Bir ileri bir geri giderken öğrenirdin hayatın bir okul ve seninde sınıfı geçmeye çalışan bir öğrenci olduğunu...
Berdan'dan...
Büyük gün geçeli bir hafta olmuştu ve bu bir haftanın sonunda ancak bu gece saat on iki de ezbere bildiğim bu mahallede; ezbere bildiğim kapının önünde sevdiğimin caminin altinda geceyi kapatmak üzereydim. Ne kadar özlediğimi şu şekilde anlatabilirim; bir dünya var Elis nefes alıyor ama ben nefes alamıyorum çünkü gözleri gözlerimden, elleri ellerimden uzak. Sanki bir el her geçen dakikada satıyordu kalbimi hemde sımsıkı. Sıcacık olan ev buz gibi oluyordu benim için, üşüyordum ruhumu ısıtan kadın yanımda olmadığından. Yanımdayken dahi özlediğim bu kadın benden kilometrelerce uzaktayken nasıl özlemezdim ki sahi?
Telefonu sardi ellerim, daha da bekleyemezdim. Açtım ezbere bildiğim mesaj kutusunu, işte o an uzak kaldığım günlerde ayrı kaldığım her saniyeyi unutmak istercesine yazdım.
- " Mavi gözlerin bu kara geceyi aydınlatıp sonsuza dek gündüzü yaşatsın bana, inan asla şikayet etmem ucunda sen varsın diye aksine her günü daha aydınlık ve daha aşık geçiririm. Bana nasıl bir etki ediyorsun bilmem ama biraz daha gözlerini görmezsem, nefesini hissedemezsem ölecekmişim gibi. Ölmemi istemezsin diye düşünüyorum çünkü hemen aşağıda yolunu gözlüyorum. "
Çok değil bir iki saniye sonra iki katlı apartmanın kapısı aralandı, hazırlanması uzun süren sevgilim bu sefer hazırlanmayi es geçip pijamalarıyla karşıma geçmişti ve ben onu yememek için kendimi sıkmak zorundaydım.
Koşa koşa geldi ve benim bedenime kıyasla küçük olan bedeni sardı tüm benliğimi. İşte tam şuan şu dakikaya yaşamaya devam ediyordum kaldığım yerden.
- Bir an orada kalacaksın diye korkmadım değil Berdan Bey.
- Aklından o düşünceyi at güzelim sensin o kocaman evde yaşamak çok zor. Şimdi bu tatsız konuları bosverelim hadi bizim moruğun oraya gidelim, yemek yiyelim çok açım.
- O zaman üstümü değiştirip geleyim.
- Yok arabada yeriz bir şey olmaz gel böyle güzelim.
...
Deniz kenarında her zaman yemek yediğimiz mekana gelmiş arabada oturmuş yemek yiyorduk.
- Efsun ile eskisi gibi iyi değiliz artık aslına bakarsan bu mesafeyi sanki biraz ben koydum çünkü Han'a öyle davranması beni biraz ona karşı soğuttu. Dün ufak bir muhabbet ederken konuyu nasıl getirdi bilmiyorum ama Han'a getirdi.
- Ne dedi?
- Dedi ki: " Semtte bir kaç şey duydum, galiba reis sefir olmuş Han'da o masada yer alıyormuş başına büyük bir dert almış gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomanceBir polis düşünün; olduğu semtin hem polisi hemde reisi. Ve birde bir kadın düşünün; bu semte yeni yerleşen ve hastanenin yeni çocuk doktoru. Biz adamın sevdasına,kadının adama olan hayranlığına kah gülecek kah şaşıracaktık. Ve en sonunda olan biten...