18

1.3K 42 4
                                    

Saklı gerçekler, gizlenmiş yaralar ve ruhta ki yaralar insanı yorardı hep...

Berdan'dan...

- Karşı komşunuz Nesrin'in oğluyum.

Naz Hanım içtiği suyu yavaşça masaya bıraktı ve öksürmeye başladı. Ulan var ya kesin bir şeyler var bunların arasında.

Safiye Teyze gerilmişti ve Naz Hanım ufak bir sinirle:

- E tabi ben yokken annem biricik kızı Nesrin ile yedi yirmi dört konuşmuştur,öyle mi Berdan?

- Safiye Sultan ile annem dediğiniz gibi yedi yirmi dört konuşur evet ama burda sizi sinir edecek ne var?

- Yılların birikmişi diyelim.

- O birikmiş nasıl bir şeyse annemde de var Naz Hanım.

- Kızım Elis'e yemek koy,yemeği bitmiş kızımın.

Safiye Sultan, Naz Hanım'ı mutfağa yolladı ve hafif bize eğilerek:

- Çocuklar bu konuları açmayın onlar açınca da karışmayın.

- Ne demek bunlar anneanne?

- Zamanı gelince bu soruları onlara sorarsınız yavrum.

Tam bir şeyler diyecektim ki mutfaktan Naz Hanım çıkageldi. Bana ters ters bakıyordu, anlaşıldı o da annem gibi bize karşı çıkacaktı ama buna izin vermem.

- Naz Hanım annemle alıp veremediğiniz ne?

Susmayacaktım çünkü artık Elis ile aramıza girebilme ihtimali olan herhangi bir şeye izin veremezdim.

- Bizim annenle çok alıp var mesela çok sevdiğiniz Safiye Sultan biride.

- Sebep?

- Biricik annen kendi annesi dururken sürekli benim annemleydi. Annemde sağolsun beni değil daha çok onu severdi,ona yardım ederdi. Bilmediğiniz çok şey var ama bu hikayede yanan tek benim bunu da bilin.

- Naz doğruyu konuş.

- Doğru bu zaten anne.

Dediğimiz gibi: doğrular acı verir çoğu zaman.

- Sen anneanneme yüklenmek yerine kendi suçlarını kapat anne.

İşte şimdi ortalık biraz karışacaktı. Dışarı çıkmamız lazımdı.

- Elis...

Annesinin sözünü kestim özür dileyerek ve :

- Dışarı çıkalım mı Elis?

- Olur, çıkalım yoksa ben sakin olmayacağım.

- Size afiyet olsun Naz Hanım. Safiye Sultan gene geleceğim ben biliyorsun.

- Biliyorum oğlum, annene selam söyle.

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin