Mona, ajanın yalnız olmadığını biliyordu. Zihnine girerken zorlandığı için daha fazla riske girmek istemedi ve barın arka kapısından çıktı. Ajanın taktığı cihaza rağmen zihnine girebilmek için çok güç sarf etmesi gerekmişti.
Normal insanları çok kolay etkileyebiliyordu. Barda tanıştığı yakışıklı, zihnini taramaya çalışmıştı. Arkasından gelen ağabeyi de aynı şeyi denemişti. Fakat zihnine giremeyeceklerini biliyordu. Diğerlerinden farklıydı. Onlar birbirlerinin zihinlerine girmelerini engelleyebiliyorlardı ama yine de karşı taraf bunu hissedebiliyordu. Fakat Mona sebebini bilmese de, zihnine dışarıdan kimsenin erişemeyeceğinden emindi.
Çocukluk anılarına sahip değildi. Henüz dört yaşındayken hafızasını kaybetmiş ve kendisini evlatlık alan aile ile her şeye baştan başlamıştı.
Yıllar içinde gücünü keşfetmiş ve kullanmıştı. Kendisin özel olduğunu düşünürken, diğer Zihin Efendileri ile karşılaşmıştı. Karşılaştığı insanlar hemen zihnin taramaya çalışmışlar ama başarılı olamamışlardı.
Gücünü diğerlerine belli etmeden yaşamış ve onlardan uzak kalmaya gayret etmişti. Fakat bugün ajanların kendisine bu kadar yaklaşmış olmalarından dolayı endişelenmişti. Kendisinin peşinde değillerdi ama eninde sonunda peşine düşeceklerdi.
Yeni tanıştığı ağabey ve kardeşte farklı bir şeyler vardı. Onları ele vermek istemediği için kendisini ifşa etmişti. Peter ve kardeşini bulup onlara yardım ederse, belki de kendisi ile ilgili gizemleri çözmelerine yardım edebilirlerdi.
Fakat aramaya nereden başlayacağını bilemiyordu. Şimdilik saklanmalı ve ajanların peşine düşmelerine engel olmalıydı. Zamanı gelince yeniden bir araya geleceklerine emindi.
20 yıl önce
"Merhaba küçük kız. Adın ne?"
Dört yaşındaki kız şaşkınlıkla karşısındaki kadın ve erkeğe bakıyordu.
"Bana Jane diyorlar."
"Hafızasını kaybetmiş bir şekilde bulmuşlar" dedi müdüre hanım. Yetimhaneye getirilen küçük kız hiçbir şey hatırlamıyordu.
"Çok tatlı bir kız, başına gelenlere çok üzüldüm" dedi kız. "Eğer sende istersen, ailemize katılır mısın?"
"Olur" dedi kız. Neden orada olduğunu veya nereye götürüleceğini bilmiyordu. Fakat kendisine sevgi ile bakan çifti görünce, iyi bir şeyler olacağını hissetmiş gibiydi. Kadının ve adamın ağzı oynamadığı halde onların sözlerini duyabiliyordu.
Kadın ve adam çok mutlu olmuşlar ve kendisini ailelerine katma konusunda heyecanlı hissediyorlardı. Nasıl yaptığını bilmiyordu ama müdüre hanımın da konuşmadan, gitmesi gerektiğini söylediğini zihninde duyabiliyordu.
"Gerçek adını hatırlıyor musun?"
"Hayır" dedi kız.
"Yetimhaneye geldiği zaman ona Jane adını verdik. Fakat resmi olarak kayıtlara geçmedi" diye ekledi müdüre hanım.
"Sana Mona adını vermek istiyoruz, ne dersin beğendin mi?"
"Evet, zaten burada başka bir Jane daha vardı. Farklı bir ismimin olması hoşuma gider."
"Öyleyse bizimle geliyorsun Mona. Seninle çok güzel zamanlar geçireceğiz" dedi kadın. Küçük kızı kollarına aldı. Sevgiyle öpüp koklamaya başladı.
Günümüz
Mona anılarından sıyrıldı. On altı yaşına kadar kendisine sevgi ile bakan aile, geçirdiği trafik kazası sonucunda hayatlarını kaybetmişlerdi. O günden sonra sokakta yaşam mücadelesi vermesi gerekmişti. Fakat insanların zihinlerine hükmedebilmesi sayesinde, hiç aç kalmamıştı. Her zaman yatacak yer bulmuş ve nispeten özgür yaşamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Efendileri (SY) (Düzenleniyor)
Fantascienza70 bölüm olarak final yapan kitap yeni bir kurgu ile baştan yazılıyor. Duyurudan sonraki yeni eklenen bölümler # işareti ile belirtilecektir. İki kardeş, bir hacker ve harika bir kız. Tümünün ortak özelliği zihinlere hükmedebiliyor olmaları. Kendi...