22-Deli

5.7K 422 42
                                    

Merhaba arkadaşlar,  Bilim kurgu dalındaki yarışmaya bu kitabımla katıldım. Oy vererek ve yorum yaparak desteklemenizi canı gönülden rica ediyorum. Teşekkürler.

Adam hackerin neyi kastettiğini bildiği için sadece gülümsemekle yetindi.

“Masher ve Peter senin …” diye başlayan cümlesini tamamlamayıp ağzını kapattı.

Ajan, “Yeğenlerim” diyerek cümleyi tamamladı.

Peter arkadaşına, bu adam ne saçmalıyor der gibi bir bakış attı. Timothy ajanın umursamazca yaptığı itirafına sinirlenmişti. CIA tesisindeki bilgisayarı hackleyip yöneticilerin bilgilerini ele geçirdiğinde Jake Speedman’ın, arkadaşlarının akrabası olduğunu görmüştü.

Bu göreve gönüllü gelme sebebi, kendi yeğenlerini ele geçirip kariyerini yükseltmek olan bu adamın umursamazlığı, insanı çıldırtırdı.

Timothy “Peter, bu Ajan Jake Speedman, sizin amcanız” dediğinde Peter’in inanmayıp kafasını salladığını gördü ve ekledi “babanın kardeşi olduğunu benzerlikten de anlayabilirsin.”

Peter bu adamı daha önce nerede gördüğünü hatırladı.

6 Yıl önce…

Peter’in evinin önünde tartışan adamlardan biri, diğerini tehdit eder gibi işaret parmağını uzatmış sallıyordu. Eve dönerken uzaktan babasını gören Peter,tam  seslenecekken karşısındaki adamın babasını ittirdiğini gördü. Karanlık bastırmakta olduğundan yüzleri çok net göremiyordu.

Kulağına gelen tartışma seslerini dikkatle dinlemeye başladı.

“Bu ucubeleri hemen evinden gönder, ne zamana kadar vicdanının seni yönetmesine izin vereceksin.”

Peter’in babası kafasını öne eğmiş ve zor duyulacak bir sesle “onların bu halde olması bizim yüzümüzden, onları böyle bırakamayız” dedi.

“CIA sizi sürekli izliyor, kazaya kurban gitmeden onları kendinden uzaklaştır.”

“Jake lütfen bize biraz daha zaman kazandır. İkisi de yetişkin oldular, kendi başlarına yaşamaya başlayacaklar. Sadece biraz daha zaman lazım.”

Jake “kendinizdeki güçleri arttırarak bunlara aşılamanız yeterince karışık bir durum. CIA artık bu yatırımın geri dönüşünü istiyor ve engel olmaya devam edersen sen ve eşin …” cümlesini tamamlamadan bıraktı. Yeterince açıklama yaptığını düşünüyordu.

Peter babasına doğru ilerlerken karşısındaki adam oradan ayrılmak için Peter’den uzak bir yola doğru yöneldi. Sokak lambasının ışığında, anlık olarak yüzünü gören Peter’a baktı ve kafasını öne eğip uzaklaştı.

“Merhaba baba, kimdi o adam?”

“Eskiden bana çok yakın biriydi ama şimdi kim olduğunu ve neye dönüştüğünü bilemiyorum” dedikten sonra Peter’in omzuna kolunu atıp, içeri girmek için kapıyı açtı.

*****************

Peter o gece gördüğü adamın, bu ajan olduğuna emin olmuştu. Babası ile konuşmalarını hatırlıyordu ve bu konuşmalar şimdiki bilgisine göre anlam kazanmaya başlamıştı.

“Şimdi toparlanıp gidelim buradan” dedi Mona.

Timothy kardeşini alıp arabaya doğru ilerlerken “benim evime gidemeyiz, ilk bakacakları yer orası olur” dedi.

“Tamam o zaman gözden uzak bir motel bulalım” dedi Mona.

Ajanın ellerini ve ağzını bağlayıp arka koltuğa Peter ve Mona’nın arasına oturttular. Adamın Peter’a bakışı sinirini bozduğundan, Mona eline bir bez alıp gözlerini bağladı.

Peter her an adamın üzerine atlayacakmış gibi bakıyordu. Mona onu rahatlatmak için “canım bugün harikaydın, seninle gurur duyuyorum” dedi.

Peter bir anda neşelenmiş ve Mona’ya bakmaya başlamıştı. Timothy dikiz aynasından olanları seyrediyor, anlam veremiyordu.

