VİSAL

24

Hayat üzülmeye değmeyecek kadar kısaydı ve bizler bu kısa hayata bir ömür kırgındık...

Berdan'dan...

Gözlerimi sevdiğim kadının gözlerine çevirdim, bir dünya gizliydi o gözlerde ve ben o dünyayı keşfediyordum. Onu tüm güzellikleriyle ya da olmayan kusurlarıyla keşfeden bir kâşiftim ve bu ömrümün en güzel hediyelerindendi.

- Ee hanımlar anlatacak mısınız ne olduğunu?

Gözlerimi zor bela sevgilimden ayırıp kardeşime çevirdim, sormaya kalktığım ama Elis'in gözlerine dalıp soramadığım soruyu nihayetinde kardeş bildiğim adam sormuştu.

- Ne olacak yavrum, biz Elis ile arabadan inip giderken birden iki tane çocuk çantalarımıza saldırdı ve bizde onlara saldırdık haklı olarak.

Han ile birbirimize bakıp kahkaha attık, çünkü Allah korumuştu iki çocuğu yoksa bu iki şahane kadın onları Zincirlikuyu'ya yollardı.

- Acıdım çocuklara.

- Ya Berdan öyle deme...

- Güzelim, çocuklar bizi kurtarın dediler. Arabaya aldığımızda bile bize yalvardılar hemde ne için biliyor musunuz? Onları karakola götürüp sizin elinizden almamız için.

Han yanaklarını gülmemek için şişirip duruyordu, bende ondan farksız değildim yani...

- Aman Berdan, kızımla ikimiz canımızı zor kurtardık siz ona bakın. Hem sizin işiniz var gidinde bizde analı kızlı oturup sohbet edelim.

' Analı kızlı? ' annemin başına kesinlikle bir şey düşmüştü hâlbuki sağlam duruyordu, Allah Allah.

Elis'in gözleri sonuna kadar açıldı, idrak etmeye çalışıyordu. Az sonra yüzünde bir tebessüm oluştu ve anneme dönüp kocaman gülümsedi, hoşuna gitmişti...

Annem, Elis'in gülen yüzünü görünce kolunu büküp Elis'e uzattı, kol kola gezeceklerdi... Elis hiç düşünmeden annemin koluna girdi, oğlum Berdan bu iki kadın senin sonunu getirir ben sana söyleyeyim.

Annem koluna giren Elis'in eline dokundu, ufak hareketle bir iki kez naif bir şekilde vurdu ve gülümsedi.

- E hadi oğlum gitsenize.

- Tamam annem. Kendinize iyi bakın ve bir şey olursa ilk bizi arayın yoksa bu sefer kurbanları hastaneye sizi de karakola götürürüz Allah korusun.

- Allah hem bizi hemde bize sataşmaya çalışacakları korusun oğlum.

- Valla Berdan, annen haklı sonuçta olan kurbanlara oluyor. Arabadakinlere baksana kurban sabahı kesilecek koyunlar gibiydiler biz geldiğimizde...

- Berdan hadi gidin siz, bir şey olursa haber veririz.

Ah be kadın, ilk baş sorsana senden ayrılabiliyor muyum ben?

- Tamam güzelim, dikkat edin.

Kafalarını salladılar ve arkalarını dönüp sahilde yürümeye başladılar, bense onları sadece arkalarından izleyip şükür ettim.