya zorluyorlar" dedi Masher.

Peter hoparlörden duyduklarına çok şaşırmasına rağmen "Acilen bir plan yapmamız lazım ne kadar zamanda burada olursun" diye sordu.

"Yarım saate kadar oraya varmış olurum. Tim! Süper zekanı kullan ve bize bir çıkış yolu bul. Aksi halde ben direk teslim olmaya gideceğim"

"Tamam Masher merak etme, Mona'yı kurtaracağız. Sen gelene kadar biz bir plan üzerinde çalışamaya başlarız" dedi Timothy.

***********

Masher yarım saat sonra yanlarına geldiğinde, Timothy'nin gözlerinin kurnazlıkla parladığını fark etti. Zihnindeki planı anlatmasına gerek kalmadan gördü. Tabi Timothy'nin izniyle...

"Haydi o zaman biraz avcı avlayalım" dedi Masher söylediği cümlenin ironik olmasına aldırmadan...

-DEVAM EDECEK-

Y.N: Bölümü beğendiyseniz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Soru 1 : Sizce nasıl bir plan Mona'yı kurtarır?

Soru 2: Masher teslim olacak kadar Mona'ya değer veriyor mu?

Yeni kitabım "KOZA 1.Kitap -Dünya'nın İstilası" girişi klasik başlasa bile aksiyon ve bilimkurgu dolu bir şekilde ilerleyecek sakın takibi bırakmayın lütfen.

Kelime sayısı: 795