44

515 14 15
                                    

Geçerdi elbet bu sonbaharda tıpkı diğerleri gibi...

Berdan'dan...

Elis'ten önce gönlüm hep sonbahardı, ya üşürdüm ya da ağaçlarda ki yapraklar gibi kendimi hayatın akışına bırakırdım. Şimdiyse sevdiğim kadın ile her baharı gönlümce yaşayacaktım. Ağustos ayının yağmurlarında onunla ıslanacak, Ocak ayında onunla beraber kar oynayacaktım. Ben geçirdiğim sonbaharların ayazını unutmayacaktım ama sevdiğim ile o mevsimi gönlümce yaşayacaktım.

Tuttuğum eller tabutumu taşıyana kadar sevdam için her türlü derdi omuzlarıma dert, sırtıma yük bilirdim.

Karşımda oturan o koca adamın gözlerinde ki hayal kırıklığını görmüştüm, gerçekten Özcan denilen adamın gölgesinde kalmıştı çünkü bu gözlerde ki kırıklık bunu kanıtlıyordu. Hiç mi sevmemişti Naz Hanım bu koca adamı?

- Peki ya sizinle niye evlendi o zaman Naz Hanım?

- O çok uzun mesele ama yakında onu da öğrenirsin.

- Peki ya hiç mi sevmedi sizi?

- Ne beni ne de Elis'i bence hiç sevmedi.

- Peki ya bu Özcan öldürmüş olabilir mi Serdar'ı?

- Olabilir, hâlâ Naz'ı seviyorsa yapar bunu.

- Ama Naz Hanım için birini öldürecekse bu siz olurdunuz. Sonuçta sevdiği kadın ile siz evlenmiştiniz.

- Özcan her ne kadar Naz'ı sevsede kendi elleriyle bana emanet etmişti çünkü o hep belalı bir insan olmuştu. Naz onunla evlenseydi illa ki bir sürü derde göğüs gerecekti, Özcan bunu çok iyi biliyordu. Ayni zamanda bende Naz'ı seviyordum ve Özcan'ın tam zıttıydım. İdeallerim vardı, hayallerim vardı ve hayallerimi gerçekleştirecek kapasiteye de sahiptim ki gerçekleştirmiştim. Özcan sevdiği kadın zorluk çekmesin diye kendi sevdasından vazgecmişti, sırf Naz mutlu olsun diye.

Sevdiği için böyle bir yükün altına giren Özcan denilen o adam için üzülmüştüm. Kendimi onun yerine koymak istedim, ben böyle bir yükün altına girebilecek o yüreğe sahip miydim? Değildim. Ben Elis için Elis'ten vazgeçmek yerine kendi hayatımdan veya hayatımda ki kötü şartlardan vazgeçerdim ama sevdiğimden asla vazgeçemezdim.

- Bak Berdan şimdi benim böyle durduğuma bakma ben çok acılar çektim. Sevdiğim kadının senelerce benden nefret edişini izledim, kendi öz be öz kızı sırf benden diye sevmediğini izledim. Belki gerçekten kızım ile beni sevdi ama gururuna yediremedi ya da ben fark etmedim.

Hayat gerçekten çoğu insan için çok korkunçtu, bazen insanlara en kötü yönlerini gösteriyordu bu dayanılmaz bir acıydı.

Birden bir topuklu ayakkabı sesi duyuldu tüm koridorda ve Naz Hanım yüzünde ki buruk tebessümle yanımıza girdi. Eyüp Bey'in diğer yanına oturdu ve kafasını adamın omzuna koydu. Lan ne oluyor, öh be.

- Ben seni sevdim hemde çok ama bunu sana gösterseydim beni bırakıp gidersin diye düşündüm, kocaman bir aptallık etmişim bunu sen gittikten sonra anladım. Aslında ben seni evlendiğimiz ilk gün sen beni korkutmamak için başka odada yattığın o akşam seni sevdiğimi anladım.

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin