VİSAL

78

Nice güzellik içinden en büyülüsüydü; her gün aynı kişiyle büyük bir aşk yaşıyor olmak...

Berdan'dan...

Huzur benim için sadece Elis'ten ibaretti, tıpkı aşk ve sevmek gibi. Gözlerine bakınca, kokusunu duyunca, ellerini tutunca sonsuz bir huzurla doluyordu içim. Onu sevmek demek benim için nefes almak gibi bir durumdu. Çok seviyordum, kendi canımdan daha da hemde. Zaaf güzel bir duyguydu, biliyordum Elis'in zaafiydim ama herkes biliyordu ki en büyük zaafa ben sahiptim çünkü benim zaafım öyle bir hale gelmişti ki kendi canımdan vazgeçmiştim sevdiğim kadın uğruna... Dünyada en çok seven kim bilmiyorum ama bana göre en çok seven bendim, en çok sevilende Elis...

Elini tuttuğum kadına baktım, beni izliyordu tıpkı benim bulduğum her vakitte Onu izlediğim gibi. Bir iç çektim, kokusu tüm ciğerlerime nüfus etti.

Trafik olağan akışına devam etmeye başladı e tabi Elis'te trafiğe ayak uyduruyordu çünkü arabayı bu akşam o kullanıyordu ve haliyle elimi bırakmak zorunda kalmıştı... Kocaman adamın düştüğü hale bak Allah'ım sevgilim elimi bıraktığı için resmen kendimi boşlukta hissediyorum bu nasıl bir aşk böyle yahu.

- Burdan bakınca nasıl güzel gözüktüğünü ah bir bilsen.

- Nasıl yani kalan zaman güzel değil miyim?

- Hayır her zaman kainatı aşan bir güzelliğe sahipsin ama şuan çok daha bir farklısın.

- Yan koltuğun büyüsüdür çünkü bende her yanına oturuşumda sen olduğundan çok daha fazla yakışıklı ve çekici oluyorsun.

- Yani deli değilim öyle mi?

- Kesinlikle...

Yine anın büyüsünü bozan telefon melodim arabada yankılandı, kesinlikle açmayacaktım.

- Berdan, baksana kimmiş belki acildir.

- Yahu bu gece kimse rahatımı bozamaz izin vermem.

- Ama artık daha da büyük sorumlulukların var, biliyorsun ki.

- Doğru diyorsun, e açayım bari.

Telefonu açtım ama karşıdan ses gelmiyordu. Kaç kere Han dediğimi bilmiyorum ama bir iç çekiş duydum, Elis'e kenarı çekmesi için işaret verdim ve durduk.

- Han, ses versene lan korkutma beni.

- Berdan, gelebilir misin yanıma sizin arka mahalledeki parktayım.

- Tamam hemen geliyoruz.

Elis'e hayal kırıklığıyla baktım, böyle bir geceyi nasıl yarım bırakacaktık bilmiyorum.

- Nerdeymis, sana ihtiyacı var hemen gitmelisin.

- Ama...