Sevmenin en güzel yanıysa; her gün aynı insanı bir önce ki günden daha fazla severek güne uyanmaktı...
Berdan'dan...
Aldığım kısacık nefeste bile sevdiğim kadının kokusunu kendime oksijen olarak tercih ederdim. Gözlerine baktığım anda asıl gökyüzüne rastlardim. İpek gibi saçları bana her zaman aramızda ki bağın gücünü hatırlatır, gülümsemesiyse onu severken hayatın çok daha güzel olduğunu... Ben hayatımın yüzde doksanını Elis'ten oluşturuyordum. Onu sevmek, onu sevmek ve onu sevmek benim en büyük kuralımdı. Onu çok sevmek ve çok güzel sevmekse vazgeçilmez ilkemdi...
"Ne kadar çok seviyorsun?" Sorusuna, canımı verebilecek; ömrümü uğruna heba edebilecek kadar, cevabını verebilecek kadar seviyordum. Onu günümüzde ki aşklar gibi bir hevesle ya da çıkarlarım için değilde; güzel kalbi ve aşığı olduğum benliği uğruna kendimi heba edebilecek kadar güzel seviyorum....
Gökyüzünü kollarımın arasında selamladığım bir sabaha uyanmıştım. Saçları yüzüne yapışan kadın; elleri yüzümde, saçları yüzünde kollarımda öylece uyuyordu. Göğsümde ki yara her geçen saniye daha da katlanıyor olmasına rağmen aldırış etmeden saçlarını yüzünden çekip duvarda asılı saate baktım, gün doğalı yarım saat oluyordu artık gitme vaktim gelmişti.
Elis'in kafasının altında duran kolumu yavaşça geri çektim ve yüzüne bir öpücük kondurdum, şuan ondan ayrılmak bana ölüm gibiydi. Mırıldandı kendi kendine, hafif üzerine eğildim anlamak için ama kelimeleri secemiyordum. Son bir kez daha bir öpücük kondurdum yanağına ve evden dikkatlice çıkıp kendi evime ilerledim, hiçbir hareket yoktu ne sokakta ne de evlerde...
Eve girip hızla odama çıktım, morfin almam lazımdı yoksa acılarım hızını artıracaktı. Morfine merhaba diyen vücudum kendini ağrısız bir uykunun kollarına tekrar bırakıyordu...
...
- Uyansana lan, günlerce uyudun zaten yetmedi mi koçum?
- Abi gitsene başımdan.
- Lan kalk, bak bugün kayıtlara yeniden doğmuş bir bebek gibi ikinci kez geçeceksin önemli gün bugün.
- Hiç gerek yok, böyle gayet iyiyim abi ama seni nüfustan düşürebilirim istersen.
- Sıkıyorsa yaparsın. Neyse hadi kalk kız kardeşim seni aşağıda bekliyor, onunla gideceksiniz karakola orada gerekli olan her şey yapılacak seni uğraştırmayacaklar.
- Abi, saat kaç?
- On, ne oldu ki?
- Telefonum hiç çaldı mı ya da Han seni aradı mı?
- Evet aradı beni, uyuduğunu söyleyince tamam dedi.
- Abi niye uyandırmadin ya, benim hemen çıkmam lazım çok önemli bir işim var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomanceBir polis düşünün; olduğu semtin hem polisi hemde reisi. Ve birde bir kadın düşünün; bu semte yeni yerleşen ve hastanenin yeni çocuk doktoru. Biz adamın sevdasına,kadının adama olan hayranlığına kah gülecek kah şaşıracaktık. Ve en sonunda olan biten...