Grace gerginlik ve stresten uyuya kalmıştı. Kurtulmanın ve abisinin yanında olmasının verdiği rahatlıkla koltuğa yayılmıştı.

Hacker uzun bir süre araba kullandıktan sonra, motel tabelası görüp sağdaki yola girdi. Merkezden uzaklaştıkça fakirliğin etkileri hissedilmeye başlanıyordu. Halk fakirleştikçe derme çatma evler ve açlığın getirdiği şiddet olayları artmaya başlamıştı.

Timothy acil bir durum olursa kendisinin müdahale edeceğini söyledi. Diğerlerinin masum insanları delirtmesini göze alamazdı.

Motele ulaştıklarında, her an yıkılacak görüntüsü ile bir kez daha düşünmeye sevk etti gelenleri.

“Bizi burada aramak akıllarına gelmez. Şansımızı deneyelim” diyen Mona, arabadan inip resepsiyona doğru ilerlemeye başladı.

“Beni bekle, ilk ben konuşayım” diyen Timothy, kızın arkasından motele doğru ilerledi.

Kapıdaki sineklik o kadar delik deşikti ki değil sinekleri, kedileri bile engelleyemezdi. Mona iğrenme duygusunu bastırarak, sinekliği kendine çekti ve ardından kapıyı açıp içeri girdi.

İçerisi de dışarısı gibi ümit vermiyordu. Resepsiyona bakan adam gözünü televizyona dikmiş, kendi kendine konuşuyordu.

Timothy yaklaşıp önünde durduğunda bile televizyona bakmayı kesmedi.

“İki oda istiyoruz. Ne kadar?” diye sordu ve bekledi.

Adam daha çok kendi kendine konuşur gibi cevap verdi.

“İki oda, geceliği 23 dolardan 46 dolar yapar. Bu güzel bayanın hatırına 45 dolar olur. Bavullarınız varsa kendiniz taşırsınız öyle değil mi? Bizim taşımamızı beklemeyin.”

 Bizim derken yanında başkası olmadığı halde ellerini iki yana açıp göstermişti.

Mona kafasıyla uygun işareti yaptıktan sonra, hacker cüzdanını çıkarıp 50 dolar uzattı. Para üstünü beklerken, adamın herhangi bir geri ödeme teşebbüsünde bulunmadığını görünce sinirlendi.

Adamın zihnine para üstünü vermesi fikrini itti.

Adam etkilenmemiş gibi “Tamam ne sinirleniyorsun, belki bahşiş bırakmak istersin diye düşünmüştük” dedi. Parayı istemeden de olsa çıkarıp uzattı.

Timothy zihin gücünden etkilenmeyen adamı incelemeye başladı. Acaba onun da zihinsel güçleri mi vardı? Mona da şaşırmıştı. Adam kendisine bakarken bir yandan burnunu karıştırıyor, bir yandan da “ne güzel bir kız değil mi?” diye sanki yanındaki birine sorar gibi konuşuyordu.

Timothy adamı gösterip deli işareti yaptı. Adam bunu görmüştü. “Biz deli değiliz, öyle değil mi dostum” dedi. Aniden Mona’nın elini yakaladı ve burnuna götürüp koklamaya başladı.

Mona kurtulmak için uğraştığı halde adamdan elini kurtaramamıştı. “Bu kadar yeter” dedi ve zihin gücü ile adamın elini bırakmasını söyledi.

Adam hiç etkilenmiş gibi görünmüyordu. Mona’nın elini kokluyor, sanki yalayacakmış gibi dilini çıkarıp içeri sokuyordu.

Mona gücünden etkilenmeyen bu adam karşısında, hayretler içinde kalmıştı. O sırada Peter içeri girdi ve Mona’nın kurtulmak için çırpındığını görüp, adama saldırmak için harekete geçti.

Adam, “dur adamın sakin ol, biz sadece bu kızın ne kadar güzel koktuğuna bakıyoruz” dediğinde Peter –dur- dedikten sonra hareket edemediğini fark etti.

-DEVAM EDECEK-

Profilimde de belirttiğim gibi oy sayısını kafama takmadan yazıyorum. Bu demek değildir ki oyları sevmiyorum (: Oy veren tüm okuyucularıma teşekkür ederim. Sizin desteğiniz sayesinde yazma isteğim artıyor.

Zihin Efendileri (SY) (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin